4 Kasım 2009 Çarşamba

Türk Takımlarının Avrupa'da Yediği Güzel Goller


Onlarca güzel gol attık, onlar kaldı yediklerimizi mi listeliyorsun derseniz, evet. Maalesef, spikerlerin sessizlikleri nedeniyle gölgede kalan, yediğimiz için fazla gösterilmeyen goller. Bir kısmını buraya yazacağım. Haliyle yorumlarla ve aklımıza geldikçe devamı da gelecek bunların.

- Ricardo Kaka' Leite vs. Fenerbahçe ; Fenerbahçe'nin San Siro'dan 1 puanla dönme umutlarının iyice yeşerdiği 87.dakikada bir kornerden dönen topu Kaka' önce omuzla Serkan'ı ekarte ederek, peşinden başka bir orta sahayı, en sonunda da Ümit Özat'ı geçerek durumu 2-1'e getiren slalomunu yapıyordu. Zaten golden 2 dakika sonra da Shevchenko durumu 3-1'e getirip maçı bitiriyordu.

- Roger Garcia vs. Galatasaray ; Galatasaray'ın 2.Terim dönemiydi. Haliyle fiyasko günler yani. Uefa kupasına kalınmış, rakip Villareal olmuştu. İlk maçı Cesar Prates'in 2 frikiği 2-2'ye getirmiş, 2.yarısı 0-0 başlayan maç önce Sonny Anderson'un golüyle 1-0 olmuş, peşinden Roger Garcia'nın orta sahanın gerisinden vurduğu topla 2-0 olmuştu. Mondragon'un ceza sahası dışından yediği ender gollerden birisi olmuştu bu gol.

- İsmaila Taye Taiwo vs. Beşiktaş ; Liverpool karşısında moraller bozulmuş, ama umutlar bitmemişti. Tello harika bir frikik attı. Ardından Gerets'in Marsilya'sı 2.yarı riskleri almış geliyordu. Korner oldu. Ceza sahası dışına top çıktı. Taiwo, "Yaradana Sığınıp Vurmak" teriminin o güne kadar Prekazi'den başka kimsenin hakkını vermediğini gösterdi bize. Kaleci Rüştü topu kurtarmak için hamle yaptıysa da elleri engel olamadı topa. 1-1 olmuş, sonrasında Delgado - Bobo 2-1 yapıp son maça umut taşımıştı.

- Juninho Pernambucano vs. Fenerbahçe ; Daum'un sevmediği Avrupa maçlarından birisiydi. Rakipte bir türlü çeyrek finalden öte gidemeyen efsane Lyon kadrosu. İlk yarı birbirlerini tartma safhasında geçen bir maç. Peşinden 2.yarı Le Guen'in Lyon'u oynamaya başlamıştı haliyle. Pernambucano Juninho, ceza sahası çizgisine hızlıca ile geldi. Arkadaşından gelen pası aldı. Sonra harika bir vuruş çıkarttı. Kadıköy'de taraftarın desteği arasında, direğin sesi duyuldu sadece. Rüştü'nün uçması sadece gole daha bir estetik kattı o kadar. Peşinden 2-0 olan bir maç. Sonrasında Tuncay Ruhu ve Nobre golü ile 2-1 olan, peşinden Alex de Souza'nın Fenerbahçe kariyerindeki Samsunspor maçındaki şutundan sonra gözümdeki en mükemmel vuruşunu yaptığı lakin Gregory Coupet'in boyunun 2.5 m'ye uzadığı ve aşırtmasını kornere çeldiği pozisyon. Sonrasında 3-1 olan maç. Alex'in o topu gol olsaydı, bugün tarih o golü yazardı.

- Peter Crouch vs. Galatasaray ; Anfield Road deplasmanı. Mehmet Topal'ın transferinden sonraki ilk resmi maçı. İlk yarı ayakları titreyen bir takım. 2-0 olan maç. Peşinden Gerets'in; "Ben buraya savunarak değil, Allah Allah diyerek oynayarak geldim" mottosunu uygulayıp, 2.yarıya başladığı dakikalarda uzun boylu bir adamın sahneye çıkması. 198cm boya sahip bir adamın yerden sıçrayıp gelen topa vole vuracak kadar atletizmi. Attığı o gole robot dansı yapması. Peşinden Ümit Karan'ın 2 golünün yetmemesi. Sabri'nin direkten dönen frikiği. Anormaldi o maçta herşey.

- Recep Çetin vs. Beşiktaş ; Kabul ediyorum burası Total Futbol'da Ali Ece'nin Recep Çetin'i selamlama sahnelerinden birisi gibi oldu ama, hiçbir Türk takımı böylesine bir golü yemedi. Kendi kalesine çok gol yedi. Edu'yu bir ara zirveye çıkartıyordu bu alışkanlık ama röveşata gibisini görmedi, göremezdi de zaten bu futbol dünyası. Türk futbolu böylesini de yiyemez.

Devamı gelecek. Sırada Jackson Avellino Coelho, Zlatan Ibrahimovic, Filippo İnzaghi, Hagi ve niceleri var... Ayrıca her golün ismine tıklayarak golleri youtube'dan izleyebilirsiniz.

2 yorum:

Bay Kerahet dedi ki...

güzel çalışma moruk

The Eagle Abroad dedi ki...

bunun sonunda bir anket yapsan guzel olur en guzeli hangisiydi diye...