14 Mart 2009 Cumartesi
Beşiktaş - Gençlerbirliği / TSL 24. Hafta
Samet Aybaba'nın maçı. Evet. Tanım olarak bu. Maçın kaderini belirleyecek adam olduğundan o. Beşiktaş'ın önemli bir deplasman öncesi evinde önemli bir maçı. Ligde amaçsız takımların, kendilerini göstermek için vitrin maçı olarak bunu gören futbolcuların zorlaştırdığı maçlardan birisi olacak gibi bu da. Hele Beşiktaş teknik direktörlüğünün direğinden dönmüş bir hoca için daha bir vitrin.
Gençlerbirliği, Aybaba'dan sonra daha bir mücadeleci, daha bir futbol oynama çabasında olan takım. Takımdaki, hastalıklı ve zarar görmüş bölgeleri kesip attılar. Tedavi olur, iyileşir beklentisi yerine, doku nakli ile tedavi yaptılar. Doku uyumu sağlandı. Fenerbahçe'ye karşı farkı kaçırmışlardı. Kayserispor'a bir maçta, o maça kadar yedikleri toplam golün 4'te birini atanda onlardı. Çok koşuyorlar, mücadele ediyorlar, futbol oynamak istiyorlar yani.
Gelelim Beşiktaş'a. Lig Tv yorumcusu iken, sürekli olarak "Beşiktaş kadrosu oranında yanlış oynuyor", çerçevesi içerisinde demeçler veren Denizli'nin Trabzonspor maçı hariç adamakıllı bir 90 dakikası olmadı. İlk maçı olan Gençlerbirliği maçının da ilk yarım saati var tabii. O maçta da kaleci Peric'in ikramları ve yeni gelen hoca gazının etkisi büyüktü. Neticede Denizli sonuçları almasını bildi. 1-0'larla, 2-1'lerle götürdü ve 2.sıraya kadar yükseldi. Öğlen Sivasspor'un puan kaybına göre lider bile yapabilir Beşiktaş'ı Denizli. Neticede 24.haftada değil 34.haftada olan liderlik önemli. Mücadele eden Gençlerbirliği'ne karşı erken gol bulması ve dirençli bir orta saha kurması da gerek. Yine 4-ernst-5 oynatırsa bu kez 1-0'la kurtaramayabilir.
Sonuç olarak; Yine Beşiktaş taraftarı için son 10 dakikası rahat geçmeyecek maçlardan birisi daha gibi görünüyor. Fenerbahçe gibi önemli bir adayın puan kaybı yaptığı haftada puan kaybetmek daha büyük bir kayıptır. Hele Trabzonspor - Galatasaray maçı varsa bir de.
Etiketler:
Beşiktaş,
Felix Mourinho,
Gençlerbirliği
0 yorum:
Yorum Gönder