27 Ağustos 2010 Cuma

Beşiktaş'ın Rakipleri


2007-2008 Şampiyonlar Liginde gruplarda Porto ile eşleştik. Quaresma ile taraftarın arası o aralar başladı. Öyle ki iç sahada Quaresma'nın golüyle yenilmiş olsak da herkesin aklında iyi şekilde kalmıştı adam. Hani derler ya "futbol tanrıları" diye. O tanrılar, karşılıksız bırakmadı Quaresma'nın kaderi Beşiktaş'a doğru ilerledi. Bu sefer Quaresma bizde, şimdi onlar düşünsün. (evet, abartı oldu)

CSKA Sofia ile 2006'da karşılaşmıştık. İçeride 2-0 kazanmıştık. Maç sıkıntılıydı ama Kleberson ve Gökhan Güleç'in golleri de hoştu. Deplasmanda sıkıntı yaşıyorduk. Hatırlatmak için söyleyeyim: "Runjeee, Runjeee" zamanları. Neyseki uzatmalarda Nobre ve Bobo'nun golleriyle turu almıştık. Daha sonra malum Tottenham'lı, Leverkusen'li, Dinamo'lu grup. Beşiktaş'ın kura şanssızlığının tescilidir o sezon. Tottenham kaçıncı torbadan gelmişti sahi?

1984-85 Kupa Galipleri Kupası 1. Tur'unda deplasmanda 4-1 yenilmişiz. İç sada 1-1 beraber kalmışız Rapid Wien ile. 1960-61, 1968-69'da kupa galipleri kupasında karşılaşmışız. Sonuç hep hüsran. Bir de "Hagii hagii hagii" var.  Wien'li gençler iyi hatırlıyordur eminim.

Kuranın şerefine kısa bi' nostalji yapalım dedik bol bol youtube'lusundan. Takımlar hep tanıdık sayılır. Schuster'in Avrupa Ligi'ne verdiği önemi de katarsak(bi' tek bana mı öyle geldi?) gruplardan sonrasını görebiliriz Beşiktaş için.

2 yorum:

besiktAsiruh dedi ki...

"Schuster'in Avrupa Ligine verdiği önem" bu fikirde yalnız değilsin.. Artık tamamen 2 ligde farklı oyuncularla yürüyecek gibi duruyor bana göre..

ERKUT dedi ki...

Beşiktaş'ın Avrupa maceralarınd başarı rüzgarı denince akla gelen Rasim Kara ve Mircea Lucescu isimlerinin ardına eklenmeye aday isim Bernd Schuster ile bu mevsim Uefa kupısnda önemli ve görkemli işlere imza atacağımıza umudum yüksek.