3 Ekim 2009 Cumartesi

Türkiye A Milli Rehabilitasyon Merkezi


İbrahim Kaş, Yusuf Şimşek, Rüştü Reçber. Nihat da var ama neyse. Yıllardır değişmeyen mentalitenin son örnekleri bunlar. Rehabilitasyon. Moral vermek. Gana Milli takımı gibi kadroya çağıracak toplam 23 futbolcuya sahibiz ya, sakat, hasta, cezalı, kötü oynuyor, aylardır oynamıyor, takımı yok, farketmeden çağırıyoruz. Formda olanları da "Terim Yasaları"na uymadığı için kadroda göremiyoruz. Aylardır takımı olmayan Hakan Şükür'ü, yine aylardır kendi takımında kadroda göremediğimiz Emre'yi zamanında gördüğümüzden pek yadırgamıyorduk zamanında. Performansın adam çağırmak konusunda kadroda maksimum 1 adamla sınırlı kalması şaşırtmıyor yani. 23 kişi olunca, herkes kendi takımından kimi çağırmış, en çok bizden mi çağırmış diye bakarken yine "efsanevi Terim sistemimizin" getirdiği bir boşluğu yine göremiyoruz. Defansif Orta Saha!

Hani aylardır yok mu bir Türk, Brezilya'lı oynatıyor diye höykürmekten başka bir gündem getirmeyen basın'ın Türk'ün bile o mevkii de 23 kişide sadece 1 adet (o da Ceyhun Eriş'miş) seçildiğini görmemesi, aslında oynamayan taşların nedeni. Ceyhun Gülselam dışında bir tane o bölgede oynama yeteneği olacak adam yok. Devşirme var. Eskiden adam devşirdiğimiz yere, şimdi mevkii devşiriyoruz. Mustafa Sarp ve Mehmet Topal yok. Mehmet'in Strum Graz maçındaki hali bile Ceyhun'u cebinden çıkartır. Nuri'nin de fizik ve oyun olarak Emre'den farklı bir defans anlayışı yok. Sadece Ceyhun Gülselam. O da 3-5-2'nin sağına geçti mi tamamdır.

Bize sistem gerek. Sistem yerleştirecek bir adam gerek. Sistemsizlik, sistem oldukça çok rehabilitasyon kadrolar, çok vatan, millet, hücum takımları izleriz.

0 yorum: