2 Aralık 2011 Cuma

Tutarlılık


Dk.90 Hakem sadece 3 dakika verdi. Şaka gibi. Kaleci 3 defa yere yattı, oyuncu değişiklikleri, sakatlıklar oldu ama sadece 3 dakika.

Dk.93 Sonunda hakem maçı bitirebildi.


Güntekin'in Beşiktaş'lılığı, oooovv, gol be lafları felan benim ilgi alanımda değil. 2003 - 2004 sezonunda Sergen'in Ronaldo'nun ağzının içine asist yaptığı Sparta Prag maçında, golden sonraki tepkilerini hatırlayanlar bu goldeki tepkiyi benim gibi umursamayabilirler. Ama "tutarlılık" denilen şey "en azından" benim için önemli. Maccabi'li oyuncunun koluna çarpan pozisyona bilinen evren sınırları içerisinde yönetilen herhangi bir futbol maçında penaltı vermek, penaltıyı çalan adamın idam fermanından, aleyhine penaltı çalınan takıma "haksızlık", lehine çalınan takıma da "kıyak"tan başka hiç bir şey değildir. O pozisyona "penaltı" demek ve insanları "penaltı" olarak yönlendirmeye çalışmak da "ayıp"tan da daha hafif değildir.

Bu "vay anam vay neler dönmüş Serhat" cümlesindeki ismi geçen kişinin zihniyeti ile yetişmiş bir üründen farksız değildir aslında. Olanın değil, olmayanın üzerinden vurmak kolaydır çünkü.

Sezon başında "Ernst neden yok"
2 hafta sonra "Hilbert nerede"
2 hafta sonra "Pektemek nerede"
2 hafta sonra "Guti nerede"
2 hafta sonra "Fernandes neden yok" şeklinde sürekli olmayanlardan giden bir yol Beşiktaş'ın eleştiri yolu. 2 hafta sonra Sidnei nerede olacak. 2 hafta sonra Julio Alves nerede olacak. 2 hafta sonra da Tanju, Mehmet, Necip, Aurelio nerede olacak. Hep olacak. Penaltı olacak. Ofsayt olacak. Kendine çalınsa maçı değil, hakemi 90 dakika konuşacağın bir el pozisyonu için sadece kendi lehine olduğu için penaltı isteyeceksin. Önce biraz tutarlılık. Yoksa golden sonra sahaya inip oyuncularla omuz omuza yapmak felan, normal bile sayılır. Tutarlılık kaydıyla...

5 yorum:

The Eagle Abroad dedi ki...

Bu kadar yazip nefes tuketmissiniz. valla size ilker yasinler mustehak diyecegim ama agir kacar diye soylemiyorum.

Su kafaya taktiginiz yorumlarinizi bir Turk takiminin bir Avrupa macindan sonrasi icin yaziginizin farkindasiniz herhalde. Bir lig maci icin olsa eyvallah.

ayrica mac dk 93'de bitmedi, 94:40'ta adamlar hale horner kullaniyordu, neredeyse 95.dakikada dolacakti yani. Sunun surasinda, su sezon belkide ilk kez tribunlerde gordugumuz fenerlisi, besiktaslisi, galtasaraylisi, vede trabzonlusu tek yurek olmak icin tel avive gitmis, siz Guntekin Onay'in -evet harbi besiktaslidir, kabulum- su mac icin tarafliligina negatif yorum yapiyorsunuz.

Sizi bir kere daha dusunmeye davet ediyorum... saygilar...

Adsız dedi ki...

el pozisyonu kolunun çarşaf gibi açık olması itibariyle bariz penaltı.

Adsız dedi ki...

agzina saglik muthis bir tanimlama olmus guntekin icin, birde ustune cok bilmisliginden vede turk futbolunu her daim kucumsemeye calisisindan da bahsedebilseydin....ridvan ile ikisi muthis ikili olmuslar birde aralarina metin'i alsinlar tam olsun kadro, bu uc isim yorumcu olarak cikinca ne yazik ki tv'nin sesini mute yapiyorum...

David Aames dedi ki...

Yorum yazarken hani üstte bir dilek, bir uyarı var ya;'Unutma Sevgili Yorumcu, adsız'da olsan, bir nick'in de olsa burada yorum yaptığın şey bir emek, bir düşünce, belki 1 günlük bir araştırma, belki 1 hafta süren bir fikir jimnastiğinin ürünü, belki yüzlerce klavye tuşu, belki de binlerce klavye tuşunun emeğidir.'
İşte bunu düşünen bir yazar için; ' Unutma sevgili yazar, kim olduğun belli olsa da Güntekin'in anlatımı bir emek, bir his, bir duygu, belki de maçın 2-2'ye gelmesiyle tv başında milyonlarca insanın yaşadığı sıkıntıdan çıkıştaki bir patlama ve duygunun emeğidir!
Saygı beklerkenki tavrınızı, saygı gösterirken de görmek dileğiyle

felix mourinho dedi ki...

güzel insanlar, ben ne dedim ; "Güntekin'in Beşiktaş'lılığı, oooovv, gol be lafları felan benim ilgi alanımda değil." gunto'nun sahaya inip 3'lü çektirmesi, golden sonra gol be gool demesi de umrumda değil. hatta mikrofonu kapatıp, nasıl koyduk çocuğu diye el hareketi çekse de umrumda değil, anlatırken yapsın. adam maç anlatırken, yanına kaan kural'ı alıp, staples center'daki taco'lardan bile bahsedebilirler.

benim dediğim tabelada 3 dakika görünce "az", 2.dakikada gol atıp sevindikten sonra, bu süreyi ekleyen ve devam eden atağı da kesmeyen hakeme çemkirip "amma da uzattı" demesi. arada 4 dakika geçmişken o uzatmanın bir anda "az"dan "çok"a dönmesi. durum 2-2'ye gelince bir anda "penaltıyı vermeyen hakem"e döndürmesi meseleyi.

yoksa gunto "gol be" demiş, nasıl koydu çocuğu felan desin, benim umurumda değil.