13 Mayıs 2009 Çarşamba

Final


Kafadan fikrimi söyleyerek gireyim, sonra analizine gireceğim. İddaa oynasaydım İY - MS Fenerbahçe oynardım bir Galatasaray'lı olarak. Aslında herşey o kadar kolay değil ya neyse. Tutup Beşiktaş rahatça kazanırsa da şaşırmam. Neyse teknik direktörlerden, futbolculara kadar biraz analiz yapalım.

Aragones
, belki de Fenerbahçe'li futbolcuların büyük maçları seçmesinden dolayı bu maçta biraz daha rahat ve kozları elinde. Ama baskı da üzerinde. Bütün sezonun yükü bu maçta. Avrupa Şampiyonası finali oynamış bir adam için pek sorun olmasa gerek. Denizli'ye göre avantajı, taşlarla oynamaması. Rotasyon gerektiren ligde başarısızlık getirse de büyük maçlarda bir avantaj sağlıyor. Fenerbahçe ilk 11'inin klasik sorusu Alex mi yoksa çift santrafor mu? Klasik Fenerbahçe olur sahada yine. Duran, pas yapan, rakibi pasla yoran bir takım. Rüzgar buna taş koymazsa en büyük avantajları bu.

Gelelim Denizli'ye. O ise böyle maçlarda takımla oynamaya bayılıyor adeta. Orta sahadan Cisse ve Ernst ikilisinden birisini keserse ilk 11'de direk seramoni'ye geçilmeli bu maçta. İnönü'de sadece bu nedenden dolayı 61'e 39 Fenerbahçe üstünlüğü vardı ilk 30 dakikada. Bozmaması gereken savunma ve hücum hattını yine bozmayacaktır muhtemelen. Bir avantajı duble yapma isteyen takım ve 2 kez yenildiği Fenerbahçe'yi yenmek isteyen takım isteği olacaktır. Neticede kupa finali. Tek maç ve telafisi olan bir 3 puan mücadelesi olmadığından hesaplarını buna göre yapacaktır. Eğer Aragones'ten hamle üstünlüğü istiyorsa, orta sahada pres yapmalı ve ilk golü bulmalıdır.

Kale: Aslında pek analizlik tarafı yok. Milli takımın ilk 2 kalecisi. Rüştü yine elini kaldırmazsa, Volkan bir hata yapmazsa 2 takım da bir şey kaybetmez.
Defans: Lugano döndü Fenerbahçe adına. Fener defansına büyük katkısı var. Roberto Carlos'a çok iş düşüyor baskıda. O da çok güzel kurtarıyor. Defansları sağlam. Atılmazsa tabii. Beşiktaş ise el bombası gibi adamlara sahip aslında. Kaliteli ama bir anda bir hata ile gol pozisyonu verecek adamlar. Toraman ve Sivok göbeği ile başlayacaktır muhtemelen Denizli. Zan+Sivok yapıp, Toraman'ı da sağa atabilir. Ama Ekrem'den vazgeçmeyecektir. Denizli yine bir kaç bilinmeyenli bir denklem kurar, kendisi çözer.

Orta Saha: Ön libero denilen mevkiilerde Beşiktaş aslında üstün. Ama zayıf kalıyor kanatlardan yardım gelmeyince veya takım oyunu 30m'de oynamaya kalkınca. Ernst+Cisse Beşiktaş adına maçın kilit adamlarıdır. Selçuk+Emre ise baskı yapmaz isen sabaha kadar senden üstün çıkar. Ama baskı yaptığın zaman ise onlardan büyük bomba yoktur. Hele Emre üstüne oynanınca tam saatli bomba. Selçuk'ta keza öyle. Ama bu adamlara baskı yapılmadığından rahatlar. Kağıt üzerinde ve sahada çok farklı yani orta saha.

Hücum: Bu konu Fenerbahçe üstünlüğünde. Oyun Fenerbahçe hücumunda geçerse zaten kazanmadıkları maç kalmıyor haliyle. Ama oyun Fenerbahçe sahasına yığılınca Fenerbahçe çok kötü görünüyor. Semih gibi çok önemli bir santrafora sahipler. Güiza ile beraber harika çapraz koşular yaptığı da unutulmamalı. Beşiktaş ise bu maçlarda Delgado'nun eline bakıyor. O da kendi eline bakınca Beşiktaş'ın işi zorlaşıyor. Anca kontralar ve duran toplara kalıyorlar böyle yerleşen savunmalara karşı. Yusuf ise Beşiktaş adına büyük bir şans. O İnönü'de 1-2 iken ileri gitmeye korkan Beşiktaş'ın ileride top almak istediği tek adamdı. Tello ise takım arkadaşı Deivid gibi. Oynuyor ama nereye oynuyor? Efektifliği bu sezon Deivid'den daha fazla. Daha avantajlı o kısımdan Beşiktaş.

Rüzgar: İzmir'de ne zaman maç oynansa bu rüzgar oyunu etkiler. Buna göre kale seçimini avantajlı yapan takım maçta bir adım önde olabilir. Uzaktan atılan şutlar büyük tehdit olur. Hele Roberto Carlos gibi bir isim varsa. Hele topun başına geliyorsa. Ya da Tello kaleyi düşünürse. Veya Deivid.

Zor maç. Denizli doğru 1-2 hamle yapmaz ise böyle maçların adamı Aragones ve sezonun tek hedef maçına çıkan Fenerbahçe karşısında işi zor olur. Rahatlığı kendisi elinde tutmalı ki, avantaja sahip olsun.

0 yorum: