25 Nisan 2010 Pazar

Beşiktaş'da Dün Akşam / Küfüre Karşı Türk Basın'ı




Bu yaşıma kadar Beşiktaş Şeref Bey Stadyumunda böyle bir şey yaşamadığıma yemin edebilirim. Barcelona'lar, Manchester United'lar geldi buraya ama böylesine farklı bir olay yaşanmamıştır herhalde. Olayları herkes biliyor. Kabul etmek gerek, farklı bir geceydi.

Takıma olan yaklaşım konusunda söylenen şu beste özettir. Daha fazla yorum yapmak abesle iştigal olur bu saatten sonra:
İyisiyle kötüsüyle sezon bitti,
Canın sağ olsun Denizli.
Bu taraftar hep arkanda,
Seneye korkak oynatma.
Mustafa Hoca'nın ve takımın tebrik edilip sezonun kapanması ayrı bir güzelliktir. Her sezon sonu küsüp, sezon içinde buzları eritmeye çalışmaktan iyidir.

Gelelim küfür olaylarına;

Küfüre karşı bir insan olmadığımı söyleyebilirim. Yerine göre gayet güzeldir. Küfür gibi yaşanılan ülkede az bile küfür ediliyor bazen. Toplu olarak küfürde ise dün çığır açıldı. Stadlarda her zaman küfür edilmiştir ancak böylesine 90 dakikaya yayılma ben hayatımda görmedim. Bir de 23 Nisan yüzünden çocuklar varmış stadda bık bık. Normalde 18 yaş altılar, bayanlar girmiyor değil mi stadlara? Küfürü oradaki çocuklar daha iyi ya da daha kötü yapmaz. Ha 30 çocuk ha 300 çocuk. Küfür aynı, çocuklar aynı. Konuyu başka yerlere çekmenin anlamı yok. Bu ülkede Beşiktaş'ın futbolcusu bir hareket yaptığında insanlar Beşiktaşlılığını "askıya" aldı. Fenerbahçelisi, Galatasaraylısı yapınca "kasığı ağrımıştır" oldu.

Aziz Yıldırım, Mahmut Özgener, Federasyon, Basın... Herkes payına düşeni aldı dün. Henüz gazeteleri okumadım ancak tahminen bu küfür olayı manşetlere taşınacaktır.

Bunu yapan basın... İçlerinden birisi taraftara ana avrat sövmüş biri olacak. Bir diğeri de "az bile söylemişsin, çerçeveletip odasına assın lavuk" diyen çok tanıdığımız bir blog yazarı gazete editörümüz olacak. Hepsini aynı kefeye koymak doğru olmaz belki ama yine de "geçiniz" efendim. Küfür gibi hareketleri de unutmadık; hiçbirimiz masum değiliz.

foto: Geçen seneki şampiyonluk kutlamalarından değil, dün akşamüstü Beşiktaş Dolmabahçe Caddesi girişinden.

not: yazıyı sabah bitirmeden önce "kaydet" yerine "yayınla" tuşuna bastığımdan bazı takip sitelerinde iki kere yayınlanmış olabilir. Görüntü kirliliği için kusura bakmayınız.

1 yorum:

Unknown dedi ki...

SERAY SEVERLER YESİN SENİ