24 Haziran 2010 Perşembe

Atan Mesut, Yiyen Faruk


Dakika 45. Almanya - Gana ile Sırbistan - Avustralya ile oynuyor. Ondan önce başlamış bir maç daha var. Tenis maçı. Durum 2-2. Son set skoru ise 44-44. Devam da ediyor. Nicolas Mahut ve John Isner arasında. Maçlar bitsin, tenise döneriz diyoruz. 0-0 iki maçın ilk devreleri.

Gana sahada bir top oynuyor ki muazzam. Dinamizmin tanımı. Almanlardan korkmuyorlar. Tek sıkıntıları hücumda yetersizlik. Mutfaktan sofraya iyi geliyor yemek ama sofrada örtüye döküyorlar servis sırasında. Almanlar ise başrol oyuncusunun olmadığı bir film gibi. Defansları son hamlelerde çok başarılı. Neticede Almanya. Sonra 2.devrenin ortalarına gelmeden bir Türk topa vuruyor. Rakip takımın Türk kalecisi golü yiyor. Golü atan Alman, yiyen Gana ama. Almanlar liderliğe yükseliyor. Gana ise durmuyor asla. Yetmiyor.

Diğer tarafta bireysel olarak ele alınca gayet iyi, bir takım halinde gayet rezil bir ekip var. Sırbistan. Bunun tek sorumlusu olabilir. Teknik Direktör. Karşılarında da Aussie'ler. Hayal kırıklığının başkenti olmuşlar. Ama mucize inancındalar. 4 dakikada 2 tane atıyorlar. 17 dakikaları da var. Ta ki Schwarzer'in Jabulani'yi elinden kaçırmasına kadar umutları sürüyor. 2-1 oluyor. Diğer bir umut başlıyor. Sırplar 1 tane atarsa Sırplar gruptan çıkacak. Atıyorlar da ama ofsayt. Aussie'ler 3'e giderken 4'e 2 veriyorlar geride. Sırplar atamıyor. 2'si de eleniyor.

İngiltere - Almanya eşleşiyor böylece. Gana ile de Amerika. Eşleşmeler güzel olacak son 16'da bu gidişle. İlk günün matematik karmaşası ile tadı da geldi Dünya Kupası'nın.

Bu arada, o tenis maçı da 59-59 iken hava kararması yüzünden yarına ertelendi. :)

0 yorum: