14 Temmuz 2010 Çarşamba

Türk Futbol Spikerliğinin Zirve Yaptığı 10 Maç


Aslında 5 tane planlamıştım bu maçlardan ama o kadar çok seçenek vardı ki, 10'da karar kıldım. Spikerlik zor zanaat. Ama bunu çok iyi yapan kadar çok iyi yapılmasının; bağırarak, abartarak, uluslararası maçlarda bizim takımlara yalakalık yaparak olacağını sananlar da var. Mesela Leverkusen - Galatasaray maçının spikeri Emre Tilev'in hangi akla hizmet; "durum 5-0 ama ben Leverkusen'lilerde o korkuyu hala görebiliyorum" lafını etti bilinmez. "Hem penaltı hem gol" lafının arkasında bir derinlikte aramamalı mesela. Ama bir Ercan Taner, bir Yalçın Çetin, bir Sabri Ugan, bir Levent Özçelik varken bunlar da mazur görülmemeli. Neyse geçelim o 10 tane zirveye.


10-Beşiktaş - Galatasaray; Beşiktaş Luce ile 100.yılında Şampiyonluğa gidiyor. Son 2 maç. Galatasaray ile arasındaki puan farkı 5. Beşiktaş'a 1 puan bile yetiyor. 90.dakikada tüm hatları ile saldıran Galatasaray'a kontraatak ile çıkıyor Beşiktaş. Spiker de Ercan Taner. Hala akıllardan çıkmayan o repliği söylüyor Ercan Taner. "Sergen attı. Şampiyonluk geldi"

9- Beşiktaş - Barcelona; Liverpool maçını isteyenler oldu. Ama o taraftar ne kadar muhteşemse o günkü spiker o kadar kötüydü işte. Rezillikti. Dedim ya, bağırmayı, abartmayı, salak salak gaz vermeyi iyi spikerlik sanıyor insanlar diye. Ondan. Derler ki; Ahmet Dursun'un attığı golün ertesi günü Barcelona alt yapıya Messi'yi almış. Çünkü; hem İbrahim adamın sağından atıp solundan geçti, hem de Ahmet Dursun karşı karşıya bu teknik vuruşu aynı atakta yaptı. Bu golün Messi ile alakası ne bilemedim. Busker'ın lafıdır zaten bu olayda. Ama Güntekin Onay'ın anlatımı gol kadar, maç kadar güzeldir.

8- Galatasaray - Rosenborg; Sabri Ugan'ın Şampiyonlar Ligi'nde alınan galibiyetlerle özdeşleşmesi bu maçlar yüzündendir benim kanaatimce. Okan - Emre - Suat orta sahada dakika sektirmeden pres yapar, Hagi efsanedir, Hakan - Arif her yerde ama sahada değil de ekranlar için maç anlatan Sabri Ugan'ın yeri başka. O zamanlar ekranlar için tribünlerin sesini kısmak yok. Şimdi Emre Tilev'in "Alman Ernst, görmedim, duymadım, anlatmadım ve sizleri başbaşa bırakıyorum" demek için Beşiktaş taraftarının sesini kısılması gibi uygulamalar yok. Sabri Ugan anlatıyor, anlattıkça da coşuyor, coşturuyor.



7- Beşiktaş - Dinamo Kiev; Beşiktaş'ın başında "lisansı yırtılması gereken, çalışma izni hemen kaldırılması gereken, korkak, terbiyesiz" Luce var. Yok böyle diyen insan evlatları da vardı zamanında hatırlatmak istedim. Beşiktaş her kulvarda gidiyor. Bu kez Uefa'da rakip Dinamo Kiev. İlk maç. Dinamo sürpriz bir gol buluyor. Pancu, hemen 1-1 yapıyor. Top, yerden sekerek felan giriyor. 2.yarı geliyor yanılmıyorsam Ronaldo 2-1 yapıyor. Sonra sahnede Nouma var. Ekranların başında spiker olarak da Erdoğan Arıkan. Yanında da hepimizin sevgilisi Ömer Üründül. 3.goldeki tepki yeterli.


6- Galatasaray - Xamax & Levent Özçelik; Neuchatel yazamadığımdan Xamax diye geçiştirdim. O maçın televizyon yayını yokmuş 1988'de. Çünkü 3-0'ın rövanşında seyirci çekmek için radyo yayını vermişler. Radyo spikeri de tarihin ta kendisi. Levent Özçelik. Tabii o zamanlar sesi daha ince. Şimdi ki gibi daha vurgulu, daha tok değil. Ama "durum 5-0" derken ki anlatımı, hatta bütün anlatımı bu listeyi hakediyor.


5- Fenerbahçe - Gaziantepspor; Fenerbahçe'nin bütün Gaziantepspor maçlarını tekrar tekrar izlemeli aslında. Buna 5 sene öncesinin Gençlerbirliği'ni de eklemeli. Her maç ayrı bir hikaye. Ayrı bir heyecan. Film yani hepsi. Bu kez spiker Melih Gümüşbıçak. İlk yarı 3-0. Fatih Tekke'ler, Mustafa Şahintürk'ler, Hasan Özer'ler var Antep'te o zaman. 2.yarı kenarda Denizli, tribünde taraftar, sahada inanılmaz bir 11. Fenerbahçe öyle bir baskı kuruyor, öyle bir oyun oluyor ki, maç her an 9-4 bile olabilir, 2-6'da. Ta ki, Uche'nin kafasına, Rapaiç'in inadına yıkılmamasına kadar. Yıkılmayan Rapaiç oluyor, yıkılan aslında biz Galatasaray. Fenerbahçe şampiyon oluyor o maçın kazanımı ile. Akıllarda Melih Gümüşbıçak'ın o anlatımı ile o heyecan kasırgası kalıyor.

4- Galatasaray - Rapid Wien; Ercan Taner bir efsanedir. Şimdilerde eski formu neden yok bilemiyorum ama sesi ile iş yapan bir insandan 10 sene boyunca hele böyle yoğun duygular gerektiren, yorucu bir işte aynı tempoyu, vurguyu beklemek çok zor tabii ki. Neyse 1999 yılı. Bildiğiniz Rapid Wien maçı. Hagi'yi de zaten Ercan Taner'den daha güzel söyleyen yoktur bence. Hagi Hagi Hagi'den başka ne denilebilir ki...

3- Türkiye - Hırvatistan; Maç maç değil ki... Spiker Yalçın Çetin. 8 kere Semih demesi bile diyecek bir şeyi olamamasındandır muhtemelen...

2- Galatasaray - Arsenal; Yorumcunun Ömer Üründül olmasına rağmen efsane olan bir maç daha. Levent Özçelik anlatmıştı o günü. "Allahım, direkler bir kez daha izin vermiyor" cümlesinden sonrası zaten filmin koptuğu andır.

1- Arsenal - Middlesbrough; Nereden çıktı bu diyebilirsiniz. Videosu bile yok. Bulamadım. Ntv, Premier Lig'in yayın haklarının sahibi. 2.senesi hatta yanılmıyorsam. Namağlup Şampiyon olmuş Arsenal, Highbury'de M'Boro karşısında. Dakika 55 ve durum 1-3. Arsenal mağlup. Wenger oyuna Robert Pires'i alıyor. Dakika 67 olduğunda ise Arsenal durumu 4-3'e getiren golü attığında ekran başında oynanan oyuna hipnotize olmuş beni, Murat Kosova'nın; "İşte Premier Lig Bu" çığlığı uyandırıyor adeta. 8 gol var. Enfes bir tempo. Highbury'nin o doğal atmosferi. Dennis Berkgamp, Henry, Ljungberg, Pires, Reyes... Ntv akşama yayınlıyorum desin, izleyecek yüzlerce insan evladı bulurum bu maç ve bu anlatım için.


Kaydı Yayınla

Bir de bu listede olmayan özel maçlar var. Mesela; Fikret Engin'in anlattığı bir Inter - Sampdoria maçı. 2-0 Inter mağlup iken 85.dakikada "Inter bitti" diyordu Fikret Engin. Inter kaybediyor derken, 92.dakikada Recoba'nın golü ile 3-2 olunca "olacak iş değil" diye haykırması, Sabri Ugan'ın "Ne Büyüksün Hagi" demesi, Ümit Aktan'ın Manchester United karşısında Arif'in şutuna direkten dönen topa Kubilay'ın golünü anlatması, Güntekin Onay'ın Beşiktaş - Sparta Prag ve Hertha Berlin - Galatasaray maçı, her ne kadar İlker Yasin olsa da "Prekaziii & Ağlamak istiyorum" ve "Şapka çıkartacaksınız bu gole şapka" diye haykırması hatta radyodan Orhan Ayhan'ın "oha be Prekazi" diyerek tepkisi de var olmalı aslında bu listede. Tabii bir de en son video var. Kategorilerden bağımsız. Okay Karacan'dan da bir maç olmalıydı ama O'nun anlattığı ve piste bir seyircinin girdiği Silverstone Grand Prix'inin üstüne maç düşünemedim...

0 yorum: