23 Haziran 2009 Salı

Bir Cepten Diğer Cebe


Gökhan Zan, Mehmet Topuz, C.Ronaldo, Kaka felan derken gözümüzün önünde Türk futboluna balta, satır, hızar indirecek bir hamle yapıldı. En baba spor haberi yapan kanallar da dahil buna 2 dakika ayırdı. O da transferde giden isimleri saymaktan.


Türk futbolu aslında 2 senedir küme düşürülmesi gereken 2 takımı ya da hiç Turkcell Süper Ligi'ne çıkmaması gereken bir takım yüzünden aslında çok büyük zan altındaydı. Konuşulmuyordu. Çünkü takımlar güçsüzdü, konuşulmadı. Gençlerbirliği ve Gençlerbirliği Oftaş - Hacettepe'den bahsediyorum anladığınız üzere. Başkanı aynı 2 takım aynı anda, aynı ligdeydi. Neler olduğunu, neler geçtiğini maçları incelerseniz anlarsınız. En basitinden geçtiğimiz sezon 38 puanla kümede kalan Gençlerbirliği ile aynı puanda küme düşen Konyaspor'u örnek verebiliriz. Hacettepe'nin zor durumdaki Gençlerbirliği'ne 2 maçta da sıfır top oynayıp yenilmesi konuşulmadı. Aslında bu yazının asıl mevzuusu maçlar, puanlar felan da değil. Bu iki takım arasında yapılan transferler. Hiçbirimiz, hiçkimse gram konuşmadı bu transferleri. Haberlerde bile muhtemelen kanal değiştirdi.


Gençlerbirliği ve Hacettepe birbirinden 6'şar oyuncu takas etti. Aslında bir cepten aldı. Diğerine koydu. Kiralıkları geri çağırdı. 6 oyuncu da orada. 18 oyunculu bir transfer hamlesi. Kiralıklar önemli değil. Takas yapılan 6 adam önemli. Daniel Addo, Soner Aydoğdu, Emre Balak, Uğur Kapısız, Kemal Akbaba ve Mustafa Kayabaşı'nı Hacettepespor'a kiraladı. Gençlerbirliği, bunun karşılığında ise İbrahim Şahin, Kadir Bekmezci, Serkan Atak, Olgay Coşkun, Ante Kulusic ve Patiyo Tambwe'yi Hacettepespor'dan aldı. Orhan Şam, Murat Kalkan, Tozo, Sandro ve Ulaş Güler ise kiralıktı. Bu transferlerin diğer kulüplere karşı getirdiği haksız rekabet bir yana, bu kiralanan oyuncular yerine, oyuncuların transfer edilerek alınması daha bir vehamet örneği. Çünkü Hacettepe'nin elle tutulur 1-2 isiminin de adeta büyük abiye peşkeş çekilmesi, diğer camialar adına hem bir sorun, hem de geçtiğimiz sezon Hacettepe'nin puan aldığı takımlar bakımından büyük bir problem.


Ahmet Çakar veya Hıncal Uluç bakışı ile olaya yaklaşalım. Ben Konyaspor, Antalyaspor veya Denizlispor'um. Benim küme düşmeme rakibim Gençlerbirliği. Hacettepe ile oynuyorum. Hacettepe benden 1 puan koparıyor. O benden kopan 1 puan beni küme düşürüyor veya sıramı 2 sıra aşağı indiriyor. Gençlerbirliği'ne ise sıra avantajı sağlıyor. Sıradan dolayı ekstra para ve ligde kalma fırsatı doğuyor. Lig bitiyor. Bu iki takım birbirine oyuncu transferi yapıyor. Kağıt üzerinde belki doğru ama tamamiyle skandal. Bu adamlar benim puan kaybettiğim maçta oynayan adamlar. Bu adamların maçı kendi takımı için değil de "Büyük Abi"si adına oynamadığını nasıl ispat edebilirsin. İki takım da aynı ismin iken. Kiralıklardan bahsetmiyorum. Transfer edilen adamlar söz konusu. Hani 2.ligde veya 3.ligde oynayan bir takımdan alınır hepsi futbolcuların. Antep, Denizli'de örnekleri olduğu gibi. Ama beraber aynı ligde, aynı fikstürde oynayan takımlar arasında olan bir olay söz konusu. Diğer takımlara karşı tek elin yönettiği 2 takım.


Peki küme düşen Konya'nın ya da çabalayan Denizli'nin ne suçu vardı da 2 takımla oynayamadı aynı ligde. Emin olun 3 büyüklerin böyle bir durumu olsa Nisan'a girmeden Şampiyonluk turu atardı.

0 yorum: