24 Nisan 2009 Cuma

NOBRE ile Anlaşma Sağlandı




Juan Figer'in oyuncaklarından Mert Nobre, Beşiktaş ile sözleşme imzalama konusunda anlaşmaya vardı. Sözleşmenin şartları henüz açıklanmadı; "netleştikten" sonra açıklanacakmış.
Juan Köpeğine nasıl bir kemik verildi merak konusu!

Bu durumda seneye Bobo Beşiktaş forması giymeyebilir, ya da Batuhan yollanır ve yerine iyi bir yerli forvet alınabilir. Gerçi yerli nereden bulunur meçhul. Böyle bir durumda bol bol "Nihat Kahveci Beşiktaş'a" haberleri okuruz. Tabiî Bobo giderse ayrı.

Fakat N'olursa olsun "Bobo, Nobre, Batuhan" üçlüsüyle bir sezon daha geçmez!

Pes'te İnzaghi'den Gol Yemek!


Bu da Pes 5 günlerinden...
Arkadaş, bu adamdan bir gol yemek bu kadar koyar mı adama? Tamam büyük bir golcü, Ferguson'un dediği gibi "ofsaytta doğmuş" bir adam, ceza sahası içerisinde boş bıraktığın an topu ağlarından, İnzaghi'yi de içinde bulunduğu kendinden geçmiş durumundan çıkartmak durumundasın ama oyunda çok koyuyor adama bu adamın golü. Neticede oyun içerisinde gücü kısıtlı, hızı yok, ancak boş kaldığında, nasıl oluyor da boş kalabiliyor o insan yiyen savunma ve orta saha hattının arasında, atıyor bu adam. Koskoca İbrahimovic, Ronaldinho, Kaka', Messi, Eto'o dururken bu adamdan gol yenir mi yahu diyorum kendi kendime, ama engelleyemiyorum. Hele Pes 2009'da kendini yere atmayı yediren tek adamdır kendisi. Bir çok adamla denememe, bunların bir çoğu Pirlo, Zanetti, Lampard gibi efendi adamlar olmasına rağmen hakemler onları yemezken bu adamı yiyorlar yahu. Ya bu adamın datalarını silin, ya da futbolu bıraksın artık. Zaten boş kaleye tamamlama dışında attığı tek gol vole ile Taffarel'edir muhtemelen. Hala boş kaleye gol atabildiğine göre benim oyunlarda, rakiplerinde kale önünde çekeceği var bu adamdan.

Adriano Resmi Olarak Serbest




Memlekete gitti, kayboldu, sorun oldu, huzuru aradı... Derken Inter resmi sitesi bugün açıklamayı yaptı. Adriano ile yollar karşılıklı olarak anlaşılarak ayrıldı.Bakalım şimdi yola nasıl devam edecek? (ya da edecek mi?)

Açıklama burada

PES 2010'da Adriano'yu görmek istiyoruz! Adriano'suz PES/Winning mi olur yahu?

0


Son 3 sezondur, Ali Sami Yen'de Galatasaray'ı Ankaraspor karşısında ligde izleyen biletli taraftar sayısı. 0. Yazıyla "Sıfır". 3 senedir seyircisiz oynama cezası hep aynı takıma denk gelir mi yahu?

Nesine Komedi | Arka Kapı Açık Kalmış Usta!




Dünkü postta Nesine'nin komik olayını yazmıştım.

Saatlerdir "Birazdan Döneceğiz" yazısını asıp gitmişti Nesine.Com yöneticileri diye. Kuponları bekliyorduk da sinir olduk. Bugün farkettim ki "www.nesine.com" yazarak değil de; "http://www.nesine.com/default.aspx" yazarak siteye erişmek mümkün.

Nesine.Com'a sesleniyorum:

- Arka kapıyı açık unutmuşsunuz oğlum!!!

Fink Kapmaca




Transfermarkt'tan bir ekran alıntısı. Adamı almaya aday o kadar takım varmış ki Almanlar da onlardan birini çok beklemiş. Beşiktaş buraya getiriyorsa başarı sayılabilir. Tabiî sözleşme değeri de şimdiden merak konusu.

Fink hakkında bu sıralar yazılmış en detaylı inceleme için tıklayınız!

Borges'e yazı için teşekkürler.

"Porno izlemem, tek günahım çikolata"




Legrottaglie ilginç açıklamalar yapmış:

Gençliğimden beri porno seyretmiyorum ve kumar oynamıyorum. Tek günahım çikolata yemek

Üç yıldır sex yapmadığını sözlerine ekleyen futbolcu: “Kız arkadaşıma tam anlamıyla bir ilişki yaşayacağımızı düşünmediğimi söylemiştim” diyerek sözlerini noktaladı.

Bu adamın normal şartlarda uçması lazım herhalde!

"Birazdan Döneceğim" Diye Not Bırakan Esnaf





Hani hep geyiği yapılır ya. Esnafın biri kapıyı kilitler çıkar ve üstüne "Birazdan döneceğim" tarzında not bırakır. Laz Fıkrası kıvamında söylentidir dolaşır durur.

- İyi de abi, ne zaman gittiğini nasıl bilecez ki "birazdan"dan kastı ne anlayalım?
diye düşünmüştür bunu ilk kez duyan insanlar.

Eh, mahallenin esnafı bunu yapsa sorun yok da, Nesine.Com yaklaşık 2 saatten fazladır kapıya not bırakıp gitti. Birazdan diyorlar. Ben "birazdan"ı saat on gibi gördüm. En son açık olarak saat akşam 8'de karşılaştık kendisiyle. Devamı yok...

O değil de, kupon bekliyoruz be hacı! Hangi maçlar hatırlamıyorum da...

23 Nisan 2009 Perşembe

Arda'ya Bir Maç Bonus



Fenerbahçe maçı sonrası 3 (yazıyla ÜÇ) maç ceza alan Arda'ya bir maç daha ceza gelmiş; sebebi malum İBB maçı güvenlik olayları falan.

Gerçekten komik cezalar. 3 maç ceza almasını yeterince eleştirdik. O 3, 5 olsaydı konuşulacak olanlardan korktu herhalde federasyon. Sadece Arda için değil, Semih için de; geri kalanlar için de bu sözüm.

Gençlerbirliği, Beşiktaş, Sivas maçlarında oynayabilecek Arda.

Bu arada geçenlerde Haldun Üstünel henüz verilmemiş olan bir maçlık ceza için. "Genç yetenek, futbola küstürülmemeli, ceza verilmesin..." gibisinden konuşmuştu. Neyse, bir şey demiyorum...

Futbloglar'da LOST!!!


Sayfa başına post miktarı olarak 16-23-42-108 rakamları neye göre orada. Neden 16-32-48-64 değil de, 16-23-42-108. Ya da ben Lost'tan kafayı yedim "Sayfa başına post" yerine "Sayfa başına Lost" görüyorum artık.
"Fuckin' numbers dude!"

Kral!


"Bugün Galatasaray'da oynasaydım, yine bugün yaşanan durumu bana bağlarmıydılar acaba? Yine kulübü benim karıştırdığım söylenir miydi? Geçmişe bakıyorum da ne güzel karıştırmışım takımı ki, bir çok başarı kazanmışız"

Ntv 23 Nisan Maçı


Ntv ve Ntvspor ortak yayını 23 Nisan maçı vardı. 3 büyüklerin altyapısından minikler ve Sergen, Mustafa Doğan, Hamza Hamzaoğlu, Hakan Ünsal, Oktay ve Kral Hakan Şükür'ün kadrolara karma olarak dağıtıldığı bir maçtı. Yorumcu Yılmaz Vural anlatan da Ercan Taner olunca daha da bir matrak geçti hani. Hakemi de Ahmet Çakar'dı. Genç yetenekler gerçekten umut vaat ediyor. Yılmaz Vural'da yorumculukta iyi hani. Hakan Şükür'ün karşı karşıya kaçırdığı bir gol sonrası "Hakan'ın gençliğini hatırladım. Bursa'da da yarım metreden atamazdı" demesi, Mustafa Doğan'a takılmaları, altyapıdan yetişen gençler için "altyapıda iyi eğitiliyorlar, 8-14 yaş arası en iyi öğrendikleri yaş, sonra kondüsyon, taktik derken, bize bir geliyorlar, daha nerede duracağını bilmiyor" demesi müthişti. Ahmet Çakar'a laf atmadan duramaması hele Ahmet Çakar için "bugün ilk doğru kararını verdi, o da korner" demesi güzeldi. Neyse tekrarını görürseniz izleyin bu maçın, Hakan Ünsal ve Hamza Hamzaoğlu'yu adeta rezil ederek gol atan gence ve 3 numaralı sol ayaklı miniğe dikkat edin. O gol sırasında Yılmaz Vural'ın "eyvaaaah"larını da kaçırmayın. Yılmaz Vural'dan her maça bir tane lazım.

At Fink'e!



Michael Fink'in Beşiktaş'la anlaştığı yönünde haberler artıyor. Oyuncunun bonservisi elinde İstanbul'a geleceği ve Beşiktaş'a 3 yıllık sözleşme imzalayacağı söyleniyor. Benim aklıma sadece Şahan'ın "Bir takım nasıl 107 gol yer?" skeci geliyor.

- At Fink'e!

22 Nisan 2009 Çarşamba

Dikembe Mutombo

abi sonunda bıraktı kızan basketbolu. biz dedik o'na yıllar önce bırak bu işi, çoluğunla çocuğunla takıl, etme eyleme sakatlayacan oranı buranı diye, dinletemedik bea. yırttı diz kapağındaki tendonları, sedye ile terk ettiği maçı. sonra da "ben giderim, şortum kalır, dostlar beni hatırlasın.." dedi. seni özleyeceğiz dik.

Kırmızı Kart Kuralı


Kırmızı kart gören oyuncu, hareketine göre 1 maçtan başlayarak ceza alır. Ceza ise önünde oynanan resmi mücadeleden başlar. Ama saçmalık da burada başlıyor. Mesela Diego Lugano, 2007-2008 Fortis Türkiye Kupası çeyrek finalinin 2 maçında da kırmızı kart gördü. 2 maçta 2 kırmızı kart. Ligde cezasını çekti. Ama sarı kart cezalısı olunca ligde, kupaya yansımıyor mesela. Kupa için de sarı kart olayı aynı mantık. Sarı kart cezalısı isen kupada, kupada cezalısın. Ama kupada kırmızı, lige de yansıyor. Ligdeki kırmızı da kupaya. Bu aslında haksız rekabet ürünü olan bir uygulama. Mesela İbrahim Toraman. Çift sarı karttan atıldı lig maçında. Cezası 1 resmi müsabakadan men. Kupada yok. Ligde var. Peki rakibi olan Es-Es'ten bir adam kırmızı görse ve Beşiktaş maçında oynamasa ne olacak? Beşiktaş - Es-Es sadece bir örnek. Böylesi çok oluyor ligimizde. Ligde kırmızı kart gören bir futbolcunun, bir sonraki hafta oynanan lig maçında oynaması rakibi açısından ne derece dezavantajdır peki. Peki bugün kupada Beşiktaş'lı ya da B.B. Ankara'lı bir futbolcu oyundan atılsa ne olacak?


Aslında yapılacak basit. Kupada görülen kartlar, ne olursa olsun, kupada, ligde görülen kartlar ligde geçerli olmalı. Derbide aynı cezaya çarptırılan futbolculardan birisi tribünde, diğeri de aynı haftada sahada oluyorsa ortada bir haksızlık vardır.

