21 Mayıs 2010 Cuma

Rüştü vs. Gökhan Gönül



Aziz Yıldırım, iğne miğne çıkartmadan Rüştü'ye çuvaldızla, kılıçla felan daldı ya malumunuz, iğneye bakmak gerek diye düşünerek, maçın özetini bir kez daha izledim. Onur Recep Kıvrak hakkında zamanında yazdığım yazının ne kadar haklı çıkarttığının yanı sıra Fenerbahçe'nin kendi kendisini yaktığını da daha detaylı gördüm diyebilirim. Onur, kalesine top geldiğinde insanların kendisini rahat hissedebileceği bir adam. Volkan da öyleydi. Zaten yedikleri goller kendilerinin yapabileceği şeylerin çok üstünde. Lakin, Fenerbahçe'nin yediği golü bir kez daha aşama aşama izleyelim.



1- Selçuk Şahin'in faulü. Selçuk, orta sahada neden yıllardır yerine adam arandığını ispatlarcasına bir müdahale yapıyor. Kontrolsüz olarak rakibe çarpıyor. Önündeki topu da uzaklaştırmak için rakibine atıyor. Olduğu yerde bıraksa yine sorun olmayacak. Çünkü o noktaya 3-4 Fenerbahçe'li kümeleniyor. Topu kullandırtmayacaklar onlar.



2- Gökhan Gönül'ün hamlesi. Selçuk'un pozisyonunda Selçuk'un arkasında bulunan Gökhan, olması gerekenden ileride. Ataktan dönüyor olması veya önündeki adamın geri gelmemesi bunun sebebi olabilir. Selçuk, bu sırada faul yapıyor. Bu, kendi takımı için 4-5 saniyelik zaman kazanma demek. Ama Gökhan'a bir daha bakın. Alanını kapatmak yerine, hakeme koşturuyor. Selçuk zaten orada. Emre olmazsa olmaz.



3- Trabzon atağı ve Fenerbahçe yerleşimi. Selçuk'un attığı top Trabzonspor'luya gelince, o da topu hemen Colman'a atıyor. Colman nerede? Sol açıkta. Yani "Sağ Bek"te. Karşısına kim geliyor? Sağ stoper. Yani Lugano. Doğru hamle. Olması gereken adam olan bek nerede? Hakemin yanında. Peki, bekin kademesine girmesi gerek sağ açık nerede? O da yok. Çünkü hakeme itiraz ediyor o sırada Mehmet Topuz. Devamında da hakemle aynı tempoda koşuyor bir şeyler söylemek için. Peki o bölgeye arkadan gelen adam kim? Yine Gökhan. Peki Lugano'nun boşalttığı yeri kim kapatmaya giriyor? Bilica. Bu da doğru hamle. Bilica'nın yerine kademeye giren kim? Vederson. O da doğruyu yapıyor. Peki, Vederson'un yeri ne oldu? Boş. Sol açık geldi mi yardıma. Görünürde yok. Çünkü Özer Hurmacı'da hakemin yanına gelmeye hazırlanırken yakalananlardan. Top nereye gidiyor? Vederson'un boşalttığı alana. Neden o alan boş? Çünkü, Selçuk Şahin'in yaptığı faule itiraz etmeye giden Gökhan'ın boşluğunu doldurmak için yapılan hamlelerin defosu oradan patlıyor.

Şimdi, Rüştü'nün yaptıkları bir yana, Fenerbahçe futbolcularının hakeme sadece baskı kurmak için yalandan koşuşturmaları götürdü mü şampiyonluğu? 2 takımda kazanırsa şampiyon olabilecekken Fenerbahçe, kazanamadığı için kaybetmedi mi şampiyonluğu? O kayıba neden olan şey bu gol değil mi? Bu gol son 10 haftada ligde yenilen tek gol değil mi? Bu gol kimin hatası? Rüştü'nün mü? Bu golü yemese Fenerbahçe şampiyon olmuyor muydu? Bu hata 16 Mayıs akşamı maça çıkıp, 17 Mayıs sabahı ameliyathaneye yatacak ve her maç dikişlerine 1 dikiş eklenen ve belki de özverisinin, hırsının kurbanı olan Gökhan'ın mı?

ek: 2.fotoğraftaki taralı alanın boşluğu ve daire içerisindeki itiraz eden futbolcular, 3.fotoğraftaki ise Fenerbahçe savunmasının kayması ve daire içerisinde hala hakemle tartışmaktan kademeye gelemeyen Mehmet Topuz'dur. Fotoğraflar sonradan eklenmiştir. Videonun net görülememesi üzerine eklenmiştir.

2 yorum:

Adsız dedi ki...

Fenerbahçe'nin yediği gol hatalıydı gerçekten. Ama Aziz Yildirim kaçan şampiyonluğu da zaten Rüştü'ye ya da yediği gole bağlamadı ki. Sadece son 5 haftada Fenerbahçe'nin fikstürünü takip edip, oynayacağı takımlardaki arkadaşlarını arayıp "güçlü olun, korkmayın" (BJK resmi sitesinden alıntıdır) tadında konuşmalar yapıyorsa ve şampiyon olmasını bu denli istemediği bir takımın şampiyonluktaki rakibi ile ligin son haftası oynadığı maçta tam performansını sahaya yansıtmayacağına dair kafada soru işareti yaratır. Bu nedenle de bu telefon konuşmaları ahlaki açıdan oldukça sıkıntılı bir hareketlerdir. Haa, Aziz Yıldırım bunu gündeme getirerek iyi mi yaptı, bence yapmadı zira insanların kendisinden ne kadar nefret ettiğini bilerek, sözlerini çarpıtacaklarını öngörerek konuşması gerekirdi. Ama bunu dışında Rüştü'nün yaptığı iştne ahlaki olarak bir sıkıntı yok mu sizce de?

Adsız dedi ki...

kutlarım, bunlar kimsenin aklına gelmemişti, çok iyi bulmuşun, bravo, yürü be...