17 Nisan 2010 Cumartesi

Manchester Derbisi / Tecrübe !



Ev sahibinin Şampiyonlar Ligi vizesi, deplasman takımı için Şampiyonluk yarışından kopmama maçıydı. İki takımda disiplinden fazla kopmadan gergin bir maç çıkardı. Böyle maçların güzelliği bir anlık hatayla ya da ekstra işle maçın değişebilmesidir ki aynen öyle oldu.

Manchester City ev sahibi olmanın avantajıyla daha hücuma yönelik bir kadroyla çıktı.

Savunmada Onuoha, Bridge, Toure, Kompany ve önlerinde Barry - De Jong ikilisi defansif, Bellamy, Johnson, Tevez ve Adebayor dörlüsü ile ofansif iki blok halinde oynamak üzere 11 sahaya çıkartmıştı İtalyan Hoca. Defansif olarak hatasıza yakın oynadılar.

Benim dikkatle izlediğim isim ise genç Onuoha oldu. M. Richards'dan sonra aynı karakterde bir sağbek-stoper daha elinde tutuyor Manchester City. İkisin de korkusu yeni sezonda transferi yapılacak Maicon olsa gerek. İkisi de genç, ikisi de stoper de olabilidiğinden gerek rotasyon gerek 11'de yer bulmaya devam edeceklerdir.

Hücumda ise Bellamy, Adam Johnson, Tevez ve Adebayor dinamik bir biçimde 3. bölgeye dağıldılar sürekli. Ancak maçı kaybetmemek isteyen sistem gereği arkadan gerekli destekler gelmeyince gole ulaşamadılar. Özellikle kanatlar rakip bekler ve açıklar yardıma dönünce çok etkisiz kaldı.

Manchester United ise tipik bir deplasman takımı gibi sahadaydı. Neville, Evra, Vidic, Evans 4'lüsü en geride. Önlerinde Fletcher-Scholes vardı. Sağda Valencia oldukça defansif oynadı diyebiliriz. Giggs ise tahtaya "sol kanat" olarak yazılmış belki ancak daha çok içe doğru oynayan adamdı. Tek santrafor ise Rooney. Giggs ve Scholes tercihi Sir'ün tecrübeli oyuncularından faydalanmak istiyor olmasından kaynaklanıyordu belki de. Gerilimli maçlarda işe yarar.

Sol kanadı Mustafa Denizli nasıl İbrahim Üzülmez'e verip Tello'yu serbest oynatıyorsa Sir de aynısını yaptı diyebiliriz. "İç" oyuncularından yardım geldiği oranda Evra ile etkili olmaya çalıştı oradan ancak City defansı sağlam konsantre olduğundan açık vermedi pek. City gibi Man United da kaybetmemeyi tercih ettiğinden ileride çoğalmayı tercih etmedi. Zaman zaman baskı kursada doğal olarak genele yayamadı. Bazı anlarda Scholes ile dışarıdan etkili olmaya çalıştı ancak o da tutmayınca duran topların ManU'yu kurtarması gerekiyordu.

Bu arada Beşiktaş'a İnönü'de attığı golden beridir uyuz oluyorum şu Scholes'un kafa gölü atmasına. Attırmayın arkadaş şu adama. Geliyor gereken yerde duruyor atıyor kafa golünü. Tecrübe budur belki.

Manchester City 0-1 Manchester United
Gol: Dk 90+3 P. Scholes



Sırada Londra derbisi var. Bekliyoruz efendim.

1 yorum:

Adsız dedi ki...

bu resim ne igrencsiniz .bneler :D