15 Mart 2009 Pazar

2-2


Şu saate kadar yazıyı ertelememin nedeni, taraflılıktan mümkün olduğunca uzaklaşmaktı aslında. Yattara ilk 18'de, Lincoln ilk 11'de yoktu. Oyun anlamında, Trabzon için artı, Galatasaray için iki eksi idi bu. Ama Lincoln'ün hocasına yaptığı davranıştan sonra normal olandı.

Trabzon baskılı başladı maça. Alanzinho müthiş bir gol attı. Stat elektrikleri bile dayanamadı. Peşinden gelen elektrik spotlara fazla gelmiş olacak ki, oyuna girdi. Alanzinho'ya gözünün önünde yapılan müdahaleye devam diyen hakem, golü hazırlıyordu. Arda'nın muhteşem pasında Baros adına yakışır bir gol ile 1-1'i yapıyor, hakem tempolu oyunu mahfetmek için herşeyi yapıyordu.

2.yarı Galatasaray'ı 61'e kadar sahasından çıkartmayıp, tempoyu müthiş koyan Trabzon'a, seyirci kösteği geliyor, oyun duruyor, o atak bunalımı bitiyordu. O bunalım yerini Galatasaray'ın golüne bırakıyor, Arda 2-1'e getiriyordu durumu, Slyva'nın ikramı ile. Herkes Ümit çıkar, Lincoln girer diye beklerken beklenen gerçekleşmiyor, 81'de hoca sakatlanan Baros yerine Yaser'i oyuna alıyor, o da hacı ben fazla kalmayacağım, bi bakıp çıkayım modunda olduğundan, Egemen'e yaptığı darbe ile oyundan atılıyordu. O sırada, arka baldırında Trabzonspor'lu futbolcuların krampon çivisini unuttuğu Arda çıkmak için bir yandan bekliyor, diğer yandan da hala oyun oynamaya çalışıyordu. Tam oyuncu değişikliği gelecek iken, Colman adam paylaşmada hata yapan Galatasaray savunmasını affetmiyor ve 2-2 ile bitiriyordu maçı.

Şimdi sıralarsak; Trabzonspor seyircisi; futbol izleme nedir, bilmiyor. Tam takımı, Galatasaray'ı tost makinesi içindeki kaşar durumuna getirmişken fişi çekti. Baros'a oyundan çıktığında taş attı adamın kafasına. Yıllardır aynı noktadalar.
Yaser; eline koluna sahip olmadan bir yerinde duramadı, takımı yaktı.
Büyük Kaptan; Lincoln'ü oyuna alıp Trabzonspor'u imha edecekken yapmadı.
Egemen; Nasıl bir insansın sen?
Hakem; Sahada top oynamak isteyen iki takımı da doğradı. Yazık.
Lig; Şampiyonu herhalde son düdük çalana kadar bilemeyeceğiz. Zaten muhtemelen de sahada değil karakol'da bitecek gibi.

0 yorum: