2 Mayıs 2009 Cumartesi

Galatasaray'ı Mahveden Vefa Duygusu


2000 Mayıs'ında o gün kupa kazanan herkes canımız, ciğerimiz, dalağımız, herşeyimizdir. O günlerde deseler ki; "Bu adamlar size kupa kazandırdı ama ileride bir türlü sağlanamayan istikrarın sebebi olacak, gelen iyi hocaların ve oyuncuların başını yiyecek, yönetimlerin başını ağrıtacak" diye hadi lan oradan derdim en hafif tabirle. Ama maalesef gerçek bu. Bizi bitiren bu vefa, sevgi durumları. Suçlu camia mı peki? Hayır. Futbolcular'ın da büyük suçu var.

Biraz açalım. O gün kadroda kimler vardı Galatasaray adına. Ezbere yazarız Galatasaray'lılar olarak. Capone, Popescu, Taffarel üçlüsü takımın mali durumu göz önüne alınınca gönderildiler. Çünkü 2000 başarısı kadar, ekonomik çöküntü vardı. Hagi; futbolu Galatasaray forması ile bıraktı. Davala; Milan, Werder derken salon futbolu ve rap! ile bitirdi işi. Aslında bu isimler değil muhattapımız. Muhattapımızın kimler olduğu belli. İsim vererek yazacağım. Hakan Ünsal, Hakan Şükür, Bülent Korkmaz, Ergün Penbe, Arif Erdem ve bu sene muhtemelen katılacak olan Hasan Şaş gibi isimler. Neden kovulurcasına gönderilmek isteniyor bunlar. Koskoca yönetim manyak mı bunları kapı önüne koymak istiyor. Tutup 35 yaşında Emre Aşık'a 2 sene sözleşme yaparken hem de. Bunu biraz daha derinleştirelim.

Bu futbolcular hala bizim kalbimizde, aklımızda, isimleri söylenince gözlerimizin önüne gelen görüntülerde olduğu gibi sanıyorlar kendilerini. Biz de öyle olduklarını söylüyoruz her maçta. Hala soldan yaldır yaldır bindirebileceklerini, 90 dakika rakip defansı presle boğabileceklerini, en hızlı stoperi canından bezdireceğini sanıyorlar. Ama fizik kapasitelerinin ve oyunlarının buna müsait olmadığının farkında değiller. Belki de farkında olmak istemiyorlar. Hep Maldini 41 ama nasıl oynuyor, Del Piero 36, Nedved 37 gibi örnekler veriliyor. Lakin Maldini'nin 41 yaşında oynadığı oyunu bizde 25'inde oynayamayan adamlar var. Del Piero hala 30'dan 35'ten kaleye çiviler çakıyor, Santiago Barnebau'da Real'i deviriyor Nedved ile. Nedved 3 ay topa dokunamıyor, ilk maçında Roma'ya arşivlik golünü atıyor. Keza Javier Zanetti. İtalya, İspanya, Almanya'da orta sahada onun kadar koşan, mücadele edebilen adam çok az. Orta saha oynuyorum diyen adamı cebinden çıkartır. Ryan Giggs bu sene ödül bile aldı oynadığı top ile İngiltere'de. Ama bizim oyuncularımızı maalesef biz; "yok Uefa kazandırdın, yok sen büyüksün, yok sen başarıların adamısın" diyerek sanki 21'indeymiş gibi sahaya sürüyoruz. Oynattıklarımız da yedek kalmayı kabullenemiyor maalesef. Mesela Figo gibi kenarda da bekleyemiyorlar. İlla koskoca sezonda 34 maçta en az 30 kez oynamalılar. Hal böyle olup oynatılmayınca, kale içinden yıkıyorlar durumu. Çok çalıştırıyor diye Gerets'in yollanması kimin eseridir acaba? Ya da sen Kalli'yi yolla biz Şampiyon yaparız demenin gücü kimden geliyor?

Galatasaray, Fenerbahçe gibi her sene Türkiye'nin en başarılı kadrosunu kurmak istiyorsa önce bu Uefa izlerinden sıyrılmalı. Adam gibi kondüsyon ve taktik çalıştıracak bir adamı getirmeli. Saha kenarında hoca olmalı yani. Florya'da hoca olmalı. Arkadaş değil. Teknik direktör. Fenerbahçe derken, hani başkan felan da karışmayacak olaya. Futbolu, futbolu bilenlere emanet edecek. Futbolun dünü yok maalesef. Bugün çalışıp, yarına hazırlanmak var.

0 yorum: