17 Ekim 2010 Pazar

Bizimkisi de Can



Hafta başı hastalandım. Grip oldum. Günlerce yattım.
Hafta içi 5 senelik sevgilimle ... yok o kelimeyi kullanmak istemiyorum.
Hafta içi hasta hasta Busker'i arayacakken yatakta yanlışlıkla O'nu aramışım, farketmedim bile.
Cumartesi iyileştim.
Cumartesi hastalık sonrası kırıklığımı atmak hem de ter atıp rahatlamak için halı sahaya gittim. Sol gözüme yarım metreden top geldi. Gözüm her kırpışımda ağrıyor.
Pazar oldu. Busker ile Kasımpaşa maçına gidecektik. Ona da gidemedik. O 7 golü canlı izleyemedim.
Akşam oldu, Arda'ya destek ve ismi lazım değil bir takım haysiyet yoksunlarına cevap veririz, dedim, bu haftayı güzel bir akşam ile bitirebilirim, dedim, uyurken "en azından kazandık" derim, dedim. Yenildik.
O Baros'un her çırpınışında, yırtınışında koşuşunda evde koşturacaktım neredeyse. Çıldırıyordum evde çünkü sahada sadece O vardı.
Bir ara "Frank Rijkaard istifa"yı duydum. Dedim ateşim tekrar 38 olsun ama duymayayım.
Ardından "İmparator Fatih Terim"i duydum. Dedim gözüme yine top gelsin ama duymayayım.
Servet'in o müdahale etmeyişlerine, Balta'nın sigara içe içe bitişine karşı görmeyeyim, duymayayım istedim.
Olmadı. 4 tane yedik. Rakipten bir an bile üstün olamayarak.
Sahada Baros vardı. O'nu izleyen biz. O çıkarken gözlerim doldu evde. Durum 2-3. Yeniliyoruz. Bir oyuncu sakatlanıp çıkıyor. Taraftar alkışlıyor. Ben evde sanki duyacakmış gibi alkışlıyorum. O çıkmasına isyan ediyor yürürken. "Bir depar daha atsam belki bir tane daha atabilirdim" diyor içinden hala. Durum 2-3. 10 kişiyiz. Yeniliyoruz. Taraftar çıkanı alkışlıyor!
Maç bitiyor. 2-4. Saat 23.15. Galatasaray karışık. Ben karışık. Taraftar karışık. Bizimkisi de can. Benimkisi de can. O'nun ki de can. Öbürünün ki de can.

Yarın Rijkaard gidecek. Başkası gelecek. Takımın içinden birisi gelecek. Fenerbahçe bizi yenecek. Yeni hoca; "her şey güzel olacak" diyecek. Yönetim kendisini kurtaracak. Takım, Servet ve O'nun gibi hocayı yollamak isteyenlerin çiftliği olacak. İstenmeyen yabancılar dışlanacak. Yeni stada geçilecek. Türkiye Kupası alınacak. İçerdeki Fenerbahçe maçı sezonun kader maçı yapılacak. Kendi dünyamızda kral ilan edileceğiz. Ta ki, başka bir gün gerçeğe bakana kadar.




Tek gerçek Milan Baros'tur. Hatta Galatasaray Milan Baros'tur. Türkiye felan değil. İmkanım olacak, gideceğim yanına, sarılarak ağlayacağım saatlerce...

1 yorum:

Ahmet Değirmenci dedi ki...

burası istanbul :)