
Onur Recep Kıvrak; 26 Nisan 2010'da Eskişehirspor'a karşı kaybettikleri 1-0'lık mücadelede, Eskişehirspor'a karşı Trabzonspor adına mücadele eden bir tek "O" vardı. İzlerken, uzun zaman sonra yerli bir kalecinin kalesinde güven veren bir oyun sergilemesini hayretle ve ibretle izlemiştim. Hele o zamanlar Leo Franco gibi bir arkadaşı da hatırlıyorum da... Neyse. 16 Mayıs 2010 günü, maçın spikerlerinden de kendisi için şöyle bir cümle duymuştum; "Onur Kıvrak, tek başına Fenerbahçe'nin şampiyonluğunun karşısında duruyor." Efsanevi bir performanstı sergilediği. 10 üzerinden 13-14 alacak kadar muhteşem. Bu "efsanevi" kelimesini şu yüzden kullandım, 21 ayda 59 maçın sadece 3'ünde forma giymişti, Şenol Güneş gelene kadar. Trabzonspor kalesinde iken, ligde sadece 1 maçta 2 gol, 1 maçta da 3 gol yedi. Gelelim yeni sezonuna Onur'un. Kaleciler için iyi maç çıkartmaları kadar, formda kalmaları da önemli. Onur, bu sezon haftasonundan haftasonuna maçlar yaptığı için, hata yapacağı maç sayısı da az oldu. Şenol Güneş'in kalecisi olmak da çok çok büyük bir artı. En büyük hatalarını da ilk kez giydiği A Milli Takım forması ile yaptı ki, ilk maçtan dolayı pek bir şey diyemiyorum. Anfield Road'da da muhteşem bir performansı ve kurtardığı bir penaltı var. 10 gol yedi bu sezon. 3'ünü kaybettikleri Manisaspor maçında, 2'sini kazandıkları Fenerbahçe maçında yedi. Kalan 5 golü yediği maçları da Trabzonspor kazandı. Sivasspor maçında yediği golde de kendisine faul vardı mesela. Neyse, Onur kalecilik bakımından ilk adayımız.

2- Volkan Demirel; Olmazsa olmaz adayımız Volkan. Geçtiğimiz sezonun son 10 haftasında sadece 1 gol yemiş bir kaleciden bahsediyoruz burada. O yediği golün de başarısız bir Burak Yılmaz orta girişimi olduğunu da belirtmeliyiz. Beşiktaş maçında, her ne kadar şuttan önce bir kazı çalışması yaşanmış olsa da Bobo'nun penaltısını kurtarması ile ligin kaderini değiştirmesi çok değerli idi. Kalede duruşu ve ifadesi, tedirgin olduğu anlarda bile vücut dili onun bu gerginliğini asla yansıtmıyor. Mesela baskı yedikleri anlarda Volkan'ın tedirgin olduğunu, yiyeceğiz herhalde fikirlerini göremiyoruz. Gördüğümüz tek şey, bu değil, bunun gibi 15 tane gelse hepsini uçarak çıkartırım, sakızımı da çiğnerim, gerekirse ezeli rakibimin sahasında popomla da kurtarırım ifadesi. Bu hareketlerini de önünde bulunan defans oyuncuları ve rakip futbolcular için psikolojik anlamda çok önemli. Gelelim, bu sezonuna. Önünde Selçuk Şahin de oynadı, Yobo da. Bir kaleci açısından, önünde oynayan stoperlerin bu denli değişmesi uyum açısından felaket demektir. Yobo - Lugano, Bilica - Lugano, Yobo - Bilica, Bekir - Lugano, Bekir - Yobo gibi bir çok değişim yaşadı Fenerbahçe defansının göbeği. İlhan Eker'i de eklemeliyiz bu değişimlere. Ankaragücü deplasmanında 60 dakika top gelmediğinden iyice soğumuş olacak ki, komik goller yedi. Paok maçlarında da ayağı sakat olduğu için diğer ayağını kullanmak zorunda olduğu maçlardı. 21 gol yedi Fenerbahçe. Zaman zaman yerini Mert Günok'a, kupada da Serkan Kırıntılı'ya bırakmış olsa da Volkan Demirel, iyidir.

3- Zydrunas Karcemarskas; Öyle bir ismi var ki, buradan çıkıp Lavrinovic kardeşleri de yanına alıp Slovenya'ya karşı alan savunmasına karşı içeriden hücum edecekmiş gibi geliyor bana. Adı olup, kendi olmayan kalecilerden değil. Tam tersine kalede sağlam duran kalecilerden. Jose Coucerio'nun Gaziantep'e bıraktığı bir hediye diyebiliriz. Bonservis bedelsiz getirmiştir. Gaziantepspor'lu taraftarların internet aleminde toplandığı ve fikirlerini paylaştığı internet sitelerinde Karce için yapılan yorumlar, "bırakırlarsa Antep'i desteklemeyi bırakırım bu sene"'den başlıyor, "uzun süre sonra kalemizde kaleci var"a kadar gidiyor. Performansına gelirsek, bu sezon kalesini koruduğu Gaziantepspor 15 gol yedi. Daha doğrusu 12. 3 adet hükmen. 3'ünü Trabzonspor maçında yedi ki, o maçta da kalede olmasa muhtemelen Gaziantepspor 6-7 tane yerdi, 2'şer tane de Konyaspor ve Manisaspor maçında yedi, Manisaspor maçında da Gaziantep maçı 9 kişi bitirmişti. Kalan 13 maçta 5 gol gibi bir istatistiği var. Litvanya Milli Takımı'nın kalecisi. Milli maçta Milan Baros'un penaltısını kurtarmıştı aynı zamanda. Türkiye'deki en iyi yabancı kaleci diyebiliriz rahatlıkla kendisine. Şahsen, Onur'un bırakılmayacağını düşünürsek, Galatasaray'da görmek istediğim kalecidir...