4 Ocak 2010 Pazartesi

The Lost Symbol


Da Vinci Şifresinin popüler zamanlarıydı. Popüler şeylere burun kıvırma özelliği, bu kez beni bu kitapta bulmuştu. Herkes, okuyorum ıvır zıvır diyordu. Bende inatla sevmiyordum. Bir gün bizim evin çatısında bir koli içerisinde Da Vinci Şifresi ve Melekler&Şeytanlar'ı bulmuştum. Direkt olarak kaptığım gibi okumaya başladım Da Vinci Şifresini. Böyle de burun kıvırabiliyorum işte. Gizemler, kodlar, şifreler, bildiklerimiz, bilmediklerimiz, Indiana Jones klasiği kutsal kase arayışları ve Dan Brown'un klasik metodu "aslında kötü hep gözünüzün önündedir ama ben söylemeden göremezsiniz"i ilk kez keşfetmiştim. Ardından da 5 saatlik Ankara yolculuğunda 500 küsür sayfalık Melekler&Şeytanlar'ı bitirmiştim. 7 cilt 4890 sayfa olsa okurdum o gün. İlgiyi çekmeyi ve üzerinde tutmasını biliyor Brown kitaplarında. Neyse asıl mevzuumuz olan Kayıp Sembol'e (The Lost Symbol) dönelim.

Yine Dan Brown, kendisinin kitap karakteri olmuş hali Robert Langdon'la macera yaşatıyor bizde. Simgeler, şifreler haliyle yine var. Bu kez Amerika'nın göbeğinde yaşanıyor olaylar. Masonları anlatıyor Dan Brown. Hatta okuduğunuzda basit bir mason şifrelemesini bile öğrenip, yazacak duruma gelebiliyorsunuz. Sürekli ekranlarda gördüğümüz Amerika Sembollerinin nasıl bir mason simgesi olduğunu tabii hikaye içerisinde öğreniyoruz. Aynı zamanda da sanat eserleri veya tarihi yapıların içerisinde...



Bir de Noetik Bilim var. Bilimin üstünde, daha doğrusu günümüz biliminden daha farklı, insanın zihin gücü ile elde edilen güçlerin incelendiği bir dal Noetik Bilim. "Düşünceyle maddeye şekiller verme"den başlıyor, Tanrı'nın, ruhun varlığına kadar gidiyor. Artık klasikleşmiş, Kansas City Shuffle'ı bile gölgede bırakan Dan Brown kandırmacası ise bu kez beklemediğiniz yerden geliyor ki, iyice zorlamış bu sefer Dan Brown.


Neticede, Melekler & Şeytanlar ve Da Vinci Şifresi'nin ardında kalacak bir kitap. İhanet noktası ile çekişir gözümde. Langdon olmasa Dijital Kale'nin bile ardında kalabilir.


Kansas City Shuffle; "Herkes sağa doğru bakarken, siz sola doğru gidersiniz"

Darth Vader heykeli ise Washington National Cathedral'inde bulunmakta. Diğer bütün resimlerin olduğu gibi kitapla alakası var. Bruce Willis hariç.

5 yorum:

oneblood dedi ki...

1- ihanet noktası
2- melekler ve şeytanlar
3- dan vinci code
4- digital kale

kayıp sembolu okuyorum hala 300e dayanmadım o yüzden daha sıralamaya koyamadım ama sonu tahmin ettiğim gibi çıkarsa 4.lüğe yükselir anca. dan brown sürekli kitapyazsın ben sürekli okuyayım. dan browna burun kıvırıp onun gibi birsürü yazar var diye örnek gösterdikleri çoğu yazarın kitabına göz attım hiçbiri yanına bile yaklaşamaz kurgu ve anlatım bakımından. tek hayalim artık bir kitabını adam gibi sinemaya aktarmaları.

felix mourinho dedi ki...

valla melekler ve şeytanlar üzerine ben dan brown kitabı koyamıyorum. topu topu 5 tane ama çok çok ayrı bu melekler ve şeytanlar. eğer dediğin gibi adam gibi sinemaya aktarsalardı, cern sahnelerini çakma kimya laboratuarı gibi değil de adam gibi cern sahneleri yapsalar, kurgudan şaşmasalardı, efsane olurdu o film. o kitabı okurken ah bunun bi filmi olsa, güzel bi filmi olsa diye diye gittim, yaşadığım hayal kırıklığını bi ben bilirim.

maximillian kohler yoktu filmde. vittoria vetra desen nerede o kısa şortlu hali. hele helikopter olayı... neyse deştin yaramı :D

felix mourinho dedi ki...

ha bir de sen 400.sayfaya bi gel, lan nasıl olur bu diye 10'ar 10'ar atlarsın. ;)

oneblood dedi ki...

kitap dün gece bitti
cidden yine sonunda yapacağı süpriz yapmış brown baba :)
bende sırtıma zümrüdüanka değil ama kartal dövmesi yaptırcam iyice gaza geldim :)

Adsız dedi ki...

ben dan brown'un kitaplarına gerçekten bayılıyorum en çok sevdigimde ihanet noktasıydı eşinden yardım almadan yazdıgı ilk ve son kitap dijital kale imiş okumadım sadece o kaldı en kısa zamnda onuda okuyacagım seni seviyorum dan brown