25 Eylül 2009 Cuma

Egemen'in üçlemesi

'' çünkü onun üçlemesi demek; tapınmak demektir, kutsal kitap demektir''

'' ... Maddi varlıklar dünyasının son bulup gayb alemin başladığı noktada. Rabbin meleği belirdi. Şeffaf kanatlarıyla. Çok güçlü ve güzel görünümlü biri ve doğruldu o en yüksek ufukta iken. Bir başka inişini de gördü onun Allah'tan gelen nur yüküyle. Ve bahşedildi bahşedilecek olan. İlk yağmurlar vaktinde bordo yağmur sağnaklarıyla birlikte Rabbin meleği belirdi. Şeffaf kanatlarıyla. Çok güçlü biri ve güzel görünümlü ve doğruldu o en yüksek ufukta iken. Mavi renginde ince bir şerit takip ediyordu onu. Olacak olanı oldurması için... ''

Memnuniyetsiz yüzler toplaşıyordu. Sessizce toplaşıp fısıldaşıyorlardı. Toplaşıp: Broos'un ipi çekilmeli diyorlardı bu akşamüzeri. Oysa Broos kurtulacak diyordu Renaud ve karadeniz sislerinde geziniyordu. GÜNEŞ VE PATLAMA! 13.Eylül. 2009'un akşamüzeri İstanbul Olimpiyat Stadyumunda İBBspor'un Trabzonspor'a karşı oynadığı maç: 1-6 tamamlanıyordu. O akşamüzerinden önce bunu işaret eden hiçbir şey yoktu ve o akşamüzeri az rastlanan beklenmedik bir şey daha oluyordu. Trabzonspor'un altı golunden üçünü bir savunmacı kaydediyordu. Egemen'in üçlemesi.

Bu gollerin ilk ikisi kararlı ve huşunetle gelinip kudretli ve tartışmasız kafa vuruşlarıyla tamamlanan tipik savunmacı gollerindendi. Orta, koşu ve gol: Egemen'in üçlemesi. Rakip savunmanın adam, alan paylaşımı hatalarından sözetmek mümkün de koca cüsseyile üzerinize doğru gelen Egemen'in önü çıkabilmek orada durabilmek her zaman cesaret edilebilecek şey değil. Ama o üçüncüsü, üçüncü! nerdeyse Zlatan'vari ! Biraz daha hantal biraz daha beceriksizcesi! س و س ve biraz da tavşan hikayesi burdayım ve burdayım da! kelimenin tüm karşılıklarında 'ağır' bu adamın o nahiyede o kalabalığın içinde o kadar çabuk düşünüp o hantal bacakları o kadar hızlı hareket ettirmesinin ancak onun golden sonra işaret/ şahadet parmağını kaldırarak göge bakmasıyla açıklayabiliyorum: böylelikle gögün üçlemesi tamamlanıyordu ve vahdaniyet. Egemen'in üçlemesi!

Egemen'in fotoğrafı

Egemen'in fotografı üzerine düşünmek cezbedici bir o kadar bereketli. Sahadaki Egemen imgesi ise düpedüz nostaljik. Nostalji soylu bir his pekala devrimci bile olabilir. Geçmişiyle münasebeti gayet sakat bir ülkede Egemen ayrık bir tip. Onu seyretmekte bir müze duygusu var! Eksik olmayan sakalı, uzun saçları, güçlü, hantal yapısıyla 70'lerin muhteşem Trabzonspor takımından fırlmamış gibi. Egemen'in imgesi üzerine düşünmek Trabzonlular için neyin yanlış yapıldığı, neyin bir daha yapılamayacağına, neyin tekrar -ama yeniden- nasıl yapılabileceğine dair bir takım fikirler verebilir. Dedik ya nostalji unsuru Egemen. Nostalji: Geçmişle münasebet sıhhatli kurulabildiğinde ve muhasebe doğru yapıldığında pekala devrimci bir hisse de dönüşebilir. Bizans'ı alt edebilmiş yeğane anadolu takımı olan 70'lerin Trabzonspor'u da öyle değil miydi?

3 kasım 1982 Balıkesir doğumlu -hani insan Fatsa'lı olsaydı ya diye gönül geçirmiyor değil.- 1999'da Balıkesirspor'da zaten futbola da orda başlıyor.2000'de Kartalspor'da 2001'de Bursaspor'da hızlı bir şekilde yükseliyor. Ancak sivil düzeydeki bu hızlı yükselişi kamu düzeyinde bir karşılık bulamıyor ''milli'' takım seçicilerinin ilgisine onsekiz yaş altı için 2, ondokuz ya altı için 6, yirmibir yaş altı için 4 kez mazhar olabiliyor. A takım içinse hiç davet alamıyor. Bursaspor için altı sezonda 155 karşılaşmada oynuyor ve sadece 5 gol kaydına muaffak olabiliyor zaten bütün bir kariyeri boyunca 3'ü bir maçta olmak üzere sadece 9 gole ismini yazdırabiliyor. 2008 yazında zahire toptancısı gibi alım yapan Trabzonspor'da Song'la beraber iş tutmaya başlıyorlar. 2009 yazından itibarende kulubten son firar eden Trabzonlu, Hüseyin'in boşaltığı kaptanlık görevini ifa ediyor. İfa ediyor zira Avni Aker'de bu biraz da ödenmesi gereken bir bedel.

Her ne kadar benim doğdugum yıl formasını çıkarmış olsa da okuduklarıma binayen galiba bir tek Terim'in dahil olmadığı Türkiye tarzı stoperlerin tipik örneği ya da Türkiye tipi stoper okulunun tipik mezunlarından. Haddimi çokca aşarak biraz teknik ayrıntıya gireyim; ne'menem şeydir bu Türkiye tipi stoper? Topla beraber alabildiğine maharetsiz, topa da rakibe de gaddar oysa ikisinin de canı var! Fundamental (temel bilgi mi demeli? ) olarak kısıtlı, boyuna posuna nazaran hava hakimiyeti zayıf, illa ki cengaver! beter markajcı. Zaman zaman ağır görünütüsünden umulmayacak kadar seri. Kimi vakit tüm kazmalığının rağmına hucumda acayip işler yapmaya kabil. - Santranın oralardan şamdel goller atmak. Bir maçta üçlemek gibi. - Ölümcül bir sakarlık yapma ihtimali her vakit baki. Her dem yüksek motivasyona muhtaç, motivasyonu ise ağır bir asabiyet, bir sinir harbi, hır-gür perverlik telakki etmiş garip bir zihniyetin evladı. Eyvallah kavgacılık savunmacılığın şanındandır da Terim'in, Özalan'ın, Korkmaz'ın vardırdıkları raddede bu kavgacılık enikonu itici oluyor ama Egemen bunun ayarını tutturabilmiş görünüyor. Öte yandan arafta biri Egemen; Ercan, Ömer Erdogan'gillerin bir seviye yukarısında Bülent, Servet'gillerin bir tık altında . Sabırsızlığıyla maruf Trabzon tribünleri bir seviye yukarı çıkabilmesini bekliyor. Umalım.

Hülasa hayatın her alanında olduğu gibi gitgide tek düzeleşen, herkesin herkese benzeştiği futbol aleminde hiç değilse saçı sakalıyla ayrık duran bir adam Egemen Korkmaz. Başka bir gözle de seyredebilecek nadir top işçilerinden.

http://www.dunyayikurtarankaleci.com/

0 yorum: