18 Ekim 2011 Salı

Kötü Spikerlerden Maç Dinleme Rehberi


Sevgili futbol izleyicileri, ilk yabancı spikeri John Motson, ilk yabancı futbol yorumcusu Andy Gray olan insanlar, bildiğiniz gibi bir maçı ya iyi bir spiker (Ercan Taner, Yalçın Çetin, Levent Özçelik, Murat Kosova gibi...) anlatır ya da kötü bir spiker katleder. Bak anlatmaz, katleder. Kötü bir anlatımla bir Barça maçı izle, izlediğin en kötü Barça maçı olur. Kötü bir spiker de kendi içinde kısımlara ayrılır. Tetikçi, neden ben buradayım, çok bağırırsam iyi anlatmış olurum gibi spiker örnekleri vardır, kötü spiker denilince akla gelen.

Kötü Spiker'in özellikleri şunlardır;

1- Tetikçilik: Bu "tetikçi" kelimesinin yazıdaki anlamı şu; "maçı izleyen insanlara, skor istediğimiz gibi bitmezse yem olarak birini atmalıyım, bunun için de olumsuz bir iş yaptığında hemen bunu vurgulamalıyım" düşüncesine ben tetikçilik diyorum. Bunu görürsünüz maalesef. Her maçta hem de. Bir maç topa kaydı ama yetişemedi diye Marek Cech olur, bir maç Alanzinho, bir maç Rüştü bir maç o, bir maç bu... Bunun teknik direktör bölümü de var. Durum ümitsiz ise "yine yalnış kadro tercihi" olur bunun adı kısaca...

2- Hakem: Hakem konusu spiker tarafından 2 şekilde eleştirilir. 1.si, eğer hakem dünyanın elit hakemlerinden birisi ise hakem kafadan tanıtılır vs. ama skor istediğimiz gibi değilse ve beklediğimiz düdük yoksa ortada, hakemin ne hakemliği kalır, ne elitliği. 2.tarz da şudur. Hakem elit kategoride değilse hemen kötü yönettiği bir maç üzerinden vurulmaya başlanır ki, bu da ilk aleyhimize gelen düdükten sonra başlar.

3- Rakibi Yerme: Bu kısma bayılıyorum. "Eski gücünde değil." Ahahahahahaha. Senin yeni gücün ne ki, adamın eski gücünün derdindesin. Dahası bu cümlenin ardından adamlar tokatlar ve gider. Bir de üstüne şu gelir genelde. "Bazı eksiklikleri ve zaafları var" Mesela stoperleri zayıf diyelim bir takımın. Sen stoperlerinle kafa kafaya kalamıyorsun ki, stoperleri dert olsun. Adamın defansı pres yapan santraforundan başlıyor. Neyse, "bir çok önemli ve yıldız oyuncusundan eksik gelmek" tanımına da bayılırım. Anlatırken kullanana da hayran olurum, taparım, ölürüm.

4- Golü Yeme: Genellikle bu aşamalardan hemen sonra olur. Rakibin zaafı var dediğimiz bölgelerden nedense biz açık verir ve golü yeriz. Bu bir ara aşamadır. Bu en seveceğiniz veya en nefret edeceğiniz anlardır. Çünkü, ya spiker golden sonra susar ve şükürler olsun ki sesinden bizi mahrum bırakır ya da kötü olanı yapıp bize gol yorumunu yapmaya başlar.

5- Kendimizi Yerme: Bayıldığım bölüm 2. Dr.Who'nun Blink, House'ın Three Patients, Lost'un The Constant, Kötü Spikerden: Rakibi Yerme adlı bölümlerden sonra favorim bu bölümdür. Golü yedik ya hemen zaaflarımız başlar. Böyle maçları kaldıramayacak tecrübede veya en sıkıntılı bölgemiz maalesef tandemimiz cümleleri ile ya oynayan oyuncu ya da teknik direktör madde 1'de olduğu gibi tetikçiliğe maruz kalır.

6- Ülke Puanı ve Sosyal Mesaj: "Bu sene maalesef istediğimiz ülke puanını tutturamazsak, bir takım az gideceğiz. Bu yüzden renk ayırt etmeden desteklemeliyiz." Yıllardır ülke puanını bir tutturamıyoruz zaten. Hele bu dilekten sonra hemen formamı giyip "biz hepimiz bir olalııım..." diye marşlar söyleyesim, el ele tutuşup yuvarlak yaparak döne döne maç izleyesim geliyor.

7- Rakibi Övme: Madde 3'ten madde 7'ye neler değişti değil mi canlar ? Bir anda o eksikleri olan takım gitti, yerine "kontraatağa iyi çıkarlar, duran toplarda çok iyiler" fikirlerini bir anda gerçekleştiren iyi bir takım geldi. Onlar hep öyle değil miydi zaten ?

8- Bir Umuttu Yaşatan İnsanı: İşte son kısım. Puan kaybı yaşanır ve bundan sonra da o matematik hesabı işin içerisine girer. Rakiplerimiz birbiriyle oynuyor, umarız kaybederler, biz içeride kazanacak güçteyiz vs. vs. Az önce uçuyordun abi, bildiğin Lincoln'ün helikopteri ile uçuyordun.

Tabii ki, transfere harcanan paranın çokluğu ve rakibin genç yetenekleri yetiştirmesinden bahsetme kısmı da mağlubiyet kesinleştiken sonra bize sunulan bir tezdir. Unutumamalı...

1 yorum:

Adsız dedi ki...

blogunun renkleri kötü adam gibi okunmuyor hiçbişey göz seçmiyor.