4 Ekim 2010 Pazartesi

Sistem Kazanamadı, Ama Neden?





Maçtan önce konuştuklarımızdan başlayayım. Şu twitter dalgası yüzünden bloga yazı yazmaz olduk vallaha. Neyse, maç öncesinde konuştuklarımız diyordum.. hmfs..

Schuster kadrolarını tahmin etmek zor. Ancak sebebi Mustafa Denizli gibi tavşanları değil, Schuster farklı kafada bir hoca, rotasyondan öte düşüncelerine de alışkın değiliz. Örneğin zorlu maçlarda biz Üzülmez'i kadroya yazarken hoca İsmail'i kazanıyor. Ben yine de ortaya bir kadro attım. Sadece Tabata'nın rotasyona kurban gideceğini, Necip'in ilk 11'e gireceğini düşünürken yanılmıştım. Hatta forveti Holosko-Nobre yazdık diye linç ediliyorduk ki neyse :)

Maç hakkında beraberliğin iyi olacağını falan düşünüyordum. Trabzon'un bu zamana kadarki oyunu, maçın sonuçta bir deplasman olduğunu falan hesaba katarsak normal. Hatta Trabzonspor'un kontraatak konusunda dünyanın en kötü takımı olması falan benim kafamda öne çıkartıyordu Beşiktaş'ı. Tabii tek şart vardı, Beşiktaş'ın dayının oyununu oynaması. O olmadı, her şey bozuldu işte.

Bahaneler? Hakemi direk geçiyorum. Bu hakem rezaletini mümkün olduğunca az konuşmak gerek. Bir süre sonra ufacık şeyler göze batmaya başlar, paranoyaya döner iş. Siz de öyle yapın, çözümü olan şey değil bu. Tecavüzden zevk alın falan. Şu maçta oynaması gereken ancak oynamayan tek adam Bobo idi. Onun da Viyana'dan sakat dönmesi, şu maçta alınacak risk ile daha ciddi sakatlanma riski falan. Yorgunluk, konsantrasyon sorunu falan da ekleyebiliriz. Yorgunluğu sadece fiziksel olarak algılamayın. İki gün önce zorlu bir Avrupa deplasmanından mükemmel bir geri dönüşle maç kazanmışsınız. Mental açıdan bile yorar adamı. Sonraki maça böyle bir eksiklik getirmesi olağan.

Teofilo'nun Toraman'a yaptıklarına diyecek söz yok. Egemen'in 70'lerden kalma sakalları(buna karışamayız tabii) ve barbarlardan kalma oyununa(hele buna hiç karışamayız) da şaşırmıyorum. Bunlar olağan şeyler, ama Toraman'ın kendini yere atması çok ayıp. cıkcık. Erdem & Ahlak. Sene 2010, Dünya Barışı şart! Ayrıca Toraman da bilica gibi yea. Bi' sizin kafa basıyor bunlara denyolar. Markus Merk'in pozisyon hakkındaki yorumları da izleyin ligtv'nin sitesinden. Böyle saçmalık görmedim.

Canın sağ olsun Beşiktaş, Canın sağ olsun Schuster. Bunlar olur. Çirkinliklere prim vermeyin yeter. Guti, Quaresma ve Ernst gibi yabancıların takımı bu derece sahiplenmesi de ayrı güzel. Onur Bayramoğlu önümüzdeki yıllarda bolca konuşulacak. A Millî seviyesinde en çok oyuncu gönderen takım Beşiktaş. Yıllar sonra 7 oyuncumuz gitti. Hele üç kalecimizden ikisinin birden gitmesi ayrı olay. Bir de Necip'imiz A Millî Takım'a gidiyor, yolun açık olsun kardeşim.

1 yorum:

fabianernst dedi ki...

bu arada es esde okurken once bozuyuksporda oynayıp ve suan manisasporda oynayan sınıf arkdasımla buluşmuştum bundan bir sene once okulun son gunleri filan.arkadas bozuyukde oynarken bizim çoçuklar maçlari izlemeye giderdi bozoyuke ya birde onur var iyi topçu bu çoçuk derlerdi.o gun buluştugumuzda arkadas bu onur dedi taniştik çoçukla ama nerden biliyim 2 sene degil yalnizca 2 gun sonra bjk a transfer olacagini:) bilseydim adamdan imza alirdim o gun çok gariptir transferde konuşmadim çoçukla :) arkdaslarim dedi bak senin gorduğun arkadas var ya artık sizin futbolcu dediler..ailesi eskişehirli bu çoçuğun iyi egitimini almış ama yalnizca dedgim gibi ole 1 saat fln takıldık aynı ortamda çok tanıma fırsatım olmadı.fakat arkdaslarim daha iyi tanirlar iyi çoçuk şimarik degil derlerdi.bakalım inşallah ista gelip simarmamıştir bilıosun bunun ornekleri var baya...neyse ben benim arkdasla uzunca bir suredir goruşmedim okul bitti felan tekrar irtibat kurarsam topluca çoçukla tanişiriz belki bir yerde ..bun bu çoçuğu izlemedim ama sen çok iy mi diyosun..seyretmişsin galiba a2 maçlarini biraz anlatirsan sevinirim .malum dayida begenmiş ki sans vermeye başladi