25 Ekim 2009 Pazar

Değişmeyen İki Şey


Değişimin kendisi ve Fenerbahçe maçının gidişatının senaryosu. Hakemlerin yanlış kararları, imtiyazlardaki standardının değişmesi felan unutuluyor da 10 senedir sekmeyen bir olay bu. Arada 1-2 ufak oynama olsa da değişmiyor. Ne mi bunlar?

1- Galatasaray'ın ilk 15 dakika içerisinde bir gol yemesi. Her derbiye Kadıköy'de 1-0 yenik başlıyor desek yeridir Galatasaray için. İlk 15'te gol attıysa da 1-1'e geliyor yani.

2- Galatasaray'ın son dakikada gol yemesi. Bu da sekmiyor artık. Sürekli maçın bitiş düdüğünden önce maçı bu gol bitiriyor.

3- Galatasaray'ın topla oynamada sahip olduğu üstünlük. Bu da değişmeyen olgulardan. Hep Galatasaray topla oynamada üstün oluyor lakin, ileride bu üstünlük hiçbir avantaja dönüşmüyor.

4- Tribünler. Eylemler hakkında fazla yazmak istemiyorum. Eylemler dışında ise müthiş maç içindeler. Yani Fenerbahçe'ye karşı dengede olmanız için 11'e 10 veya tarafsız sahada oynamalısınız maçı. Old Trafford'da Manchester'a karşı oynamanın daha kolay olduğunu söyleyebilirim.

5- İki tarafın çirkefi. Bu da şaşmaz. Bugün bu rolü Cristian Baroni ve Ayhan üstlendi. Maçta da Kazım vardı tabi, döve döve hava topu mücadelesine giren. Servet ve Gökhan'la dövüşmekten topa vurmayı bilmediğini saklayan. Onun yerine Semih olsaydı 2.yarı formalite'ye dönerdi. Baroni de sağolsun Arda'yı sevdiğinden (!) itince gerilim maç başlamadan geldi. O ona vurdu, o ötekine vurdu, hakem sonunda birisini attı.

6- Hakem. Klasiktir. Skora etki eden hatalar yapar. İki tarafın da dengelerini değiştirecek hatadır bunlar.

Bir de Ayhan vardı bugün. Maldonado'yu yaşatmak için sahaya çıkan.

1 yorum:

Burak Eken dedi ki...

Galatasaray kalecilerinin, en iyi performanslarını bu maçta göstermeleri de klasikleşti artık!