Manchester United etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Manchester United etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

10 Mayıs 2010 Pazartesi

Patrice Evra




"Şampiyon olamadığımız için takımım için olan görevimi yerime getiremediğimi hissediyorum. Manchester United'da bulunduğum yıllarda hep şampiyonluklar yaşadım. Kendimi garip hissediyorum. İkincilik de iyi ancak bu benim doğama aykırı"
Patrice Evra

17 Nisan 2010 Cumartesi

Manchester Derbisi / Tecrübe !



Ev sahibinin Şampiyonlar Ligi vizesi, deplasman takımı için Şampiyonluk yarışından kopmama maçıydı. İki takımda disiplinden fazla kopmadan gergin bir maç çıkardı. Böyle maçların güzelliği bir anlık hatayla ya da ekstra işle maçın değişebilmesidir ki aynen öyle oldu.

Manchester City ev sahibi olmanın avantajıyla daha hücuma yönelik bir kadroyla çıktı.

Savunmada Onuoha, Bridge, Toure, Kompany ve önlerinde Barry - De Jong ikilisi defansif, Bellamy, Johnson, Tevez ve Adebayor dörlüsü ile ofansif iki blok halinde oynamak üzere 11 sahaya çıkartmıştı İtalyan Hoca. Defansif olarak hatasıza yakın oynadılar.

Benim dikkatle izlediğim isim ise genç Onuoha oldu. M. Richards'dan sonra aynı karakterde bir sağbek-stoper daha elinde tutuyor Manchester City. İkisin de korkusu yeni sezonda transferi yapılacak Maicon olsa gerek. İkisi de genç, ikisi de stoper de olabilidiğinden gerek rotasyon gerek 11'de yer bulmaya devam edeceklerdir.

Hücumda ise Bellamy, Adam Johnson, Tevez ve Adebayor dinamik bir biçimde 3. bölgeye dağıldılar sürekli. Ancak maçı kaybetmemek isteyen sistem gereği arkadan gerekli destekler gelmeyince gole ulaşamadılar. Özellikle kanatlar rakip bekler ve açıklar yardıma dönünce çok etkisiz kaldı.

Manchester United ise tipik bir deplasman takımı gibi sahadaydı. Neville, Evra, Vidic, Evans 4'lüsü en geride. Önlerinde Fletcher-Scholes vardı. Sağda Valencia oldukça defansif oynadı diyebiliriz. Giggs ise tahtaya "sol kanat" olarak yazılmış belki ancak daha çok içe doğru oynayan adamdı. Tek santrafor ise Rooney. Giggs ve Scholes tercihi Sir'ün tecrübeli oyuncularından faydalanmak istiyor olmasından kaynaklanıyordu belki de. Gerilimli maçlarda işe yarar.

Sol kanadı Mustafa Denizli nasıl İbrahim Üzülmez'e verip Tello'yu serbest oynatıyorsa Sir de aynısını yaptı diyebiliriz. "İç" oyuncularından yardım geldiği oranda Evra ile etkili olmaya çalıştı oradan ancak City defansı sağlam konsantre olduğundan açık vermedi pek. City gibi Man United da kaybetmemeyi tercih ettiğinden ileride çoğalmayı tercih etmedi. Zaman zaman baskı kursada doğal olarak genele yayamadı. Bazı anlarda Scholes ile dışarıdan etkili olmaya çalıştı ancak o da tutmayınca duran topların ManU'yu kurtarması gerekiyordu.

Bu arada Beşiktaş'a İnönü'de attığı golden beridir uyuz oluyorum şu Scholes'un kafa gölü atmasına. Attırmayın arkadaş şu adama. Geliyor gereken yerde duruyor atıyor kafa golünü. Tecrübe budur belki.

Manchester City 0-1 Manchester United
Gol: Dk 90+3 P. Scholes



Sırada Londra derbisi var. Bekliyoruz efendim.

21 Aralık 2009 Pazartesi

You'll Never Walk Alone Aşkım




Düğünden sonra da sahaya iner erkek tarafıyla kız tarafı maç yapar artık.

