
Bizim
Leo, kalede geçirdiği sürelerde çalışıyormuş da haberimiz yokmuş. Rijkaard, derbide içeri aldığı topun moralsizliği haliyle futbolcusuna izin vermiş. Tamam, teknik adam olarak düşünceli, oyuncusunu korumaya yönelik bir hareket. Lakin, arkadaş izin alıyor da biz nasıl izin alacağız? Bize izin vermiyorlar bu arkadaşın aldığı gibi.
Fenerbahçe - Galatasaray derbisi 3 puan demek değildir. 3 puan sadece istatistik, puan durumu için genel-geçer bir kuraldır. Gerçek, yenilmek ve yenmekten üzere kuruludur sadece. Kimse 3 puana sevinmez. Sevinen, yakınındaki Galatasaray'lıyı veya Fenerbahçe'liyi gıcık etmek, sinir etmek için sevinir ki bu derbinin kazanma tadıdır. Kaybeden de 3 puan kaybetmez. Moral kaybeder, para kaybeder. Zaman kaybeder.
Ekranda 9'dan gece yatana kadar hep yediği gol, rakibin sevinci ve bilimum taraftar çekmek için bir araba anlamsız yayınlar yapılır ki, galibiyette tatlı, mağlubiyette hakaret gibi gelir onlar. Sabah 9-10'da kalkıp, zorlaya zorlaya bilete 70Tl fiyat verip, bütün bir günü statta geçirip, akşama trafiği çekip, eve dönüp, ekranda zaten canlı izlediği şeyi, bu kez daha acı verici şekilde izlemek, telefona mesaj atan, arayan, facebook'tan, twitter'dan, msn'den, sözlüklerden, haber sitelerinden maç detayları paylaşanları görmek ve bunların üstüne ertesi gün işe, okula gidecek olmak, gazete almamak, alamamak "
mağlubiyet" demektir. Bunun da ertesi gün izni yoktur.
Bizim iznimiz yok. O'nun var. 5 sene önce kim olmak istiyorsunuz diye sorduklarında herkes "
Acun Ilıcalı" diyordu. Çünkü, tatil yapıp, 1 hafta gezip, "
televizyon Turchia" diyip, millete "
hello" dedirtip, para alıyordu. Şimdilerde,
en azından bloglarda, kim olmak istiyorsunuz derlerse önce "
Ali Ece" denir. Ben ise "
Leo Franco" derim.
Ali Ece, işini iyi yapıyor, yazıyor da efsaneleştirdiklerimiz ile buluşuyor. Bu adam ise işini doğru dürüst yapmadan, efsane dediklerimiz ile aynı sahayı paylaşıyor. Koskoca sezonda 11 şut çekip, hepsi auta giden Selçuk'un, 12.si ve 51km/h ile giden ve güçsüzlüğünden kale çizgisine kadar gelemeyen şutunu içeri alıyor. İzin de alıyor. Bize de izin verseler keşke...