Yazılanların resmiyetini bir kenara bırakıp, sohbet ederken kullandığımız cümlelerin futbolu tanımlamada daha eğlenceli olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim. Çünkü daha doğal ve gerçekçidir. Playstation oynarken Busker ile alakasız muhabbetlerin ortasında buluyoruz böyle kendimizi. Alakasız tanımlamalar yapıyoruz. Doğalımız bu çünkü. Herkesin bu. Ne kadar futbolcu kimliğini tanıtsak da yazarken, konuşurken daha başka tanımlıyoruz. İsmine, tipine, hareketlerine bakarak analiz ediyoruz, konuşuyoruz. Uzatmadan bu tanımlamalardan yazayım 3-4 tane anlatayım derdimi...
Marouane Fellaini; O saç stili ile bir futbolcu ne kadar iyi olabilir ki? Yani mümkünatı yok büyük bir yıldız olmasının o saç ile...
Saffet Akbaş; Adam futbol kariyerinde ilk kez kupa kazandı. (Acun'un programından sonra) Onda da paramızı vermeyecekler duruşu ile defansta oynadı. O izlenim silinmez yani o adamdan abi. Her an bir maçtan sonra patates ve pilav yiyerek öğlenleri çalıştık diye konuşacak gibiydi.
Volkan Kilimci; Çarşı izinlerinde gelip Galatasaray kalesini koruyan bir adamdı bu da. Haftasonlarında çarşıya inip kahveye gitmek yerine Sami Yen'e gelirdi. Adamın bütün iznini Galatasaray yedi.
Engin Baytar; Bu adama 2-3 kişi sen yeteneklisin demiş. Sonra Engin de; "madem yetenekliyim, neden kaprisli ve sorunlu olmuyorum" demiş. Olayı bu kadar abi bu adamın.
Ergun Gürsoy; (Futbolcu değil ama olsun) Abi nedense bu ismi duyunca benim aklıma hep şey geliyor. Elinde bir çanta ile şeref tribününde oturmuş, her an rakip başkanla pazarlık yapacak bir adam. Trabzonspor maçlarında parmağı kesin vardır. İlk yarısı 4-1 biten maç, nasıl 4-1 bitti abi zaten.
Böyle işte. Niye yazdım. Busker yaz derdi bunları toparlayıp, yazdım işte. Normalde Mario Berk'ten, Volkan Aydın'a, Murat Evliyaoğlu'na kadar geniş bir yelpaze var ama bunlar yeter şimdilik...
2 yorum:
Marouane Fellaini'yi 1-2 maç önce izledim. Harbiden iyi oyuncu yav. :)
olm bu post böyle hiç güzel olmamış, daha hayvani şeyler vardı... JO var misal yenilerde, erhan albayrak var. ayrıca saffet değildi lan o burhandı burhan!
engin baytar ınki de ;
"abi bu engin baytar a birisi 'yeteneklisin' demiş; engin de 'madem yetenekliyim o zaman neden sorunlu ve teknik amc triplerim yok' diye düşüne düşüne bu günlere gelmiş" olucaktı sadlşkasdsşakda.
ama bu işlerin kralı
zdavko zdrakov dur abi!
"futbolu bıraktıktan sonra kesin kasımpaşada filan büfe açtı. içerde sadece tekel ve tost yapıp satıyor. hı bir de içerde bi tane laptop var; yandaki ilköğretim okulundan neti sömürdüğü; iddaa sonuçlarına bakıyor. arada lazarov geliyor beyaz şahin ile..." diye gider bu geyik.
peki şu soru nasıl?
"faruk gürsoy, angelina jolie nin bütün afrikadaki çocukları nüfusuna geçirdiğini görünce, ergün gürsoy ile angelina jolie yi düşünüp kaderine küsmüş müdür?"
Yorum Gönder