27 Mart 2009 Cuma

İspanya - Türkiye || Senaryo Yazalım..

Maç öncesine göre bir yazı değil bu. Maçın gidişat senaryolarını yazacağım. Aklıma gelenler.



1- Klasik Senaryo: İlk 30 dakika İspanya bizi boğar. Maç 2, 3-0 olunca takım kendine gelir. Arda ve Tuncay önderliğinde silkinir ve kişilikli top oynamaya çalışır. Ya iş işten geçer, ya da bir mucize daha gelir.
2- Sakatlık veya Eksiklik: İspanya orta sahasında sakatlığı nükseden Xavi, İspanya orta sahası anlayışını değiştirir. İspanya kanatlara iner. Diğer tarafta da, Arda - Ramos mücadelesinden Arda zararlı çıkar, Türkiye ileri çıkmakta zorlanır, "Tuncay Ruhu" kadar sahada kalırız. Olası bir senaryo daha ise, Emre'lerden birisi oyundan atılır, iyice Çanakkale Geçilmez'e döneriz. Sıcağa dayanan kar kadar dayanırız.
3- Şahsiyetli Oyun: Terim, harika bir orta saha kurgusu yapar, en iyi savunma oyunu oynamaktır'ı oynatır, Arda, Tuncay ve Semih ile sonuca gideriz. Orta sahanın harika yardımlaşması ile defans hattında fazla sorun yaşamayız. Zamanında akıllı değişiklikler ile oyunu elimizde tutarız. En kötü bir beraberlik ile döneriz. Hayıflanırız.
4- Felaket: Maç başında kırmızı kart + gol olur. Anlamadan maç 2 olur. 60'tan sonra kontralarla ya da orta sahada sindiriliriz.
5- Saçmalama: İspanya'ya karşı İspanya gibi oynamaya çalışırız. Bol pas yapma girişimi ile çabalarız fakat heba edilen ilk 45 dakika sonrası, 2.yarı yine gaz, moral, hırs ile çıkar oyunu oynarız. Ama ilk yarıda alınan skoru çevirmekte zorlanabiliriz.
6- ?: Golü bularak başlarız. Sonra klasik Türk takım klasiği olarak peşpeşe goller yiyerek avantajı veririz. Tekrar çevirene kadar akla karayı seçeriz. (Bu daha çok Sami Yen olayı oldu)

Bu kadar senaryo olmasının nedeni Türkiye aslında. Bi' Fransa ya da Almanya olmuş olsaydı, 1-2 senaryo ile çözülürdü. Ama bilinmeyeni katan biziz. Farketmeden arada bi' tokatlayıp gelsek keşke.

0 yorum: