4 Eylül 2009 Cuma

Stad İçi Güvenlik vs. Stewards

Biz Türk Milleti olarak, iş disiplininden önce duygularımızla hareket ettiğimizden, birilerinin disiplinli hareketlerini hep gıpta ile izlemişizdir. Bizden birisi böyle olunca da, genelde hoşlanmayız, bizim gibi rahat olsun isteriz. Sırada bir adam varsa, ondan sonra gelmiş ama akrabamız, eş - dostumuzun işini ondan önce yaparız bizler Türk'ler olarak. Gelmek istediğim nokta şu; Kayserispor - Denizlispor mücadelesinde stadyum içi görevlisi ile İngiltere Premier Ligi'nde görev yapan Steward'ların işlerini yapma farkı.


Üstteki fotoğrafta; Cangele golünü attıktan sonra sevinmek için tribüne gidiyor. Normal. Anormal olan ise orada bulunan "özel güvenlik"çinin bu sevinmeye müdahale etmemesi. Hem de hiç. Sevinen taraftarlardan birisinin art niyetli olmasını düşünmüyor. Futbolcuya zarar verme ihtimalini göz ardı etmiyor. Belki de maç öncesi muhabbet ettiği adamların yanına geliyor Cangele. Maç bile izliyor olabilir aynı güvenlikçi. Kayseri'de normal olabilir bu insanından dolayı, lakin yarın oynanacak olan Ulusal maçta aynı güvenlikçi orada olursa ve yanında gol sevinci yaşayan Tuncay'a tribünden bir kendini bilmez zarar vermeye kalkarsa ne olacak? Hatta Erman Toroğlu gibi sinekten yağ çıkartayım; "Yarın herhangi bir maçı oynanırken, bi' kendini bilmez, yasadışı bir örgüt lehine eylem yapıyorum diye, gol sevinci yaşayan adamı bıçaklasa o sırada?" Ya yarın Estonya'lıya zarar verirse? Muhtemelen maç öncesi uyarılacak oradaki güvenlikçiler. Ama Kayseri maçlarında bunları çok sık göreceğiz. Bir çok maçta da...
Steward'ların çalışma şeklini yazmaya da gerek yok. Giggs, Ronaldo, Lampard, Torres, Drogba demeden taraftara giden oyuncuyu hemen iterek sahaya yolluyorlar. Taraftarı da aynı şekilde yerlerinde tutuyorlar haliyle.

0 yorum: