21 Kasım 2009 Cumartesi

İsmail "Güldüren" Milliyet


İsmail Güldüren bu akşam ki maçta, Beşiktaş adına forma giyemiyor Milliyet adına. 2 ihtimal geldi aklıma tabii. 1.si Y.D.'nin İsmail Güldüren'i transfer etmesi, diğeri de İsmail formasını başka bir İsmail'e giydirmek...

İsmail Köybaşı'ya da söylenecek en ağır sözlerden birisi olurmuş İsmail Güldüren.

20 Kasım 2009 Cuma

Pascal'dan Kazım'a




Resme tıklayınız.

FM'yi Neden Seviyoruz? #1

Vizeler de bitti, rahat rahat saatlerce FM oynayabiliriz artık. Oynamakla beraber FM'den bazı kareleri paylaşacağım bu seriye başlıyorum. Umarım devamlılık sağlayabilirim. Oldukça hoş şeyler çıkıyor açıkcası FM'den.

İlk ekran alıntısı Yıldırım Demirören'den geliyor. Huylu huyundan vazgeçmiyor efendim. Allah'tan transferleri Sinan Engin değil de ben yapıyorum. Yoksa o paralar nereye gider belli değil:



Tam boyut için görsele tıklayınız.

Derbi'nin Haberi




İki takımın resmi sitelerinde derbi haberi veriliyor.

Neyin psikolojisiyle amblem küçültülür anlamam. İslam Çupi, "Fenerbahçe'nin büyüklüğü başka bir büyüklük" gibisinden bir şey demişti, "O büyüklük amblem büyüklüğüdür" diye devam etmiyordur mesela.

Bizim çok garip insanlarımız var bu ülkede, cidden. Böyle ufak şeylerle tatmin olmak yetiyorsa ne mutlu tabii onlara.

Live is Life



Zaten kısacık boyun var, bir de bağcıkların açık kafanda topu düşürmeden nasıl dans edebiliyorsun sen? Sen nasıl bir insansın. Uefa Kupası yarı final maçında nasıl bir rahatlıktır bu?

Bir Spor Ülkesi Olarak Türkiye





- Mehmet Topuz transferi.


Aziz Yıldırım (FB Başkanı): Ya benimsin, ya kara toprağın.
Demirören (BJK Başkanı): Çocuk Beşiktaşlı, hala onu almaya çalışmak eziklikdir.
Ahmet Çakar(Eski hakem, şimdiki provakatör): Başkanlardan biri yalan söylüyor.
Demirören: Sen çık küçük Ahmet'le oyna.
Mehmet Topuz(Vasatın üstüne bir futbolcumuz): Beşiktaş'ta oynamak istiyorum.
Kayserispor(2+2=? sorusuna; "alırken mi satarken mi" diye cevap vermesiyle ünlü şehrimizin takımı): Mal bizim, istediğimize satarız.

-Rodrigo Tabata:

Demirören: 8.000.000'a işi bağladım. Hayırlısı olsun. Bu takıma benim kadar kimse yatırım yapmadı.
Taraftar: Ohaaa lan, 8.000.000 ne ola ki?!
Gaziantepspor Başkanı Kızıl: kulube gelen para ile kulübünün kendisine olan borcunu temizledi. Parasınu geri aldı. İş ortağı Demirörenlerle yeni projelere yelken açtı.
Taraftar: Başkan olsanaaa, başkan olsanaaa, G. Antep'e başkan olsanaaa!

Ankaraspor + Ankaragücü = GökçekSpor :

İki takım da lige başladı.
Ankaralılar başkent'de bir şeyler çevirdi.
Ankaraspor küme düşürüldü.
Melih Gökçek istediğini aldı, ama yine de bol bol konuştu.
Hemşehrisini küme düşüren takım, hocasına taktı bu sefer.
Hikmet Karaman'a da bir ince ayar; hadi yallah.
Not: Adı geçen kulüp 100. Yılını kutlayan bir çınar!

- Dünya derbimiz, Fenerbahçe-Galatasaray:

Galatasaray Taraftarı: Arda Fener'in anasını s...
Arda Turan: Adam ol yoksa "bişiler yaparım"
Christian Baroni: What da Fuck man?
Bilica: Sivas'ta osmanlı tokadını da öğrenmiş; koydu kafaya bi' tane.
Kader Keita: Kariyer planımda tek gözümü kaybetmek yoktu.
Roberto Carlos: Grekoromende de iyiyimdir
Kader Keita: Gözünün üstüne bi' korum, kan gelir.
Fenerbahçeli sağlık görvelisi: Bi' öpiim de geçsin.
Fenerbahçe Taraftarı: Keita'ya şişeyi Galatasaraylılar attı.
Galatasaray Taraftarı: Şaka mısınız ooolum siz?

- Hiçbir şey öğrenmez, her şeyi öğretir Millî takım hocası Fatih Terim, takımını Dünya Şampiyonasına götüremedi. Kadroya dahi almadığı Gökdeniz Karadeniz birkaç hafta sonra Nou Camp'da Barcelona'yı yıktı.

Şeref Bey'de neler oluyor?

Beşiktaş Başkanı: Tribünleri temizleyeceğim...
Taraftar: Temizleseneee, temizleseneee...
Bazı yanlış taraftarlar: Başkanın yanında eşi olsa ne farkeder; bas küfürü!


Dünya Derbimizin Basketbol ayağı:

Yaşananlar malum.
Tokatçı taraftarlar.
Bir anda gündeme oturan sarışın abla ve diğerleri.
Ertesi hafta maç bileti kuyruğundalar.
Alen'ler, Ayhan'lar cezalı; Şeref Bey'e 1 sene giremiyecekler.
Kim kimi nereye nasıl sokmuyor?
Sarışın abla'nın cezası sadece basketbol maçları içinmiş.
Niye? Basket maçlarında mı çıldırıyor/çıldırtıyor bu abla?


- Galatasaray Spor kulübü. Basketbol şubesinde ülkenin en komik olaylarından biri yaşandı. Hazırlık maçında ceza alan sporcusu, arkadaşının formasıyla sahaya sürüldü. Toplum baskısı vesaire derken istifalar da geldi. Bahane: O hazırlık maçlarında çokca Türk taraftar vardı. Maçları kazanmamız yönünde baskı hissettik. Gören de Avrupa Kupası finali zanneder. Şimdi Basketbol şubesine bakan herkes bu komediyi düşünecek.


Bi' bakışda aklıma gelenler bunlar. Biraz daha düşünsek yaz yaz bitmez.

Mükemmel bir sezon geçiriyoruz.

Taraftarından, başkanına ve sporcusuna kadar herkese teşekkürler!

Colin Kazım'dan Derbi Tweet'i


Yes my people.. its a bit of a miserable day in istanbul but the count down starts till we smash 8jk!! hahahaha!!

Türkçesi; İstanbul için berbat bir gün, fakat 8jk'yı ezmemiz için geri sayım başladı. (Bunun gibi birşey işte)

Colin Kazım Twitter'ı; http://twitter.com/colin_kazim08

19 Kasım 2009 Perşembe

Fenerbahçe İnönü'ye Nasıl Gelecek?





Beşiktaş taraftarlarını Kadıköy'e toplu halde gelmeyi yasaklarlar genellikle. Şimdi aynı yaptırım Fenerbahçeliler'e yapılması lazım; Fenerbahçeliler için de iyi olan bu olur.

Maça birkaç saat kala Beşiktaş'tan stada geçmek isteyen Fenerbahçe taraftarlarına gerçekten yazık olur. Beşiktaş taraftarları zaten gergin, "Çarşı"nın orada takılan coşkulu Beşiktaş taraftarlarıyla Fenerbahçelilerin karşılaşmasını kimse görmek istemez bence.

Kabataş'ın oradan gelicek olurlarsa da bu sefer aynı sahneler yaşanır. Polis kordonu altında sağa sola küfürler/marşlar söyleyen Fenerbahçeliler. Bu sahneden hiz hazzetmeyen ve semtinde bu sesin çıkmasına izin vermemek için elinden geleni yapmak istemeyecek Beşiktaşlılar. Nereden bakarsanız bakın meydan kavgası.

Beşiktaş taraftarıları sahilden çevriliyordu bir ara. Hatırlıyorum "Toplu gidiş yok, taksilerle gidin" muhabbeti yapıyordu polisler. Hatta bir tanesi "4 kişi, 1'er lira verseniz taksiyle giderseniz" diyip işin muhasebesini yapmıştı bile. Bakalım Cumartesi günü Fenerbahçelilere neler yapılacak.

Ayrıca Beşiktaş taraftarı kimlik kontrolünden geçecek o gün. Hani hırsız, katil falan araya karışmasın diye yapılan rutin kontroller!

Fenerbahçe taraftarına yapılacak mı bilmiyorum ama Galatasaray'la oynanan Basketbol derbisindeki "sarışın esrarengiz abla" bilet kuyruğundaydı bugün. Mesela o alınacak mı stada? Ya da diğerleri... Alen'lerin, Ayhan'ların giremediği stadda bu isimler yer alacak mı merak konusu...

Maradona Papa, Henry Kaka


Bu hareketi ilk yapan, Arjantin'li kısa boylu, tıknaz, adamın göbeğinden geçen bir adam olduğu zaman Tanrı'nın Eli diye efsaneleşmişti. Siyasi bir mesajla da iyice perçinlenmişti. Bugün ise bunu yapan, Fransız, uzun boylu, eski atlet, ayak içi ile ağzınıza top atacak bir adam olunca pis, kaka... Gram, zerre, milim fark görmüyorum arasında. 2'sinde de çalınan emekler, haksız kazançlar var. Olan ise Büyük Britanya'ya oluyor her seferinde...

edit: İrlanda krallığa bağlı değilmiş. H1N1 oldum kesin.

1-0 Olsun, Bizim Olsun

Dünya Kupası elemesi için oynanan 5 maç var. Bu akşamın 5 maçının da bitiş skoru 1-0. Atan, kazandı, turu da aldı, gitti. Fransa maçında bir istisna var. Uzadı onların maçı. Yarım saat sonra onların da durumu belli olacak. Hep o Yunanların yüzünden...

18 Kasım 2009 Çarşamba

Yeni Formalı Rusya Yoktur, Az Votka Vardır


Ruslar, ilk maçta son dakikada yedikleri golün acısını çektiler bugün. İki maçta birer gol bulan Slovenya, Rusya'yı 1-2 ve 1-0'lık skorlarla eledi. Böylece Türk turizmi de, Johannesburg'u keşfetmeyecek olan Ruslar sayesinde büyük bir pay kazandı. Hiddink'in Rusya'dan ayrılıp bize gelmesi olasılığı arttı. Hepimiz kazandık yani. Olan Ruslara oldu.

Galatasaray

Galatasaray Spor Kulübü Erkek basketbol şubesinde yurtdışındaki hazırlık maçlarında maalesef spor ahlakı ve Galatasaraylılık Ruhu’yla taban tabana zıt bir olay meydana gelmiş, bir Galatasaray basketbolcusu başka bir kimlikle sahaya sürülmüş ve oynatılmıştır. Kulüpte çalışan bazı profesyonellerin isteği ve izniyle gerçekleştiğini yeni öğrendiğimiz bu olay Galatasaray Spor Kulübü, Galatasaray Camiası ve bütün Galatasaraylılar adına büyük bir utançtır. Bizlere bu utancı yaşatanlar adına Galatasaray Spor Kulübü olarak tüm spor kamuoyundan ve Türkiye’den özür diliyoruz.

Tüm camiamızı büyük bir üzüntüye boğan bu olaya neden olan ve Galatasaraylılık’tan nasibini alamamış sorumlu tüm idari ve teknik kadronun kulübümüzle ilişkisi hemen kesilmiştir.

Saygılarımızla

Galatasaray Spor Kulübü Yönetim Kurulu
Size yakışan budur.

Bu değil...

Türk Basketbolu ve Federasyonu & Galatasaray


Bu tanıma giren basketbol, aslında İbrahim Kutluay'ın 38 sayı attığı İspanya maçından sonra bitmişti. Son can çekişmesini de "Pegasus Harun Erdenay"ın aynı şampiyonada Hırvatistan'a attığı, potanın her yerine çarpıp zorla giren 3'lük isabetle görmüştük. O basketbol, aslında bitti, öldü, 2010'da da tekrar ruhunu çağıracağız. Neyse bu kısımlardan, bu federasyonun muhteşem kararlarına dönelim.

Cemal Nalga'nın bir hazırlık maçında attığı yumruk sebebiyle aldığı 5 maç ceza. Peşinden oynadığı 5 hazırlık maçı. Daha doğrusu kağıt üzerinde oynadığı görülen... Federasyonun 1 hafta önce Oyak Renault'un itirazına verdiği bir cevap var bu olay ile ilgili... "Cemal Nalga'nın, hazırlık maçındaki fiili nedeniyle aldığı 5 maçlık cezanın, yine takımının 5 hazırlık maçında yer almamak suretiyle infaz edilmiş sayıldığı..." Yani, 5 maçlık ceza, hazırlık maçında olması sebebiyle sayılabiliyor. Böyle bir karar alınmış yani. Sabahtan akşama kadar 5 tane maç yapsa bir takım, cezayı 1 günde kaldırabilecek.

Vehamet daha da artıyor aslında. Galatasaray, kağıtları felan yolluyor. Olay haftalar sonrasında anlaşılıyor. Olayın anlaşılmasını sağlayan da, federasyon, kulüpler felan değil. Yani, ne bir gözlemci var, ne bir izleyen federasyon adına. Gidip, "maç yaptık müdür işte kağıtları" felan deseler, sorulmayacak yani. Aslında, itirazlara kadar kimse bilmiyordu olayı görülenlere göre. Daha korkuncu, Cemal Nalga ile Tufan Ersöz'ü birbirinden ayıramıyorlar izleyenler veya takip edenler. 2 ay sonra aa Tufan forması giymiş Cemal bu diyorlar. Hem de en üst düzey ligin, büyük 5 takımından birisinin oyuncuları bu Cemal ve Tufan. Kalıpları, oyun yerleri özellikleri felan da farklı.

Peki Galatasaray camiasında bu işin sorumluları. 2 çözüm var. 1.si bu işin içerisinde parmağını dahi oynatanların ilişiklerinin kesilmesi. 2.si Adnan Polat'ın komple bu şubeyi kapatması. Bana sorarsanız, 2'si de farketmez.

Ya Federasyon. 2010'da Dünya'yı ağırlayacak olan Federasyon bu Federasyon. Bu süper kararların federasyonu. Galatasaray kadar sorumlu federasyon.

16 Kasım 2009 Pazartesi

Ronaldo


Topla çalışmalara başlamış Ronaldo. Sevindim ne yalan söyleyeyim. El Clasico için seviniyorum tabii ki. Zlatan - Messi - Ronaldo - Kaka - Henry - Benzema 6'lısını aynı anda sahada görmenin vereceği keyfi, hangi maç verebilir ki...

Halı Saha Topçusu



Git, telefon kulübesinde çalım at sen...

15 Kasım 2009 Pazar

Pascal'ın Gözyaşları...




Siz hiç beşe-beş halı saha maçı izlerken gözünüzden yaşlar geldiğini hatırlar mısınız?


Bir Acun yapımı olan Devler Ligi devam etmekte bildiğiniz gibi.

Yarı finaller İnönü Stadyumu'nda oynandı bu gece. Normalde programı pek takip etmiyordum ancak Erman Toroğlu'nun, İnönü'de Beşiktaş taraftarıyla buluşmasını merakımdan izledim birazcık da.

Yarı finalde Pascal'ın takımı, Tanju'nun takımını son dakika golüyle 3-2 yenerek finale yükseldi. Maç sonu herkes seviniyordu klasik sahneler. Bir kişi hariç, Pascal Nouma taraftarın karşısında gözyaşlarına boğuldu.

Buradan sonraki kısmı Beşiktaşlı olmayanlara anlatmak zor...

Pascal'ı öyle gören benim gibi kaç Beşiktaşlı'nın "yaşları gözlerine akın etmiştir" merak ediyorum.

Ah be Pascal, ahhh ah. Gece gece yaktın be bizi.

Çıksan sahaya, atsan gollerini tekrardan...



Not: Pascal'ın bu zamana kadar yaptıklarına "şov" diyenler neler düşünmüştür merak ediyorum. Fransa'da doğan bir hırçın çocuk Türkiye'ye geliyor ve yüzbinlerce kişinin sevgisini bu derece kazanıyor. Futbol, sen nelere kadirsin!


Ekleme: O anın fotosunu da buldum. Fotoğraf haber1903'e ait.



You'll Never Walk Alone Enke !!



AWD Arena'da Enke'nin töreninde Alina Schmidt, Enke'nin anısına you'll never walk alone'ı söylerken...

6 Tane Yiyen Real Madrid



Klasik kupa bozgunlarından birisiydi Real Madrid adına. Rakip, Real Zaragoza idi. Zaragoza, kontralarla çıkıp, gol bulma adına sahadaydı, kendi sahasında da olsa. Hücum hatlarında Diego Milito ve Ewerthon olunca, karşılarında da 4-1-5 oynayan bir Madrid bulunca hiç zorlanmadılar. 4 tane Milito attı, 2 tane de Ewerthon. Ewerthon o gün öyle bir gol atmıştı ki, şimdilerde dünyanın en iyi 3 kalecisinden birisi olan Casillas bile çaresiz kalmıştı. Kanal A'da izlediğimde Lyon - Marsilya maçını anlatan spikerdi yine anlatan. Hep onun şansına böyle tarihi maçlar.