... Diye başlayan bir cümle kurmayı pek de istemiyorum. Sonuçta toplumsal huzurun sigortası olmalı polis teşkilatı. Ancak ben bu polislerin nerede eğitildiğini anlamıyorum. 21. YY'da hâlâ sinir hastası polisler
mücadele veriyor.
Şöyle diyeyim. Beşiktaş taraftarı bir haftadır bağırıyor. Yıldız'dan (Barbaros Bulvarı) başlayarak Stada kadar olan yolda Takım otobüsünün gelişiyle birlikte "YAKARIZ BU GEZEGENİ!"
Bunu tüm İstanbul biliyor. Hatta tüm Türkiye biliyor neredeyse. Ancak polis
adam gibi bir önlem almayı beceremiyor. Alırsın önlemini, taraftar yolu kapatmadan kenardan verir desteğini. Kaldırım ile yol arasına öğleden sonra yerleştireceğin iki bariyere bakar bu iş.
YOL KAPANIYORMUŞ!Yesinler. Başbakan gelir; yol kapalı. Obama gelir; yol kapalı. Bir saat de taraftar için kapatın yolu nedir yani. Bu maça gidemedim ancak önceki maçlardan biliyorum, daha önce çok maçda yol kapanmıştır ve Kazan'dan Şeref Bey'e türküler ile bestelerle gidilmiştir. Bu maçta mı sorun oldu ilk defa? Göz yaşartıcı bomba nedir yahu? Ne silahlı bir taraftar var ne de etrafa zarar veren. Sadece elinde meşale ile beste söyleyen taraftar.
Polis yolu açmak istemekle haklı o saatten sonra. Zaten düzgün bir iş yapmayı becerebilselerdi olaydan önce alınırdı önlemler; alınmadı. Sonra insanları yolun dışına atmaya çalıştılar. Eh, nasıl atmaya çalıştıklarını tahmin edersiniz. Tekmelerle, coplarla, tayzikli sularla...
Sonra da takım sahaya çıkarken "
Polis Teşkilatının 164. Yılı Bıdı Bıdı..."; Yesinler sizin gibi polisleri!
Hele biraz önce bir görüntü gördüm ki
YUH ARTIK!Dolmabahçe'de polisten kaçan taraftar, Sarayın sınırlarına "yaklaşmış". İçerideki askerler anında silah doğrultu! O silahları teröristlere doğrultmayı beceremiyorsunuz; vatandaşa, taraftara doğrultmak ne demek! Kaza ile bir taraftar polisten kaçarken Saray'ın içine atlamış olsun.
Vuracak mıydınız?Bu nedir ya?