20 Eylül 2010 Pazartesi

Ayhan Akman & Mustafa Sarp & Barış Özbek & Pas Organizasyonun Evrimi












Yazıdan önce videoları izlemenizi istiyorum. İlk 2 video Skibbe döneminin bitmesinden 2 gün sonra. Yani, Skibbe döneminin aslında "son tango"su. Galatasaray'ın önde iken ve eleniyor durumda iken yaptığı pas organizasyonları. Bordeaux, o sene ligde 34 gol yedi. Ligde en rezil olduğu maç Toulouse'a 3-0. 4 tane yediği 2 maç var. Birisi Chelsea deplasmanı. Birisi Sami Yen. Bordeaux'un paslar karşısında düştüğü durumları iyi inceleyin.

Galatasaray orta sahasında oynayıp, bu pasları yapan adamlar, "neydi be Okan - Suat - Emre" diyebileceğimiz kadar uzakta olan adamlar değil. Hala Florya'da idmana çıkan orta saha elemanları. Hafta sonu Galatasaray'ın ilk 11'inde yer alacak adamlar. Ekstra Skibbe döneminden farklı olarak bir de Kayserispor maçı var. 1 sene bile olmamış durumda yani. Kadro yapısı neredeyse aynı. Santraforsuz oynanan maçtaki paslara iyi bakın.

Şimdi, Galatasaray aynı isimlerle, bir kere yaptığı işi, bir kere yapamıyorsa ya o şey tesadüftür, ya da yapabileceğine inanmıyordur. Olay, yapabileceğine inanmamakla alakalı tamamen. Mustafa Sarp'ın, Ayhan'ın, Barış'ın dikine oynamaları, pas alıp pas verirken boşa çıkmaları gibi futbolun temeli olan şeyleri, ekstraları ile beraber yapmaları inanılmaz bir şey çıkartıyor ortaya. Topa inanılmaz bir tempo veriyor Galatasaray. Çabuk yer değiştiriyor. Oynuyor yani. Rakibe bakmadan oynuyor.

Ne oluyor da Galatasaray bugün oynayamıyor ? Oynayacağına inanmıyor. Ayhan - Mustafa ve Barış'ın olumlu pas yüzdelerini yüksek tutması adına bütün paslarını geriye dönmesi ve bunu oldukça yavaş yapması, Galatasaray'ın durağanlığında 1.sebep. 2. sebep ise Galatasaray hücumunu statik isimlere bırakması. Gio, Keita, Arda hatta Lincoln ve çapraz koşular atan Baros'un hareketliliğine Ayhan'ın ve yanındaki ismin katılması ile rakipler dayanabileceği kadar dayanıyordu. Şimdi ise Ayhan tempo yapamıyor. Mustafa biraz çabalasa bunu ileri yansıtamıyor. Kewell, Misi ve sağ açıkta oynayan isim (neydi adı Güntekin) kimse topun kendilerine gelmesini bekliyorlar.

Bunun sebebi "güvensizlik". Başka bir şey değil. Bir insana, yapabileceği bir şeyi 100 defa "yapamazsın" diyerek diretirsen, o adam o işi yapamaz. 2 pastan sonra "ooaargh" dersen, 3.pası atmaz. 25-30m kanata topu rahat atarken, 5m sağına pası veremez hale gelir. Galatasaray orta sahası bu durumda. Fenerbahçe derbisinde ileri 1-2 defa oynayan Ayhan'ın topu kaptırmasından sonra koskoca 2.yarı boyunca bir tane ileri top oynamaması bunun örneği. Yapamayacaklarına inanmış durumdalar. Önlerinde oynayanlar, arkadakilerin atamayacaklarına inanmış durumdalar. Herkes, "güvensizlik" anlamında birbirine inanmış durumda. Bu saatten sonra da bu "güvensizlik" sendromu atılabilir mi ? Çok zor. Yapılması gereken şey, artık o bölgenin o işi yapabilecek isimlerle el değiştirmesidir. Cana'nın ilk adımda geçmesidir. Oraya bir nefes, bir yenilik gelmesidir. Dikine oynamaktan korkmayacak bir ismin gelmesidir. 15 yaşında A2'den bir genç bile olsa. Daha sonra da başkalarının gelmesi, transfer edilmesidir veya mental anlamda inanılmaz bir patlama yapabilecek bir şeyler bulmaktır ki, bu da zor gibi. Güven anlamında bir şeyler olabilmeli.

Videolarda izlediğiniz Galatasaray ile bu sezon oynayan Galatasaray kadrosunda orta saha bölgesinde isimler değişmemiştir. Bedenen tabii. Zihinsel ve futbol mentalitesi olarak bilemeyiz. Aslında biliyoruz. Gerideler. Oradaki adamlar değiller.

Bir de Lincoln 15 saniyede Bordeaux savunmasına 3 el bombası atmış arkadaş. Ne paslar onlar 89'da.

Not; Videoları izleyemiyorsanız, burayı tıklayıp gerekli şeyleri yaptıktan sonra tekrar gelin, videolar izlenir.

5 yorum:

Burak Kereci dedi ki...

Dikkat edilirse Barış ve Ayhan top kendilerinde yokken hareketliler.Bugünkü sorunumuz da bu zaten.M.Sarp topsuz oyunda hiç yok.Buca maçında Cana'yı izledik.Top kendisinde değilken alternatif yaratmayı biliyor.Sarp bunu yapamıyorsa ya gücü yok ya da bilgisi.

exRage dedi ki...

Bir solukta okudum.Durumun tamamen mental olduğu ortada iken her hafta hazırlık maçlarını bile izlemeye tenezzül etmeyip lig başında maçlar oynanmamışken 1.5 saat program yapan Rıdvan'dan yorum dinlemenin üzerine akıllıca şeyler duymak güzel.Ne diyecektim ben Güntekin ?

Ha şimdi hatırladım.''Harika''

pclion dedi ki...

Hocam, çok başarılı bir çalışma. Bazen sadece yazarak ifade edilemeyecek birçok şeyi bu derleme anlatmış...

Fatih Çınar dedi ki...

Sonunda benim gibi düşünen birilierini bulmak sevindirici...

julien sorel dedi ki...

bravo. galatasaray'daki mantalite değişikliğini, geriye gidişi net bir şekilde gösteren tespitlerle dolu yazınız.

sene başından beri zaten taraftarın beklentisi orta saha göbeğinde ayhan ve mustafa ikilisi yerine, cana ve yeni transfer edilecek bir oyuncuya yer verilmesiydi. en azından defanstan aldığı topları oyalanmadan dikine oynayacak ayağı düzgün iki ya da üç futbolcuya yer verileceğini düşünüyorduk.

şimdi yeni transfer yok tamam kabul. o halde cana derhal oraya monte edilmeli, ayhan'ın da oynayabildiği kadar oynaması, yetişemediği yerde musa'nın veya bir başkasının oynaması sağlanmalı. kısa vadede başka çözüm yok.

takım 3 maçta 9 puanla biraz üzerindeki kara bulutları dağıttı. şimdi biraz da mantalite olarak toparlanma zamanı. yeniden güven kazanma zamanı...

ha tabi rijkaard'ın sarp ısrarı veya cana ile olan husumeti nereye kadar gider bilemeyiz ama ibb'nin buca'dan da, eskişehir'den de dirençli olacaktır o kesin...