28 Ocak 2010 Perşembe

Toroğlu'nun Gitmesi


Uzun süredir Beşiktaş Başkanlık Seçimleri hariç bir topa girmiyorduk. Zemin mevzuusuna da girmedik. Ağustos ayında 19 mayıs çimlerinin sararıp, çamura bulanacağını da nedenini de yazdık çünkü. Neyse Erman Toroğlu olayına gelelim. Açık söylemek gerekirse, 4 büyük takım taraftarı olup seveni futbol yorumcusu olarak pek yoktur. Bu 4 büyük dışında taraftar, yöneticilerin de sevdiği bir isimdir. Lakin, futbol dünyası 4 büyükler çerçevesinde döndüğünden sevilmediği daha çok söylenir. Severmiyim? Ekranda görmesem aramam ben. Nedeni basit ve açık. Takımımın 90 dakika sonunda kazandığı maçtan sonra hakemi, mütemadiyen "birisi bir çakar, birisi bi' çakacak kendine gelemeyecek" lafları duymaktan nefret ettim sayesinde. Olayın Fenerbahçe kısmı da bu zaten.


10.haftadaki derbi Türk futbolunun taşlarını oynattı, toprak kayması yaşattı. Fenerbahçe maçı 3-1 kazanınca bir taraftar ne ister yayıncı kuruluşun yayınından. Galibiyete yönelik cümleler. Derbiden sonra 1 saat derbi konuşulduysa 50 dakikası hakem, taraftar, fair-play üzerine idi. Zaten biz Galatasaray'lılar haliyle pek izlemiyoruz spor programını. Fenerbahçe'lilerin de en büyük keyfi maç sonrası yorumları izlemek. Galibiyetin keyfini çıkartacak bir program yerine bir adamın 1 saat hakemi konuşması, Fenerbahçe'nin hakkını vermemesi olayı bitirdi. Dersiniz kanal değiştirin. Yayıncı kuruluşun programı bu neticede. Sezar'ın hakkı Sezar'a olacak. Bu bitirdi Toroğlu'nu. Yeni ihale ile de hiç şansı kalmadı. Çünkü artık kanal bir kulübe cephe almaya karşı gelecek durumda değil. Herkesi çekmek zorunda. 4 büyüklere maç sonunda yorum konusuna kendisini düzeltip, ayarlarsa tekrar rahat rahat gelir.


Neyse geç oldu ama yazayım dedim...

0 yorum: