1 Nisan 2009 Çarşamba

Türkiye 1-2 İspanya / Beraberliğe Razı(?)




Maçtan önce iki teknik adama sorsalar: "beraberliğe razı mısınız?" diye; ikisi de
evet der, değil.
  • Del Bosque, büyük ihtimal beraberlik tamamdır diyerek yenilmezlik serisini bozmadan Afrika'nın yolunu tutardı.
  • Fatih Terim, "başlarım beraberliğine, kazanacağım bu maçı" der maçı böyle oynardı.
Maç başlıyor. Seyirci susmuş. Sadece top İspanyollara geçince ıslık geliyor. Deste adına bir şey yok. Eee, İspanya Millî Takımı her zaman gelmiyor bu topraklara. Hatta tribündekilere sorsan Iniesta'nın o anda iyileşip tam performans sahaya çıkmasını bile kabul ederler görsel şölen için. Herkes kaybedeciğimizi düşünüyor. Sadece İbrahim manyakça hareketler yaptığında "Ooo" ve Arda Turan sol kanadı yıkınca "Yeaaa" nidaları geliyor Sami Yen'den. Golü atıyoruz; taraftar inanmaya başlıyor, oyuncular inanmaya başlıyor, seksen milyon inanmaya başlıyor, hatta dürüst olmak gerekirse hakem de inanıyor! Bir de Nihat'ın "İspanyollara gol atacağım" takıntısı olmasa!





İkinci yarı orta halli. Şahsen Busker'e "Abi en az üç yeriz" diye mesaj atasım var; kontorum bitmiş olduğundan mümkün olmuyor. Beklediğim olmuyor, 4 gol yiyecek kadar pozisyon veriyor belki de. Ancak Tanrı'nın bür lütfu; yemiyoruz. Neyse ki penaltıdan buluyorlar golü. Fatih Terim şaka gibi şeyler yapıyor. Sahada kazanmak isteyen bir takım; oyuncu değişiklikleri buna uygun değil. Takımın önemli gol ayakları sahayı terkediyor. 1-1 iyi sonuç mu kötü sonuç mu diye düşünüyorum. "Oğlum İspanya'dan bir puan alıyorsun; iyidir iyi" diye düşünürken... Fenerbahçe'ye geldiği günden beri tüm deparları köşe direklerine ya da taç çizgisine doğru atan Guiza, bu sefer ceza alanına doğru yapıyor; Hakan Balta faul yapmıyor. Gol.

-laf arasında; "Deli" elle oynamasa gol olacaktı penaltı pozisyonunda. Bence şansını deneyerek en iyisi yaptı. Hem de kart görmeyerek bayağı ucuz atlattı. Penaltı gole çevrilmese bir de...-



-fotoğraflar marca'nın sitesinden-

0 yorum: