21 Ekim 2010 Perşembe

Beşiktaş 1 - 3 Porto || Andre Villas-Boas


Porto'nun yıllardır oynadığı oyunda bir değişme var mı? Beşiktaş'ın yıllardır oynadığı oyunda kaç kere değişme var? Bu 2 sorunun cevabını verdiğiniz de aslında skora karşı bir yargıda bulunmanızın gereği kalmıyor. Çünkü, beklediğimiz şeyin aslında zor bir şey olduğunu görüyoruz sadece.

Porto'da futbolcu isimleri çabuk değişir. Nadiren de olsa hocalar değişir ama oyun değişmez. Oyunun akıcılığı değişmez. Bu sene buna ek olarak bir de Andre Villas-Boas eklenince olayın savunma yönüne de bir artı ekleniyor. Kim bu Villas-Boas derseniz şöyle açıklayayım: 2002 yılından beri Mourinho'nun yanında olan bir adam Villas-Boas. Rakip analizleri, istatistikleri konusunda Mou'nun canı ciğeri gibi bir adam. Geçen sene kendi ayakları üzerinde durmaya başlayan ve geçen sene Ferreira'nın başarısız sezonu üzerine hemen Porto'nun kaptığı bir adam. 7 maçta 6 galibiyet 1 beraberliği var. 7 maçta da 3 gol yedi sadece. Yani yaptığı, yıllar evvel hocasının sisteminin üzerine devam etmek ve savunmayı iyi yapmak.

Beşiktaş'ta da futbolcu isimleri çabuk değişir. Hocalar da değişir. Oyun da değişir. 1 sene önce bu zamanlar kendi sahasında 1-0'lar ile toparlanmaya çalışırken Beşiktaş, 1 sene sonra rakibini 2-1'ler, 3-2'ler, 4-1'ler ile yenmeye oynayan bir takım oldu. Oyun merkezini 20-25 m ileriye attı. Bunun sıkıntısını yaşamaya başlıyor yavaş yavaş. Ama bunun sıkıntısını çözmek için gerekli futbolcuların sakatlığının olması ayrı bir dert. Gerçekten dert. Oyuna hamle yapmak için kulübeden oyuncu alamıyorsun. Karşılık verecek hamlelerin aynı ayarda ve güçte olmuyor.

Maçta ne oldu derseniz, bu 3-1 skorunun oyundan değil, hatalardan kaynaklandığı apaçık. Bir boşa çıkan kaleci, bir adet 70m'den gelen topa müdahale etmekte sıkıntı yaşayan stoper ile 2-0 yenik duruma düşmek. Dahası 10 kişi kalan bir rakip var ama 1-0 iken 1-1'e getirebilmeyi düşünürken, 2-0 olan bir oyun. Gerisi de ustası Mourinho'dan rahatlıkla öğrendiği ve uyguladığı bir şey. Savunmak. 2-0'dan sonrası zaten oyunun teferruatı idi. 3-1 bitti. Lakin, şu var; maç 11'e 11 oynansa ve Hakan boşa çıkmasaydı, Beşiktaş maçı kazanmaya ne kadar yakın olan takım olurdu? O da en fazla %51 olmazdı.

Beşiktaş, sistem oturtma çabasında. Son 5 maçında da gol yemişti. Bu 6. oldu. Bu 5 maçın 4'ünde de ilk golü yiyen takım olmuştu Beşiktaş. Bugün 6'da 5 oldu. Pazartesi günü de rakibi Van Gaal'in öğrencisi Şota. Kalede Hakan ile zor geçer bu yeni yapıya alışma meselesi. Hele karşısında yıllardır bir sistem sahibi takım olunca, olmadı. Geçen geldiklerinden farklı bir oyun oynamadılar. Aynı filmi taktılar ama bu kez daha rahat kazandılar.

Umarım, Rijkaard'ın başına gelenler Schuster'in başına gelmez. 2-3 kötü sonuçla bu ülkede her şey tersine döner malum. Bir anda herkesin babası Real'i şampiyon yapmaya başlarsa dikkat etmek gerekir. Prim vermemek gerekir..!

0 yorum: