2 Ekim 2009 Cuma

Neden "Döndü Sabri" & Şildenfelt'in Gözü Nasıl Açıldı?




" Sabri Sarıoğlu, sahada 6 tane hakem olmasına rağmen bir tanesine bile itiraz edilirken göze çarpmıyor. Oyununu oynuyor. Nazar değmesin."

Bizim Felix, Evolution of Sabri başlıklı yazıyı yollamıştı bloga.

Üstteki cümleyle bitirmişti yazısını. Pana maçından sonraydı bu, Galatasaray erken bulduğu golle rahat kazanmıştı maçı. Ondan önce de Beşiktaş maçında göze batmıştı Sabri; Yine bir erken golle gelen rahat bir galibiyetti. Sabri ne hakemlerle ne de futbolcularla uğraşmıştı, topuna bakmıştı sadece ve beğenilmişti.

Dünkü S. Graz maçından sonra "döndü Sabri". Bildiğimiz ve alışılagelmiş Sabri olmaya karar verdi. Gerilim yaramıyor Sabri'ye, Kaos'tan besleniyor herhalde. Hem oyunu bozuluyor, hem de psikolojisi.

***

Bir diğer konumuz Şildenfelt... Daha adını bile yazmaya uğraşamıyorum. "Schildenfeld" falan olsa gerek, dikkat etmedim hiç, ama adama bir şeyler olmuş: "O eski halinden eser yok şimdi", bu kararı bir maçta vermek zor tabii; işin şakası olsun bu da.

Galatasaray maçını izlerken iki şeyden korktum.

1- Şildenfelt'in gol atması
2- Maçı Yıldırım Demirören'in de izlemesi.

Demirören Ferrari'yi, Sivok'u yollar; onu getirir falan mazallah. Adama İstanbul yaradı, Beşiktaş'a göz kırptı adeta. Beşiktaşdakilerin aldığı dolgun maaşlar "gözünü açmış" herhalde!

1 yorum:

M.T dedi ki...

Sabri dönmedi hep aynıydı zaten. Yani dönmedi derken, senin de söylediğin gibi rahat giden maçların yıldız oyuncusu olmayı tercih etti hep. Yoksa bildiğimiz Sabri'ydi işte(keşke hiç bilmeseydik!). Hala aklım almıyor. Altyapı da dahil 1999 yılından beri tam 10 senedir Türkiye'nin en büyük kulüplerinden birinin havasını soluyan biri kendisini zerre kadar bile olsa geliştiremez mi? Evet taça çıkan topları kurtarmak için çok güzel çaba sarfediyor. Çünkü bizim halkımız taça çıkmadan topu saha içinde tutan futbolcu hastası. Hemen alkışlar kopuyor malesef.