Liv4rpool vs. Arshavin


Anfield Road'da Liverpool'a 4 gol atmayı geçtim, 4 golü de aynı adamın atması ne ola ki? Anfield'a 2 kez sus çekti, baktı olacak gibi değil, 3-4 diye parmak gösterdi. Bir hafta içerisinde Manchester United ve Real Madrid'e 4 atan Liverpool ise, yine 1 hafta içerisinde hem ligde hem Şampiyonlar Ligi'nde 4 gol atmasına rağmen önce Şampiyonlar Ligini kaybetti, şimdi de ligi de kaybetti denilebilir artık. Ne kadar ironik... Kimin bedduası tuttu acaba?

Hınç Al!


-Milan Baros kritik goller atmaya devam ediyor. Belediye karşısında takımını galibiyete taşıyan Çek oyuncu, 19. golüne ulaştı. Baros'u nasıl buldunuz?

Yaramaz! Milan Baros benim nazarımda makbul bir futbolcu değil. Ben Galatasaray'da tutmam Milan Baros'u... (Dünkü fotomaç yazısından)


-Peki Luis Aragones hakkında ne düşünüyorsunuz, Ankaraspor maçından sonraki açıklamaları ile..

Aragones bir kukla! (90 dakika programından)
Farklı olacağım mantığı ile komik olmaya gerek yok...

21 Nisan 2009 Salı

Siz İkiniz, Ben Tek




Garip bir tablo oluştu bu günden itibaren.

Sivasspor-Fenerbahçe maçının ardından Sivas'daki Fenerbahçe tribünlerinden şu sözler yükseldi:

"Şampiyonluk sizin, Kupa bizim!"

Biraz erken sanki.

Bir de Fenerbahçe'nin Türkiye Kupası "alışkanlığı" ve Sivas'ın "her sezonun favori takımı" olması işi komikleştiriyor.

İki takımın da en güçlü rakibi Beşiktaş. İki takım da birbirlerine karşı oynadıklarında sergiledikleri performansı kalan maçlarda gösterirlerse; kupa kimin, şampiyonluk kimin belli olmaz.

Şeref Bey Kapalı'sında pankart görüyor gibiyim: Siz İkiniz, Ben Tek!

Lig İlk Şehidini Verdi!



"Bu lige kalp dayanmaz" geyiği vardı ya; artık geyik olmaktan çıktı. Habere bakıyoruz:

Alınan bilgiye göre, Bodrum'un Ortakent beldesinde yaşayan Hüseyin Verit (51), pazar günü oynanan ve 0-0 sona eren Beşiktaş-Bursaspor maçının ilk yarısını Bodrum Beşiktaşlılar Derneği'nde, ikinci yarısını evinde izledi. Maçtan sonra kalp krizi geçiren Verit, kaldırıldığı Bodrum Devlet Hastanesi'nde yapılan tüm müdahalelere rağmen hayatını kaybetti.
Verit futbolcuların daha iyi performans göstermesini istedi. Daha sonra sıkıntı içinde eve gitti, kalp krizi geçirmiş. Kendisi sigara ve alkol kullanmayan bir kişiydi. Biz şimdi Beşiktaş teknik heyetinden ve futbolculardan şampiyon olmalarını istiyoruz. Bize kalp krizi yaşatacak takım istemiyoruz.

Kaynak ve Fotoğraf: Lig Tv

Ne diyelim, Allah herkese sabır versin.

Sivasspor 0-0 Fenerbahçe




Maçtan pek bir şey anlamadık. Zira bu kadar çok ofsayt olmasaydı güzel ve gollü bir maç olabilirdi. Sivassporlu oyuncular aceleden, Fenerbahçeli oyuncular ise birbirin fazla tanımadıklarından zamanlama hatalarından dolayı çizginin öteki tarafında kaldılar sürekli. Tabiî defans kurgularının da payı büyük. Kısacası oyunculardan çok yan hakemleri gözümüz gördü; yorum yapamıyoruz.

Maçta 21 ofsayt var. (13 Sivas - 8 Fenerbahçe)

Başka da bir şey yok zaten. He bir de Sivasspor'un direkten dönen iki topu, ikisi de aynı pozisyonda.

Ayrıca Sivasspor, şu hâldeki Fenerbahçe'ye evinde bir gol dahi atamıyorsa durum kötü.

Kupada -yarın büyük hatta kooo..ocaman bir süpriz olmazsa- finalin adı Beşiktaş-Fenerbahçe. İyidir iyidir.

Vefat eden hocamız yüzünden ertelenen hukuk vizemiz var yarın, ben gittim maçı izledim. Maç da maça benzemiyordu pek. Cidden pişmanım. Neyse, hatanın neresinden dönsek kâr. Ayrıca "sizin okula gelicem, telefonunu duy" gibisinden konuşup bir halt yapmayan Felix Mourinho isimli yazarımıza da selam olsun!

GS Mobile & Athletic Club





Forza forumlarından Doğan Kutbay'ın farkettiği bir olay.

http://www.athletic-club.net adresinde bizim GS Mobile'ın aslanının ekürisi var. Benziyorlar sanki ya... Hımm.

20 Nisan 2009 Pazartesi

Arda'ya N'oluyor? || Tezgah Olabilir!



Arda Turan, İBB maçında güvenlik görevlileriyle tartışmış ve PFDK'ya sevkedilmiş.

Eee... Kulübün başkanı çıkıp "Tezgah var" gibisinden konuşursa ve oyuncularının rezilliğine bir şey demezse, bunun üstüne federasyon "tırsıp" azıcık ucundan ceza verirse; bir de cezalı olduğu maçta, başkan futbolcusunu kolunun altına alıp maç izletirse Arda ne yapmasın?

Yanlış adamsın Adnan Polat. Yıldırım Demirören'den farkı kalmıyor bu adamın gün geçtikçe. Hep hedef şaşırtmaca...

Deniz Çoban Cesareti



Takdir haklarını sürekli deplasman takımından yana kullan. Al sana "Cesur" hakem.
Deniz Çoban budur!

Daha önce Sivasspor'u çıldırtmıştı ve Bülent Uygun -nasıl severim kendisini bilirsiniz(!)- adeta delirmiş, kulübeyi parçalamıştı. Dün akşamki Beşiktaş-Bursaspor maçında da gördük ki Deniz Çoban'ın hakemlik anlayışı "Cesaret" üzerine kurulu. "Taraftar baskısına yenilmeyeceğim" derken sapıtıyor arkadaş!

İlginç Google Aramalarıyla Gelenler #4




Biraz önce baktım da enteresan google aramaları birikmiş. Yine değişik şeyler var. Başlıyoruz:

- Daha önce de belirtmiştim. Şu google'a Türk yapımı Star Trek'teki "kompüter"e yapılan muamele yapılmasın. "Sergio Ramos Hangi Takımda" diye arama mı yapılır yahu?

- Bunu herhalde bayan bir taraftar magazin programlarının etkisindeyken yapmış. "Aydın Yılmaz saçını kestirmiş" diye bir arama ve sonu GolsüzEşitlik Blog. Evet kestirmiş, iyi de olmuş; yüzü gözü açılmış çocuğun.

- "Eren Güngör bizim maçta Beşiktaş"... Bu arama hakkında yorum yapmayacağım. Maçın etkisindeyken yapılmış bir arama herhalde. "Bizim maç?", google tanıyor ve biliyor herhalde hangi takımlı olduğunu arama yapanın.

- "Telekom İnönü" ... Ağzından yel alsın hocam; N'aptın sen! Yok öyle bir stad! Zaten aramayı yapan daha ilk sonuçta blogumuza ve malum posta geliyor. Anladın sen onu ;)

- "Galatasaray taraftarı aristokrat" ... Evet evet biliyoruz o geyiği. Fenerbahçe de Burjuva, Beşiktaş da halkın takımı falan filan.

- "Bay Futbol Tarihçe" ... "Bay Futbol" kimdir bilmem ancak bizde Bay Kerahet ile futbol tarihi var; uyar mı?

- "Metin Tekin Rus Sevgilisi İle" ... Biraz önce Aydın Yılmaz ile ilgili aramayı yapan ablamız hızını alamadı sanırsam. :)

- "yu Bitir" ... Anlamadım... Neyi?

- "Volkan Semih Arda Emre"... Bu dördünün adını bir arada görmekten sıkılmadık mı?

- "Yıldızdan stada kadar" ... Öhömm, o ne ya? (: -meşaledir meşale-


Cezalı Futbolcu / Antrenör/ Yönetici Ne Yapar?




Zannedersem futbol dünyasının en komik olaylarından biri.

- Bülent Uygun cezalı olunca: Beşiktaş maçında kulübenin hemen arkasında tribünde oturuyor.
- Arda Turan & Adnan Polat cezalı olunca: Maçta tribünde beraber oturuyorlar.
- Yıldırım Demirören cezalı olunca: Deplasman ya da Şeref Bey'de her maç tribünde yerini alıyor.

Bunlar son zamanlarda göze batanlar. Yıllardır da böyle zaten. Hadi cezalı oyuncu tribüne girsin de, antrenörün hele hele yöneticinin cezalı olması durumunda stadda olması nasıl bir cezadır?

Sizce de bu kuralın biraz "kapsamlı" hâle gelmesi gerekmiyor mu?

19 Nisan 2009 Pazar

Cam Adam Geri Döndü



Bugünkü maçta sahada azim, hırs, istek gibi kavramları kapsayan bir adam vardı: Gökhan Zan.

Onun için iyi konuşacağımı hiç düşünmezdim ancak helal olsundur; bugünkü alınan bir puan Gökhan'ın hanesine yazılsın! Ah bir de zırt pırt sakatlanmayıp bu performansı kalan maçlarda sergilerse...

BJK 0-0 Bursa | Ne Demeli?




Öncelikle Bobo'ya değinmek istiyorum. Bu adamın aklı nerede bilen var mı?
Kaçırılan 2 puanı sadece bir adama yüklemek olmaz (Hele ki İbrahim'in gereksiz kartları varken) ancak sahanın baş "RUHSUZ"u seçiyorum kendi çapımda Bobo'yu. Ardından Delgado gelebilir... Beşiktaş'ın bugünkü hâline yakışan ve ruhunu ortaya koyan bir iki futbolcu: Gökhan Zan, Yusuf Şimşek, Sivok... Gerisinin pek hayrını göremedik. Özellikle Bobo acilen toparlanmalı!

Sahada futbol adına pek bir şey yoktu açıkcası. Birkaç önemli pozisyon oldu belki ancak maçı iki takım da haketti diyemeyiz.

Pekâlâ bugün futbol adına gördüğümüz tek şey var.

O da şu:

Stoperi kırmızı kart gören takım en uçtaki santraforuna kadar ileri gitmeye korkar. Bursa kalecisi top ayağında 1.5 dakika kadar beklerken bir Beşiktaş forveti gidip de baskı yapmaya cesaret edemedi ya; Yuh!

Ayrıca hakem de bir garipti. Beşiktaş'ın lehine sonuçlanabilecek bir hata yapmayacağım diye kastı kendini. Tabiî bu kasış bir süre sonra gerçekleri de görmesine engel oldu ya neyse. Önce futbolu oynamak lazım.

- Tezgah kurulmuş yahu, Beşiktaş'ı şampiyon yapıyorlar!

3 Puan'dan Fazlası!

24.02.1991 doğumlu Semih Kaya'nın ilk 11'de başlayıp, yanında oynayan partneri değişmesine rağmen, orada hiç sırıtmayıp oynaması 3 puandan fazlasıdır Galatasaray adına. Galatasaray takımı tarihinde çok maç kazanmıştır, çok 3 puan yazdırmıştır hanesine. Ama hiçbir 3 puan ne Arda, ne de inşallah Semih'ten daha değerli olacaktır. Artık bizim de Genç Semih'imiz var..!

New"Castle" Düşüyor!


Hem iğrenç bir İngilizce kelime oyunu olarak kalenin düşmesi, hem de gerçekten bir alt lige düşmesi anlamında bir düşme bu. Premier Lig'den Newcastle United düşüyor. 5 maçı kaldı. Düşme potasında en yakın rakibi ile arasında 4 puan var. M'Boro ile de 1 puan. Son yılların en kötü transferlerinin sahibi takım Championship'e gidiyor. Evinde Portsmouth ve M'boro ile oynayacak olması bir avantaj. Anfield Road deplasmanı dezavantaj. Aslında düşse de 1-2 tane oyuncusundan faydalanabilsek. Coloccini'ye asla hayır diyemem. Lovenkrands'ı da Busker'a alıcam.

İstanbul B.B. - Galatasaray


Lucescu'nun 2001-2002 sezonu ve 2003-2004 sezonundaki deplasman oyunu neyse Galatasaray şu an bunu oynamakta. Pozisyon yok, kalabalık bir orta saha ve defans hattı, ileri uçta yer alan isimlerin tek başına birşeyler yapmasına kalmış bir maç. İlk yarı pozisyon olmadı. Semih Kaya stoper. Bülent Tulun bunu "iki uçu şeyli, eee, iki ucu keskin bıçak"diye açıkladı. Emre Güngör, yine sakatlandı. İyileşmeden oynamaya çalışarak kendini yakıyor, farkında değil. Öyle bir maç işte. Birisi atsa da bitse modunda. Atan kazanır gibi bir oyun. Atarsa da Baros atar. Bu takımdan şu haliyle umut yok anlayacağınız.


Vizeler sonrası tatil sebebiyle 1 hafta kadar yokum. Bay Kerahet'in üniversitesinin önünde beklerken görebilirsiniz.


edit by Bay Kerahet: Felix isimli azman yazarımız atarsa Baros atar dedi; Dk 66'da Baros attı.

Gönlümüzdeki Kupon | River, Tottenham, Udinese, Beşiktaş




River'a verilen 3,40'lık oran'a biraz da duygu katıyoruz ve maçın başlamasına 6 saat kala nesine aracılığı ile kuponu yolluyoruz. Tutar tutmaz, ben karışmam. Sadece işe biraz duygu kattık işte. İçimizden geçeni koyduk ortaya.

Felix ne der bilmem, Busker zaten yorum dahi yapmaz, Hono Lulu var bir de...

Sevdin mi Sövdün mü?


Yine uçuş serbest bir haber manşeti. Ama benim garibime giden, Fenerbahçe de dahil cümlesi. Haberi sallayan arkadaş ne düşündü acaba?

Tam boyut için resme tıklayınız

Saat 21.45'de Ne Olur?




TSL 28. Hafta Bugün oynanacak maçlarla bitiyor.


14.00:
Denizlispor - Kocaelispor Antalyaspor - Kayserispor Gaziantepspor - Hacettepe Ankaragücü - Eskişehirspor

16.15
İstanbul BŞB - Galatasaray
20.00
Beşiktaş - Bursaspor


Akşam 21.45 itibariyle:
Antalya Kayseri'den 3 puanı alıp aşağıdan uzaklaşabilir, Kocaeli kesinlikle kazanması gereken maçtan sonra ligden düşmeyi kesinleştirebilir, Fenerbahçe'nin 3 puan kaybettiği bu haftada önemli bir 3 puan alabilir, Evinde liderlik kovalayan Beşiktaş zirveye uçabilir.

Bir Maç Kart Görme Ramos!!


Daha önceki bir yazımda İspanya Ligi'nde kart rekorunun sahibi olan Ramos'tan bahsetmiştim. Şaşırmayacaksınız tabii ki de, yine kart gördü Ramos. Bir maçı da sarı görmeden bitir be abicim. Real de 1-0 kazandı, Barça'nın da 1-0 kazandığı haftada.