20 Ekim 2009 Salı

Wfl Wolfsburg - Beşiktaş


Uzun süredir maç öncesinden maç analizi yapmıyordum, yapayım bugün. Kafadan dalayım, sonra ayrıntıya ineceğim. Beşiktaş'ın Wolfsburg'u yenme olasılığı, içeride Manchester United'ı yenme olasılığından çok daha az. Neden mi? Aslında bir çok neden var. Takım, camia, performans gibi bir sürü neden. Maddelerle yazayım.

Beşiktaş; Beşiktaş, sahip olduğu kadronun oynayacabileceği en kötü şekilde top oynuyor olması nedeniyle bile dezavantajlı durumda. Bunu bir yana bırakırsak, Beşiktaş takımının bir sonraki maçı düşünerek dikkatli oynaması bile görünürde yok. Düşünmemeleri gerek normalde ama, uzun maratonlarda dikkate alınması gereken şeylerdir bunlar. Kasımpaşa maçını 9 kişi bitirip, Es-Es deplasmanına gitmeyi nasıl düşünüyorlar bilmiyorum. Cevabı da belli. Çünkü futbolcular için final, önlerindeki 90 dakika. Başka maç yapmayacaklar gibi oynamaları bir eksi. İnanılmaz derecede hırs küpü durumundalar. Şampiyonlar Ligi'nde bu ters, ters bir hakemle sarısız kırmızılara dönüşebilir. Klasik olarak da çıkacak ilk 11'in bilinmemesi var tabi.

Rakip'in Şampiyonlar Ligi Serüveni; Wolfsburg'un Şampiyonlar Ligi için yeni bir takım olması, buraya birşeyler ispatlama çabalarında olmalarını gerektiriyor. Sahip oldukları ünvan da Bundesliga Şampiyonu olunca yükleri biraz daha artıyor, hırsları biraz daha kamçılanıyor. İspatlamayı da başarıyorlar. Old Trafford'da Manchester'a karşı oynanan oyun, evlerinde Cska'yı yarım saatte bitirmeleri, açlıklarını gösteriyor. Yarın oynayacakları ise direkt 2 rakibinden birisi Beşiktaş.

Fikstür; Beşiktaş'ın şansı olabilecek durum ise, kendisi peşpeşe Wolfsburg ile oynarken Manchester peşpeşe Cska ile oynayacak. Yani; deplasmanda kaybetse bile içeride Wolfsburg'u yenmesi hatta berabere kalması, Uefa için Cska ile İnönü'de final niteliğinde bir maça götürecektir.



Gol; Wolfsburg'un en büyük güvencesi, aynı zamanda handikapı olabilir. Wolfsburg'un 80 gol atıp 42 gol yiyerek şampiyon olması güvencesi olan golün ürünü. Bu güvencenin handikapa dönmesi, gol bulamamalarından ileri geliyor. Bu handikapları da deplasmanlarda ortaya çıkıyor haliyle. Gol bulacaklarını düşünüp, gol bulamazlarsa onlar için sıkıntı olur. Beşiktaş'ın bu statik oyun anlayışı ile zor ama Fink-Ernst ve Denizli Joker'i Ekrem ile kurulacak bir orta saha, 2000 Ağustos'unda Glasgow deplasmanında yapılmış, muhteşem kademeli savunmayı uygulamada faydalı olabilir. Beşiktaş'ın da gol yememe konusunda ligde iyi durumda olduğunu söylesek bile, Galatasaray maçında 3 atak yiyip 3'ünde golü görmeleri savunmalarının da sıkıntısını gösterebilir. Gol atmaları konusu da zaten felaket.

Duran Top; Zvjezdan Misimovic gibi bir duran top ustasının, Volkan'ı da içeri sokarak attığı frikiği düşününce Beşiktaş adına durumun 2 kat daha vahimleştiği bir olay bu duran top. Kornerlerin de işin içine girmesi ile Dzeko ve Şl'de kendinden geçen Grafite ikilisinin tehlikelerini artıracaktır. Beşiktaş içinse duran top sanki bir külfet. Böyle maçlarda gol bulmanın en kolay yoludur duran top. İyi bir organizasyon veya iyi bir duran top kullanan büyük bir kozdur. Rakip takımı cezasahasına gömmenin başka bir yolu yoktur çünkü. Rakibin gol atmayı düşünmediği anlardır bunlar. Savunmada hücumcuların da olmasından dolayı, savunma aslında el bombası durumundadır. Lakin Beşiktaş 288 tane korner atmasına rağmen sıfır tehlike yaratıyor bu durumlarda. Duran top çalışmamalarından meydana geliyor bu da. Korneri atmak için atıyorlar yani.

Gelelim kendi düşüncemdeki kadroya. Wolfsburg'a karşı Beşiktaş nasıl kafa tutar, nasıl etkili olabilir kadrosu. Denizli tutturtmaz ya neyse.

Kale; Rüştü
Defans; Toraman - Sivok - Ferrari - İsmail Köybaşı (Burada Üzülmez olacaktır)
Orta Saha; Fink - Ernst - Ekrem
İleri 3'lü; Tello - Bobo - Nihat

Beşiktaş'ın gol bulamaması düşünülünce 1-1'den yukarısı Wolfsburg lehine gidecek skorlardır. Amaçta zaten gol yememek ve bir tane bulup rakibi bozmak olmalıdır. İzleyen sıkıcı bir maç izlemeli ama bu sıkıntı Wolfsburg'un oynayamamasından olmalıdır.

2 yorum:

CeyKun dedi ki...

Hocam yazdklarınn coguna katılıyorum fakat kadro konusunda ayrıldıgımz noktalar var.İlk olarak Tabatasız bir orta sahann ileride top tutması ve pas yapması imkansız hale gelir.Aynı zmanda yaratıcılık konusunda da sıkıntı yaşanır.Kalede bence Hakan oynamalı çünkü Beşiktaşlıların Rüştü'nün yapacagı bir hataya daha tahammülü yok.Tello da bir sıkıntı yoksa mutlaka oynamalı dediğin gibi.Her ne kadar külfet olsada duran toplar bizim için Tello ile biraz daha etkli hale gelebilir.Tello oynamazsa Serdar Özkan bu bölgede degerlendrlmeli.Yusufun son bolumlerde grmesi daha iyi olur bna gore.Golcü olarakta Bobo Nihat en iyi alternatfler olarak gozukuoyr.Sonuc olarak benm kadrom su seklde oluo.
Hakan
İ.Toraman-Ferrari-Sivok-İsmail
Nihat-Ernst-Fink-Tabata-Tello
Bobo

felix mourinho dedi ki...

denizli ekrem'siz yapamaaaz. fink'siz hatta ismail'siz oynar yine ekrem'e yer açaar. tabata olacaksa fink veya ismail'den birisi gidecektir.