4 Haziran 2009 Perşembe
Demirören'i Eleştirmek | 2008-09 Bazında
Beşiktaşlılarda açtığı yara büyük Demirören'in. Bundan önce kendisi hakkında iki yazı yazdım. Biri işin mali kısmını ele alıyordu: Demirören'in Yarattığı Paha Biçilemez Duygu
Diğeri ise diğer büyük kulüp başkanlarının kötü yönetimlerinin "Demirörenvari Hareketler" altında incelememdi.
İkinci linkteki yazının son cümlesi: Let's kick out of Football'du. Sevmiyorduk Demirören'i.
Şimdi sezon bitti ve Beşiktaş son yılların en başarılı performansını sergiledi Türkiye Ligleri adına. İyi hoca seçimi, iyi transferler ve Çifte Kupa geldi. Her ne kadar cümle alem "Diğer takımlar başarısız olduğu için Beşiktaş başarılı oldu" diye konuşsa da önceki yılların Beşiktaş'ı bu kupaları biraz zor alırdı.
Peki Demirören'e ne demeli şu an?
Bence taraftar şampiyonluk kutlamalarında en iyisini yaptı: Alkış... Bir an "Büyük Başkan" sesleri yükselecek falan diye korktum ancak sonradan kendimden utandım. Bunca sene tanıdığım taraftardan nasıl böyle bir hareket/hakaret bekledim! Sonuçta rakip takım taraftarları bile dört gözle bekliyordu taraftarın Demirören'e şampiyonluk turundaki yaklaşımını!
Güzel malzeme çıkaracaklardı ama olmadı.
Nasıl ki taraftar kötü şeyleri eleştiriyorsa, iyi şeyleri de mükafatlandırmalı. Mustafa Denizli o sırada olabilecek en iyi seçimdi. Ertuğrul'la devam edilseydi bu başarı gelir miydi hiçbir zaman öğrenemeyeceğiz ancak eldeki başarılar yanlış bir hamle yapılmadığını ortaya koyuyor. Transferler Mustafa Denizli'nin tercihleri olsa da Demirören'i yine kutlamak lazım. O da Sinan Ayı'sının kulüpten dışarıya çıkarmış olduğu içindir. (Gerçi burada da Denizli'nin parmağı vardır ancak hocanın sözünü dinlemesi iyi olmuş. Sonuçta hocaların nazını biraz olsun çekmeyip de başarısızlıklara giden başkanları da biliyoruz!)
Sinan'ın sezon başı yabancı transferlerinden birkaçı: Zapo, Sivok, Seric. Üçünü de çok övdü başlarda. Sadece Sivok tuttu. Denizli bir yabancı aldı: Ernst. Ligin kaderi değişti.
Sonuçta Demirören hakkında bu zamana kadar hep kötü şeyler söyledik ancak zaferler sonucunda alkışlamak lazımdır. Ne zamana kadar mı? Eski günlere dönene kadar. Kendisinin yöneticiliğine hâlâ inancım yok. Beşiktaş, Kulüp olarak böyle bir başkanı barındırmamalı.
Sonuç olarak Demirören'in Türk Futboluna kazandırdığı en güzel şey ailesi ile tribündeki görüntüleri oldu. Belki ileride "First Lady" kavramı tüm takımlarımızda olur ve eminim ki bunun "stad atmosferi"ne büyük katkısı olacaktır.
Etiketler:
Bay Kerahet,
Beşiktaş,
Yıldırım Demirören
0 yorum:
Yorum Gönder