20 Ekim 2010 Çarşamba

Elveda Frank, Elveda Johan


Ölüm döşşeğindeki bir hastayı beklersiniz ya, ölmez diye kendinizi inandırmaya çalışırsınız, hastalığına sebep olan yerleri temizlesek, oraları tedavi etsek düzelir mi dersiniz, her an kendinizi öyle bir ölmeyeceğine inandırırsınız ki, içeriden çığlık çığlığa ağlayanları duyunca kendinize bile söyleyemediğiniz o şeyi görürsünüz... İşte o durumdayım.

Her an kendime; "Frank ve Johan gitmez", onu bu duruma saha içerisinde düşürenler ceza alır, en azından Galatasaray adına yakışmayanlar gider, Baba Gündüz'ün "Galatasaray bir his takımıdır" sözüne uymayanlar gider, 8.haftada hoca göndermek gibi saçma bir şeyi yapmazlar, diyordum. Onlar gitti.

Frank gitti. Johan gitti.

15 senedir bir tane stadyumda maç izlemeyenlerin futbol duayeni ilan edildiği bu ülkede, hangi sıfatı alsan, hangi konumla gelsen, "sıfır"sın. Sıfır ilan ediliyorsun. Sizin yaptığınız işler, önce Ten Cate'ye, sonra Cruyff'a, sonra sisteme yükleniyor. Baktılar olmuyor, "babalarına" kadar yüklüyorlar.

Neyse. Senin kuyruğuna şimdi teneke takan "şerefsizler" utansın diyeceğim de utanma duyguları olsa şeref yoksunu insanlar olmazlardı.


Elveda Frank. Elveda Johan.

3 yorum:

Anoz dedi ki...

aklim almiyor... neden? neden yapiyoruz hep ayni hatalari? Neden bukadar ucuzuz biz? Neden daha 1 ay önce nolursa olsun arkasindayiz derken, 1 ay sonra adami yolluyouz? Neden bizim ülkede cahil oyuncu Frank Rijkaarddan daha güclü ola biliyor? Neden hep otorite su bu diyoruz ama kendimizi gelistirmiyoruz?

Sorumluluk alan bir toplum degiliz, ilk önce kendi beyinimizi kullanma cesaretimiz olmadigi icin, onu Fatih tarimlere, Hakan Sükürlere veriyoruz! Kendi sahsinizin sorumlulugunu baskasinin eline vermek en kolayidir, ama ayni zamanda en tehlikeli seydir!

orkuns dedi ki...

Çok üzgünüm. 35 senelik deliler gibi sevdiğim aşkımla ayrılıyorum. Ne yeni stat ne de store ürünleri artık gözümde. Kombineyi iade edip hayatımıza devam ediyoruz. Buraya kadarmış. Ayrıldığım aşkımın hep iyi olmasını isterim. Benim Galatasarayım bu değildi.3-5 çapulcuya teslim oldu koca Galatasaray. Mustafa Sarpın, Ayhan Akman'ın esiri oldu. Bu çapulculara kaldı.Ama taraftar yok ki. Sağlam bir tepki koysa. Tribünde ve sahada çapulcu var artık.Çapulcular takımı olduk.

maksimroger dedi ki...

istanbul da yasamıyorum ama sırf bunun icin gelebilirm
sizin ve sizin gibi potansiyeli olan bloglarda rijkaard'ı ve ekibini ugurlamak icin kampanya baslatsak nasıl olur? her zaman omuzlarda gelen fakat tek basına istanbul'u terkeden adamaları gormekten bıkmadık mı? yonetim ve futbolcular capsızlıgını gosterdi fakat biz o unuttugumuz galatasaray taraftarlıgımızı gostersek iyi olmaz mı?
havaalanında binlerce kisi olmayalım, ama gercekten sagdyulu olan yuzlerce kisiden biri olmaya ben varım!