İlk konuğumuz Sergen Yalçın... Ahaha süper yahu bu adam.

90'ların başında Beşiktaş'ın yeni yıldızı olarak lanse ediliyordu. Oynadığı top bunun kanıtıydı. Ama çalışmayı pek sevdiği söylenemezdi. İstikrarı sağlayamadı. Beklenen Sergen o zamanlarda gelemedi.
Giymediği 4 büyük forması kalmadı. Cem Uzan zamanında asrın takımı düşüncesiyle İstanbulspor'a alındı. Sahada beklenen performans gelmeyince, Cem Uzan tarafından oynadığı bir maç esnasında telefonla talimat gelmiş ve takımdan gönderilmişti.


"Sahada neden koşmuyorsun?" sorusu kendine yöneltildiğinde "Valla, koşunca yoruluyorum" cevabını verecek kadar pişkin, "Hakeme çok itiraz ettin maçta, şimdi yanına gittin, ne söyledin?" sorusuna "Valla ağzıma geleni söyledim" diyecek kadar rahat, "Ben bırakın gece hayatını, gece dışarı çıkmaya korkuyordum. Ben böyle şeyler yapmazdım" diyen bir 10 numaraydı. Ne yaptıysa kendine yaptı, kendine yaşadı. Orta sahadan sol ayağı ile basket atabilecek kadar usta bir sol ayağı vardı. (Bunu yaptı) Açık söylemek gerekirse, kendine yazık etti.
Bu da Bonus olsun..
0 yorum:
Yorum Gönder