18 Mayıs 2010 Salı

Serdar Özkan


2005-2006 devre arasında Okan Koç gelecekti Galatasaray'a. Gecikmeli olarak bu kez. Yıldırım Demirören girdi araya, "izin vermiyoruz" dedi. O gün Galatasaray, efsane bir sezon geçiren Hasan Şaş'ın yerine 1 belki de 2 asist yapacak bir adam ararken eline bakarak dönmüştü. Sonra oyuna 26 numarasıyla daha 18 yaşında Aydın'ı sürdü Gerets. Normalde girmesi gereken adam Okan Koç idi. Ama yerine Aydın girmişti bu reddedilmeden dolayı. Aydın o gün golünü attıktan sonra şampiyonluğu getirdi ama ardından 3 sene sadece yattı. Yarım sezon Belediye'ye gitti. O gün de Aykut'un güçlükle çıkarttığı bir top attı. Geri döndü ve 1 sene daha yatmaya hak kazandı. Yine gidecek denirken harika bir maç daha çıkarttı. Bu kez yarım sezon yattı. Sonunda gitti.

Galatasaray yönetimi ise yokluğunu aratmasın diye bugün Serdar Özkan'ı getirdi. Ayhan diyorsunuz, deniliyor, diyoruz. Ayhan, Beşiktaş forması altında 10 numara, sol açık gibi hücum varyasyonlarındaydı. Luce geldi. Hasan Şaş ve Sergen hariç 9 adet sıfır tekniğe sahip adamın en kolay yapacağı işi yaptırdı. Birbirine yardımlaşmalı, yakın bir dizilişle sahaya sürdü. Savunma yaptırdı. Hatta bu adamları zaman zaman 65m'den ileri bile yollamadı. Bu dizilişte Ayhan iş yaptı. 1 sene boyunca bu sistemle Ayhan Akman oldu. Gerets geldi. Saidou ile yakın oynattı. Kalli geldi aynı işi yaptırdı. Beşiktaş forması altındaki Ayhan gelmedi bize. Başka bir adamdı o.

Serdar hakkında en iyisi hiçbir şey beklememek. Zaten hiçbir şey beklemeyince hayal kırıklığı da olmuyor. Bekleyince kötü. He olurda bir şeyler yaparsa oh ne ala. Son olarak, Aydın örneğini neden verdim, "yazıyla bağlantısı ne müdür" dersen söyleyeyim. Serdar'ın da Aydın gibi Arda'nın "çalım atmayı ondan öğrendim" lafı yüzünden hala bir yerlere geldiğine inananlardanım.

0 yorum: