4 Kasım 2009 Çarşamba

Bir Alman Futbolcu, Bir Alman Takımı, 30.000 Taraftar





Dün akşamki Beşiktaş mağlubiyetinden çıkarılacak tek şey var: Fabian'sız Beşiktaş olmaz.

"Ernst sahada olsaydı Beşiktaş kazanırdı" demiyorum tabii ki. Ancak bu kadar basit bir takım sahada olmayacaktı. Topu alan Wolfsburg oyuncusu ceza sahasına gelemeyecekti. Ernst'in ofansif katkılarını Uğur-Fink aralarında paylaşmaya kalkınca arkası otobana döndü. İlk golden son gole kadar incelemek lazım. Ortasahada Ernst olsaydı, Fink arkasında nöbette bekleyecekti. Geçen sezon Cisse'nin yaptığı gibi yani. Yer tutacak, adam kesecekti. Ernst olmayınca onlar ileriye yüklendi; Beşiktaş geriye düştü.

Tekrar demek gerekirse "Ernst olsaydı Beşiktaş kazanırdı" demiyorum; ancak bu kadar kolay olmazdı.

Wolfsburg içeride alamadığı 3 puanı deplasmanda rahatça aldı. Bunun "defansif" sebeplerini açıklamaya gerek bile yok. Wolfsburg ve 30.000 Beşiktaş taraftarı arasındaki ilişki önemli.
Bu maçı kaybeden Beşiktaş sadece 3 puan kaybetti. CSKA'dan alacağı üç puan Beşiktaş'ı asıl yerine, UEFA ligine yollar.

Şampiyonlar Ligi bizim takımlarımızın neyine?!

Beşiktaş taraftarı zaten "sınırda". Dün geceki mağlubiyet yüzünden küfretmedi Demirören'e. Zaten yılların birikimi var Beşiktaşlılarda. Bir patlama da dün gece yaşandı. Yaklaşan bir kongre var bir de; Beşiktaş'ı seven Demirören oy vermez zaten.

Bu arada küfüre savunmuyorum. Kimlere küfür edilmedi ki bu kulüpte?... Demirören, zamanında milleti nasıl indirdiyse kendi de öyle inecek. Etme bulma dünyası bu oluyor herhalde.

Bu arada; Beşiktaş'ın antremanlarını merak ediyorum. Bu adamlar duran top ya da atak çalışmıyor mu? Mustafa Hoca ne öğretiyor oyuncularına merak konusu. Birbirleriyle uyumlu iki atak oyuncusu yok hâlâ. Hani arkadaşı topu aldığında, topu nereye atacağını kestirecek. Topu ayağına alan arkadaşının nereye kaçacağını bilecek...

Yenilen 3 gole aldanmaya gerek yok. Sorun defansda değil ofansda.

0 yorum: