29 Ekim 2010 Cuma

Beyler, Tutan mı Var?





İstanbul'da tüm gün yağmur takviyeli fırtına derken, maç saatine doğru -tanrı'nın bür lütfu mudur ne?- yağmur azaldı, zemin berbatlaşmadan maç izleme şansımız oldu.

Sistem, oyuncu tercihleri falan fazla girmeyeyim.

Gelelim başlığa, Beyler cidden tutan mı var? Az şut çekin yahu! Tamam pasa dayalı oyun, rakip ceza sahasına yığılmalar falan. Ama şu kaleye arada bir göz atın Allah'ın aşkına. Dün öyle bir oyuncu yapısı vardı ki, cinnete az kaldı yeminle. Guti ve Yusuf'a eyvallah. Yusuf zaten 40'ına gelecek, bir kere "lan hadi yapıştırayım bir tane" demişliği yok. E Guti zaten öyle. Tabata top ezmekten ona vakit ayırmıyor. Vallahi çıldırmamak elde değil. İlk ciddi uzaktan şut denemesinin 96'da Onur'dan gelmesi üzücü mü sevindirici mi bilemedim. Ayrıca ilk golün "şans yardımıyla da olsa" uzaktan şutla geldiğini hatırlatalım. Dayı, gözünü seveyim söyle az şut çeksinler. (maç sonu şut sayısı 27 olarak görünüyordu. nasıl lan?!)

Necip ve Onur'u bu konuda gelişime davet ediyorum, hatta yalvarıyorum. Hadi be gençlik. Yeri gelmişken Ceyhun Gülselam'ı çok tutma sebeplerimden biri de budur, adam şut çekiyor. Altyapısını nereden aldığına bi' bakmak gerek. Sorun ortada. Ne zaman ki Türkiye'nin her şehrinde durum 0-0'ken uzaktan çekilen şutlar alkışlanır, belki o zaman.

Gollerden ilk ikisinin İsmail'in bindirmesinden gelmesi güzel. Üçüncü gol ise apayrı.

Dakika 122 ve takım 2-0 önde. Rakip defansa basan Bobo topu alıyor. Tabata'ya veriyor, Tabata kaybediyor topu ancak bizimkiler alıyor yine. Topu yere düşmesine rağmen son anda arkadaşına gönderen Hilbert. Onur'un asisti falan. Hani bizimkilere "özet geç" desen o pozisyonu yaparlar.

Guti'nin kısa sürede takımı bu derece benimsemesi güzel. Onur, Necip, İsmail gibi gençler "yaşlı Beşiktaş"ın kıymetlileri. Akşam sahada olmayan Cenk ve Rıdvan da ilk 11 oynayabilecek isimler. Yanlarına kaliteli 6 yabancı eklesen Beşiktaş'ın gelecek 10 yılı ortaya çıkar. Hadi bakalım.

Takımda bazı sıkıntılar yok değil. Bekliyoruz.

0 yorum: