Yıldırım Demirören'in, takımın 10 yıllık kaptanını yollarken yaptığı basın toplantısını hatırlarsınız. "Dünya Kulübüyüz" demekten, Üzülmez'e söyleyecek laf bırakmamıştı. Bakın; bir dünya kulübü düşünün ki, Erkek Voleybol takımı küme düşüyor.
Maçtan çıktığımdan beri gerginim. Voleybol çok ilgilendiğim, sevdiğim bir branş değildir. Ama Ben Beşiktaş'ın herhangi bir branşta alt kümede olmasını kabullenemiyorum, asansör kıvamında voleybol takımımız var.
Protokol yerindeydi maçta. Metin Keçeli, Fahrettin Curoğlu, Şeref Yalçın...
Siz Kabullenebildiniz mi?
Hele sen Şeref Yalçın! ESPN'de Iverson'ın yanında poz vermekle olmuyor bu işler. Amatör Branşlardan sorumlusun ya, bu tabloda istifa etmeyeceksin de nerede edeceksin? Omurga meselesi.
Bir Beşiktaş yöneticisinin ağzından çıkan cümle: "Küme düşmemiz iyi oldu, masraflar kısılacak"...
Daha yoruma gerek yok sanırım. Kapatın abi, uğraşmayın. Senelerdir göğsümüzü kabartan Hentbol takımını da kaldırın mesela. Masraf ya!
Yönetim takımı düşürmek istedi, birkısım taraftar son anda kurtarmaya çalıştı. (bizim de suçumuz var yani) Kazanan takım elbise kadrosu tabii. Yazıklar olsun.
20 Mart 2011 Pazar
Reaksiyon
Her ne kadar dayıyı çok sevsek de -BayKerahet ile bendeniz- Tayfur Havutçu'yu teknik adam olarak, takımlar içerisinde görmek güzeldi. Maçtan önce tribünlere doğru gelip alkışlaması da, Mustafa hoca sonrası beklenen taraftar-teknik adam bütünleşmesi adına güzel bir görüntüydü.
Uzun bir aradan sonra 4 golü bir arada görmek ve savunmada az pozisyon vermek de sevindirici yanları bu 90 dakikanın. Necip'in her maç üstüne koyarak oynaması, Quaresma'nın mükemmel golü ve Almeida'nın özgüvenini kazanması gecenin diğer renkleri. "Stad kayıyor, stad kayıyor" tezahüratı ise gecenin akılda kalan kısımlarından biriydi.
19.03' de gelen anlamlı bir galibiyetti. Teşekkürler ve hoşgeldin Tayfur hocam; teşekkürler Beşiktaş taraftarı ve Halis Özkahya der ve son noktayı koyarım.