22 Kasım 2009 Pazar

Beşiktaş Küçük Takım, Denizli Çapsız Hoca





Maç sonucu:
Beşiktaş 3, Fenerbahçe 0 ...

Fenerbahçe bazı anlarda ortaya çıksa da genel toplamda "kazanmak" adına bir şey yapmayan takımdı. (ya da ben öyle gördüm)

Bir de herkesin ağzına doladığı geyik: "Fink-Alex" eşleşmesi. Neymiş efenim, büyük takım böyle markaj yapar mıymış?... Adam öyle bir markaj yaptı ki; golünü bile yolladı Fenerbahçe ağlarına.



Mustafa Denizli'de kötü hocaymış, çapsızmış, küçük takım gibi oynatmış.

Bu maç "dev derbi" sayılmazmış. Tabii canım, dün Beşiktaş taraftarı Kazım'ın kafasını yarmalıydı mesela, Topuz'u da gözünden şişeyle vurmalıydı. Ekrem Dağ, Santos'un üstüne gidip "Adam ol, ..... " falan demeliydi. Bunlar olsaydı Beşiktaş büyük takım, maç dev derbi olacaktı.

...

Alex'in takıma geldiği günden beri maçların %90'ında Alex'in oynamasıyla kazanan takımda bir gariplik yok da, rakibi yenmenin en "kolay" yolu bu Alex'i oynatmamak olduğunu bilen takımda gariplik var. Mustafa Hoca da küçük takım hocası işte, gitmiş adam markajı yaptırıyor. Hem de bir tane değil, birkaç tane!

Fenerbahçe futbolcu listesinden Alex'i sil, geriye kalan kadro Kayserispor, Gaziantepspor ayarında bir takım gibi kalır.

Ama Beşiktaş küçük takım işte, Mustafa Hoca da çapsız'ın teki!

Öyle olayları çirkinleştirmek yetmiyor işte bazen, komik duruma düşüyorsunuz.

Beşiktaş'ın küçük olduğu tek yer, Fenerbahçe internet sitesinde derbi hakkındaki haberin resimde, Fenerbahçe ambleminin biraz daha büyük olmasıdır. O da kişilerin kendini tatmin olması açısından yeterlidir de.

Hayırlı pazarlar herkese.

1 yorum:

SirEvo dedi ki...

Futbolu kendi etraflarında döndürmeye çalışanlar eziklerin konuşamaları. Özellikle de 3-0 gibi falafoş edilmiş bir skordan sonra.
Eze eze yeniyoruz hala yok o böyle yok şu şöyle diye kendilerini tatmin etme çabasına giriyorlar. Bir de sürekli çamur attıkları GS'yi böyle durumlarda yanlarına çekmeye çalışmaları yok mu, en ezik oldukları durum, en ufak oldukları durum da bu işte.