2 Mayıs 2011 Pazartesi

Özkaynak Geleceğimizdir (vol. bilmemkaç)


Maça dair kısa özet geçeyim. Volkan Ekici'yi özellikle çok beğendim. Onun dışında oyunda kaldığı sürece Doğukan da iyidi. Kaptan Oğuz Ceylan, sağda solda "abi sağ bek transfer etmeyelim, Oğuz'u kazanalım" diye ağlamamı boşa çıkartmadı. 93'lü ekipten Ömer Faruk da umut verdi. İyi yıprattı rakip defansı. Bir de golü var. Galatasaray'a karşı 3-1 kazandık.

Sahadaki 11 güzel çocuğun hakkını teslim edecek kadar değerlendirme yapamayacağım. Cartalete yapacaktır zaten, işin usta eli orada. Benim gözümde hepsi dünyanın en yetenekli oyuncuları. Hatalarını görmem pek mümkün değil. Ama o hayaller uzun sürmüyor işte. Daha maçın devre arasındayken haberlere bakıyorsun, Egemen Beşiktaş ile anlaştı diyorlar.

Doğru-Yanlış haber; o değil. Önemli olan zihniyetin o olması. A2'nin kaptanı Oğuz Ceylan'ı görüyorsun. Takımı sahipleniyor. İyi de oynuyor. Hakkını veriyor bandın da, formanın da. Sonra eve geliyorsun; Guti gidecek, gitmek istedi, gitti vs. Guti kim? Beşiktaş'ın son kaptanı. Haşa, reyiz mertebesine koyduğumuz adamı bir günde aşağı indirmiyoruz. Ama o bant Guti'de değil de, yıllardır bu formayı giymiş, altyapıdan gelme bir oyuncumuzda da olabilirdi diyorsun.

Sen kafanda Ömer Faruk'u yedek forvet olarak görüyorsun mesela. Eve gelince açıyorsun taraftar forumlarını; Forlan gelsin. Sağ beke Oğuz Ceylan'ı monte ediyorsun, bakıyorsun bizimkiler Bosingwa peşinde.

Furkan'ı, Sezer'i, Erkan'ı, Cumali'yi, Doğukan'ı, Ali'yi... Hayallerini o yönde kuruyorsun. Evet, bu çocuklar dışarıdan gelmesi muhtemel yıldız manyaklığı transferi çapında yetenekler değiller belki. Bazıları daha çok acemi, bazıları ise alt kademe milli takımlarda dahi pişmiş. En önemlisi buranın suyundan beslenmiş çocuklar. Elbet hepsi on numara olmayacak. Batuhanları da çıkardı o yapı. Ama kimse bu çocukların üzerine düşüldüğünü, hakettileri değerin verildiğini de söyleyemez bana.

Derdim transfer yapılmasında değil. Quaresma'yı, Simao'yu bayıla bayıla izlemiyor muyuz? Gerektiği kadar, hatta gereğinden fazla değeri vermiyor muyuz? Veriyoruz, veririz de. Ama onların yanına bu çocuklar gelsin artık. Ben Erhan Güven'in, Ekrem'in, Aurelio'nun ve hatta Toraman'ın hatalarından kaybetmek istemiyorum artık. Benim takımımda hata yapacaksa, benim evlatlarım; Beşiktaş'ın "gerçekten" çocuğu sıfatındaki adamlar yapsın.

Klasik altyapı maçı sonrası duygusal coşmalarım aslında bunlar. Fazla sallamasanız da olur, ama inanıyorum ki gerçek Beşiktaş bu çocuklar olmadan O-LA-MAZ.