1 Mart 2009 Pazar

Atletico Madrid - Barcelona


Sergio "Kun" Agüero ve Lionel Andreas Messi. Arjantin futbolunun yeni ilahları. Birisi Maradona'nın damadı. Diğeri yeni Maradona. Beraber aynı takımda oynuyor olmaları bile adeta bir lütuf iken, karşı karşıya geldikleri maçlar adeta bir şov. Ligin ilk yarısında oynanan ve Guardiola'nın adının yüksek seslerle söylenmeye başladığı dönemlerde bu iki takım Camp Nou'da karşı karşıya gelmiş 15.dakikasından itibaren mesaj yağmuru ile Busker'a zorla izlettirmeye çalıştırdığım maçta Barça yürüyerek 6 tane atmıştı. Sonra kupa maçında Barça sadece Messi ile Atletico'yu yenmiş ve bir üst tura çıkmıştı. Bu kez lig maçıydı ve Barça son 2 maçta aldığı sadece 1 puan ile puan farkını 7'e indirmişti. Barça bu maçı kazanarak tekrar o ilah dönemlerine dönmek istiyordu. 30.dakikada 2-0 yapmıştı bile Barça. Fakat Atletico bu kez kolay pes etmeyecekti. İlk yarıda Leo Messi önderliğinde bir Barça var iken, 2.yarı Kun Agüero liderliğinde bir Atletico vardı. Hele Ercan Taner anlatımında adeta muhteşem bir esere dönüyordu. Topun bir o kalede bir bu kalede olduğu böyle bir maçın izlenmesi daha bir lezzet. 2.yarı duran bir Messi ve harikalar yaratan bir Agüero olunca maç Madrid ekibine döndü. 2-2'yi yapan Agüero'ya Henry karşılık veriyordu. 80.dakikaya önde giren Barça, önce penaltı ile 3-3'ü görüyor sonra 2.yarının yıldızı Kun Agüero'nun golü ile geriye düşerek maçı 4-3 kaybediyordu. Bu kayıp Madrid ile puan farkını 4'e indirmekle kalmıyor, tekrar La Liga'ya heyecan katıyordu.
Gözlerden kaçmayan şey ise Barça'nın rotasyon yapmaya yeterli kadrosunun olmayışı. Messi, Eto'o ve Henry dışında hücum anlamında zayıflar. Hele Messi durunca tamamen durmaktalar. Galiba o tanrılık dönemi de onlar için bitmiş gibi görünmekte. 3 maçta 1 puan almaları, Barça'yı erken gelen bahardan uyandırmaya yeterlidir herhalde.

0 yorum: