11 Nisan 2010 Pazar

Ah Ulan Toraman!





Şu adamı her zaman çok beğenmişimdir. Ortalama Türk stoperlerin yanında Cannavaro gibi kalır çoğu zaman. Fatih Terim döneminde Millî Forma yüzü göremedi. Öyle ki Euro 2008'de Toraman evinde maçları izlerken Millî Takım defansta kalecisini oynatmayı planlıyordu.

Toraman'ı ne kadar sevsem de sevemediğim bir huyu var. O da kendine hiç bakmaması. Yanlış anlaşılmasın, antremanlardan kaçma falan değil. Adam maçlara çıkabilmek için kendini zorlayıp duruyor. Geçen sezon takımı yalnız bırakmamak adına nasıl oynadığını, hatta Denizlispor'a sol ayağıyla attığı muhteşem golü herkes hatırlar.

Ama Toraman o dönemlerde sakat sakat oynadı, yazın tedavi oldu; sonra beklenenden erken dönüş yaptı. Dünkü Trabzonspor maçında sektiğini gördüm. Takımı yalnız bırakmamak, arkayı Kaş'a emanet etmemek adına sahada kaldı. Tribünde Hiddink vardı tabii. Çok da güzel oynadı. Yalnız sakatlanmış yine. Resmi sitede Fenerbahçe maçında oynayamayacağı yazıyor.

Ferrari de yetişemezse defansta Kaş ve Sivok oynar; ki ikisi de yanlarında Toraman veya Ferrari olmadan sırıtan adamlar. Hele ki Sivok aslında orta saha oyuncusu olduğundan herhalde bayağı sırıtıyor. Bakalım neler olacak?

Bir yandan kızıyorum, bir yandan da helal olsun diyorum Toraman'a. Bilemedim...

Bonus olarak da Denizlispor'a attığı şampiyonluk golü:


0 yorum: