Beşiktaş bu akşam bir deplasman maçına çıktı desek çok da doğru olmaz. Tamam, Şeref Bey Stadı'nın büyülü atmosferi yoktu ancak Şeref Bey'in büyülü seyircisi oradaydı. Taraftarı olmayan Hacettepe'ye, Ankaragücü taraftarı "düşmanımın düşmanı dostumdur" ayağına desteğe gelir diye bekledim ancak o da olmadı. Lakin haftasonu maçı olduğundan deplasman seyircisi Ankara'yı doldurmuştu.
Beşiktaş golü yiyene kadar Ankaraspor maçının ilk yarısındaki gibi oynadı. Bastırdı, top yaptı, gole gitti. Hacettepe ilk golü bulduktan sonra atak oynamaya başladı. İlk yarı bitmesiyle birlikte Mustafa Denizli'nin ne hamle yapacağı beklendi. Değişik bir şey denedi Mustafa Hoca. Aksayan sağa kanada Serdar Kurtuluş'u aldı, İbrahim Üzülmez'i sahadan dışarı aldı ve Ekrem'i sol beke aldı. Tamam da hocam şu var:
Ekrem sağ kanatta niye aksıyor?
Cevap belli. Tello sağ kanatta nadir olarak yardım ediyor ve bazen hiç yardıma dönmüyor bile. Ekrem üst üste gelen Hacettepe ataklarında yalnız kalıyor ve açık veriyordu. Serdar Kurtuluş'u aldıktan sonra Ekrem açığa geçer, Tello sol açığa geçer oyundan başkası çıkar diye beklerken Üzülmez'in (yani sol kanadı tek başına götüren adamın) sahadan çıkması oldukça şaşırttı.
İkinci yarıda oyunda tempo yer yer azaldı. Beşiktaş yine de kazanmayı başardı ve bu sezon üst üste üç lig maçını kazanarak bir ilke imza attı. Devamı gelir ise Beşiktaş liderliğe bir adım yaklaştığı bu zamanda şampiyonluk adına beni dahi umutlandırır.
Tutuşmuş bir Hacettepe iyi bir mücadele sergiledi ancak sonuçta kazanan Beşiktaş oldu. Trabzonspor'un puan alamadığı bu haftanın en kârlısı şimdiden Beşiktaş. Hele bir de Sivas da puan kaybederse; hele hele üç puan kaybederse Beşiktaş zirvede demektir. Rehavetten uzak durmak şart.
0 yorum:
Yorum Gönder