21 Aralık 2010 Salı
Alex'siz 4-3-3, Alex'li 4-3-1-2
İsmet Badem'in, Murat Murathanoğlu ile Efes maçlarını anlatırken, Kerem Tunçeri ve Ender Arslan'dan dolayı basketbol fikriyatıma empoze ettiği tek bir cümle vardır; "Basketbolda oyun kurucun kadar konuşursun, oyun kurucun iyiyse şarkı bile söylersin." Tamam, futbolun basketboldan farklı olduğunu ve bu cümlenin dünya üzerinde artık geçerliliğini en azından 10 numara dediğimiz mevkii için yitirdiğini söyleyebiliriz ama yeni mevkiinin de bütün bir orta saha hattı olduğunu söyleyebiliriz aynı zamanda.
Fenerbahçe'nin sahaya çıktığı ilk 11 ve oynadığı rakibin kağıt üzerinde anlamı şuydu; "elimizi kolumuzu sallaya sallaya yeneriz". Ama o kağıt üzeri, saha üzerinde işlemedi. Çünkü, Fenerbahçe'nin sahaya çıkan ilk 11'inin orta sahası Baroni - Selçuk ve Gökay 3'lüsünden oluşunca, bu 3'lünün de hücuma katkısı toplamda 1 etmeyince, üstüne üstlük rehavet ve "ne işimiz var burada hem bu formalar da ne ayak" cümleleri ile birleşince kaleden 40 m uzakta ve sürekli sağ kanat bindirmesi yapan bir 4'lü blok, arada "birbirimize benzeriz biz" sloganı ile hareket eden 3'lü bir hat ve onun önünde de bireysel yetenekler ile tehlike yaratmaya çalışan bir 3'lü blok oldu. Orta 3'lüsü o kadar yaratıcılıktan uzak bir hattı ki Fenerbahçe'nin kadrosu, yedikleri gollerden sonra "tepki süresi" dediğimiz 5'er dakikalık periyotlar olmasa, yediklerini çıkartmaları zor olurdu. Oldu da. 3'ten sonra oldu.
3'ten sonra bir 4-3-1-2 kaldı sahada. Mehmet Demirkol'un ısrarla direttiği ve görmek istediği, bana göre anlamsız ve anlamsızlığı ölçütünde gereksiz, Alex - Niang - Semih 3'lüsünün arkasında yine bu 3'lü kalınca, üstüne kanattan bu sistem gereği Stoch'un çıkartılıp, yine bu sistemden feragat etmek uğruna 5 dakika sonra 1 sene sonra formasına kavuşan "gölge çalımcısı" Uğur Boral'ın oyuna girmesi Fenerbahçe adına maçı sadece görünüşte bir çabalamaya itti. Ne Alex oyuna girdikten sonra Semih'e attığı pas dışında sahada göründü, ne de Fenerbahçe bir hücum gerçekleştirebildi bu 4-3-1-2 ile.
Fenerbahçe orta sahası bu maçla artık yüksek ses ile haykırmıştır ki, Emre Belözoğlu olmadan bir hiçtir. Mehmet Topuz da bu bölgede oynayanlara dahildir. Sonuç olarak, Ankaragücü 3 maçtan 4 puan alırsa, Bucaspor da kalan 2 maçından 1 puan çıkartırsa Fenerbahçe gruptan elenecek. Ama oyun olarak da ne Alex'siz 4-3-3, ne de Alex'li 4-3-1-2 bu orta sahalarla ne de elde olan orta sahalarla zor yürür. Ne varsa Alex'te var...
Etiketler:
Bucaspor,
Felix Mourinho,
Fenerbahçe
2 yorum:
peki ankaragücünün durumu ile ilgili bir bilgi var mı ?.oyuncuların serbest kalması filan gibi durumlar.
resmi sitede antremana çıkan kadroları aynı. herhangi bir değişme yok şimdilik onlarda. belki bir ödeme yapılmış olabilir, belki de dikkati daha fazla çekmek adına öyle bir açıklama gelmiş olabilir ama dün ne durumdalarsa bugün de öyleler. ama yarınları meçhul.
Yorum Gönder