Anfield ve Old Trafford stadlarında yapılıyormuş diğerlerini bilemeyeceğim.

Stadda düğün güzel fikir de kız tarafını ikna etmek kolay olmayabilir. Özellikle kayınpeder farklı takımı tutuyorsa deplasman düğünü istemez.

Anfield'da düğün.
Old Trafford'da düğün.


Bizde Murat Aksu ekibinin projelerindenmiş. Olursa tutar vallaha. Yeni Açık'ta bir bölüm yapılır, boğaza karşı düğün. Miss (:

25 Ekim 2009 Pazar

Büyük Maçların Büyük Adamları


Bizim derbiden bahsetmeyeceğim. Liverpool - Manchester United maçından bahsedeceğim. Manchester ilk yarıda Gerrard'sız Liverpool kalesine şut dahi atamadı, ofsayt gerekçesi ile sayılmayan golleri dışında. O da ofsayt zaten. Atmalarına da gerek yok. Yıllardır, kaleye tek isabetli şutla kazanır giderler böyle maçlarda. Böyle maçların ön plana çıkan 2 ismi var onlar adına. 1.si Sir Alex Ferguson. 2.si ise Edwin Van der Sar. Bugün öyle 2 top çıkarttı ki, Buffon veya Cech dışında çıkartabileceğine inandığım kaleci yok. Eğer Manchester 1-0 kazanırsa gözümde başka maçın adamı da yok.

Fabio Aurelio, frikikten topu baraj arkasına kesti ama çatala doğru gitti top. Van der Sar, topu çataldan kurtardı, dönen topa Lucas vurdu, yerdeki Edwin dönen topu da çıkarttı. 10 dakika sonra yine bomboş Fabio Aurelio'nun kafa vuruşunu da mükemmel kurtardı. İlk yarısı 0-0 maçın. Manchester'ın doğru düzgün pozisyonu yok. Liverpool ise Torres önderliğinde saldırıyor. Atan kazanacak ama kim?

Sözü de bizim derbi ile bitireyim madem. Volkan Demirel, ligde oynanan derbilerde hiç bir maçta 2 gol yemedi. Hep 1'de kaldı. Leo ise maçtan mı sıkılıyor, yoksa yenilecek golleri çaresizliğinden mi yiyor, yoksa kale aslında boş mu anlamadım. Bugün anlarız.

14 Eylül 2009 Pazartesi

Manchester'ı Beklerken / Denizli & Ferguson



"Türkiye'ye daha önce üç kez geldik. Türkiye'de tuhaf bir durum söz konusu. Türk seyirciler maçtan önce geliyorlar size baskı uyguluyorlar. Ateşli taraftarları söz konusu. Stadın atmosferiyle ilgili, tecrübelerimizle ilgili her şeyimizi ortaya koyacağız. Beşiktaş'ı çok akıllı futbolculardan kurulu olduğunu, kısa paslarla istikrarlı gittiklerini ve oyuncular çok değişmeden oynadıklarını gözlemledim."


Alex Ferguson






"Beşiktaş'ın İstanbul'da ne denli güçlü olduğunu ne denli asılan bir takım olduğunu göstermek istiyoruz. Göstermemiz lazım, evimizde bu turnuvaların havası son derece değişik ve farklıdır. Biz belki lige düşündüğümüz ölçüde başarılı başlayamadık. Bu yarın için bizi herhangi umutsuzluğa, negatifliğe itmeyecek. Futbolcularımın ve Beşiktaş'ın Avrupa arenasında yoluna devam etmesi için bu grupta her şeyimizi ortaya koyacağız"


Mustafa Denizli

Manchester'ı Beklerken / Taraftar





Yarın akşamki maç bi' CSKA ya da Wolfsburg maçı olsaydı hayat daha güzel olabilirdi Mustafa Denizli için. Beşiktaş'ın iç saha avantajını da ekleyince zor maçlar diyip kapatılırdı. Ancak İnönü'ye gelen takıma bakınca maçın "çok zor maç"a doğru yol aldığı da bir gerçek. Tabii bu maç grupların son maçı olsa yine bir rahatlama olurdu ancak Man U açılışı güzel yapmak isteyebilir.

Avrupa takımları deplasmanda fazla açılmadan, daha garanti oynar genellikle. Stad-Taraftar-Destek faktörleri de işin içine girince Beşiktaş'ın şansı bir nebze daha artıyor. Önceki Liverpool, Barcelona gibi örnekler de mevcut.

Mustafa Denizli bir kez daha kumar oynamaya kalkar ve sahaya ilginç bir 11 sürerse ağzıyla kuş tutsa da yaranamaz kimseye. Ancak en tutarlı 11'i sahaya sürer ve takım adam gibi oynarsa az farkla yenilse bile sesler birazcık da olsa azalır. Geçen sezon ilk geldiğinde yarattığı sistemden vazgeçip "eldeki kadroyla savunma yapamayan takıma atak yaptırılır" mantığında yol almaya başlayınca her şey güzelleşmişti, bir kez daha çark eder mi Denizli?

O değil de; Beşiktaş, Şeytanları yer yüzüne indirirse güzel olacak. Zor ama, imkansız değil. Kalede Foster var, golcü ayakların işi bi' nebze kolaylaştı.

Not: Fotoğraf mynet'den.

21 Temmuz 2009 Salı

Yeşil - Sarı Şeytanlar

-Dostum Schmeichel demişsin ama bu bizim sarıların Sülo..

27 Mayıs 2009 Çarşamba

Messi(H) || Van der Sar


Rıdvan Dilmen noktayı koydu; "Benim için Messi ve diğerleri var. Ronaldo, Messi'den sonra gelen 8-9 futbolcudan birisidir benim gözümde"

Ben daha da uzatayım. "Messi gökten indirilmiş bir futbol elçisidir. Diğerleri ise sadece insan." İspatı için;

"Havada durdum şahitlerim var" Leo Messi -- Van der Sar'ın ifadesi herşeyi anlatıyor zaten.

Tam boyut için resimlere tıklayınız

48 Yaşında Rıdvan - Barcelona'lı İlker Yasin || İlk Yarı


-Ben 1980 Yılında burada Dünya Kupası finalini anlatmıştım. O günden bu güne tamm..... (Burada ses kesilir) Evet 80'den bugüne tekrar buradayım. Tam 29 sene oldu. O senelerde 19 yaşında bir delikanlı olan Rıdvan Dilmen yanımda. Rıdvan Dilmen'in 48 olduğunu öğrendik.

-Eto'o acı burunla vurmuş. (Rıdvan Dilmen)

-Slyvinho'nun defansı iyi. Çıkmaz. Ofansı kötü. (Rıdvan Nistelrooy)

-Messi, İniesta ile bir duvar pası, ahhhhh. (İlker Yasin)

-Messii, Messiii, Messsiiii, Messiiii || Roneldoo || Vanderson (İlker Yasin)

Barcelona vs Manchester United


Futbol tarihinin 1 senedir beklenen maçı sonunda geldi. Roma Olimpiyat Stadı'nda örümcek kameralar eşliğinde izleyeceğiz büyük finali. Geçtiğimiz sene Terry'nin ayağının kayması ile kupayı kazanan Manchester bu kez bu şanstan daha fazlasına sahip olmalı.

Barça cephesinde kanat bekleri sorunu var. Dani Alves ve Abidal yerine Keita ve Sylvinho oynar düşüncesindeyim. Puyol ve Pique göbek, önlerinde Toure, Xavi, İniesta üçlüsü ileride de muhteşem 3'lü Eto-Messi-Henry. Klasik 11'i gibi. Onlar oynamaya çalışacak, fakat Manchester onları durdurmaya çalışacak. Aksi aptallık olur zaten.

Manchester cephesinde de bir tek Fletcher eksik. Eksik olarak bile bakmam aslında ona. Barış Özbek kadar bir futbolcu. Man U. ise Ferdinand-Vidic-O'Shea-Evra 4'lüsü ile çıkacak geride. Ortada Carrick ve Park yeri garanti olanlar. Yanlarına Scholes veya Anderson'dan birisi girecektir. Ronaldo ve Rooney ikilisi de kesin. Berbatov'u da sahaya atacaktır Sir. Ama Barça kitleme adına ortaya Scholes, Anderson ikilisini de atabilir.

Büyük kapışmayı mı kim kazanır? Sir bu kez fazla sıçrayamaz. Messi ve Eto'o için boş kaldıkları 2 saniye yetecektir. Valdes kovalığını konuşturmazsa ki Ronaldo karşısında bu pek olası değil, güzel bir maç izleyeceğiz gibi. Dua edelim de ilk golü Barça erkenden atsın. Yoksa sıkıcı bir final izleriz.

5 Mayıs 2009 Salı

Türk Usulü Yorumla Yarı Final


Sol bek diye yetiştirdik, traş köpüğü çıktı bu Kieran Gibbs! Wenger böyle bir maça böyle tecrübesiz adamlarla çıkmakla neyi amaçlıyor?! 4 senedir genç sevdası yüzünden Gunners ne hale geldi!

Neyse yapamıyorum bunu ben. Gibbs ikramı ve Almunia hediyesi 2 golle maç 11.dakikada bitti. Arsenal beklerinin orta konusunda zaafiyeti var. Hatta bütün takımın bir zaafiyeti var. Her orta bomboş arka direğe gitmekten harap düştü. Ferdinand ve Vidic desen zaten duvar. Manchester'ın kendisi bir duvardı bu maçta. O'Shea, Evra, Ferdinand, Vidic, Carrick, Fletcher, Anderson, Park ve arkalarında Van der Sar gibi bir dev olunca zaten gol yeme olayını kapatıyorsunuz. 8 tane savunma özellikli adam. Ronaldo'nun hızına, Rooney'in çabalarına kalmışlardı. Arsenal yardım etti onlara. Ferguson'da 3 olmuş, rakip saha bomboş, Tevez gibi bir at dururken Berbatov gibi bir pivot santraforu atıyor oyuna. Manchester United balı var. Bunu anladım.

Arsenal ise, gençlerin dezavantajını çekiyor. Genç + 3-4 tecrübe yapsalar takımı, bugün hala uzatmalara giden maçı bile konuşuyor olabilirdik. Olmuyor tabii onlar adına. Kolay demoralize oluyorlar, kale önünde çok pas yapıyorlar ve Adebayor böyle maçlarda yok oluyor. Sene bitti onlar adına. Gelecek sene artık onlar için hedef. Arshavin'li bir Arsenal daha farklı olacaktır.

Manchester, Ronaldo ile çıktı bir üst tura. Şu Park'ta nasıl bir adamdır, ben hiç sevemedim. Ama en sevmediğim O'Shea. Cihan Haspolatlı'nın İngiltere görmüşü adam.

Legend is Back!


Arsenal vs. Manchester United. Efsane olan maç değil. Ertem Şener anlatıyor yahu. Yeni hayat hikayelerine hazırlanın. Kamera Arsene Wenger'e döndüğünde, içinde çoluk çocuk geçen bir cümle kuracak diye iddia ediyorum. Bahsi olsa çok düşük bir oran olur ama neyse.. İzleyin, keyif alın, izlettirin...

7 Nisan 2009 Salı

Manchester Dedikleri Bu mu?

Van der Sar - Vidic, Evans, Evra, O'Shea - Park, Fletcher, Carrick, Scholes - Ronaldo, Rooney


Bana şu takımda yaratıcılık ya da hücumda birşeyler yapabilecek adam toplamını 2.5 olarak çıkartan varsa, Alex Ferguson sakızı vereceğim.

not: Park'ı sıfır alıyoruz. Bruno Alves, Porto'dan sayılacaktır.
not2: Manchester 10 tane bile atsa 2.yarı, bu yazı kalacaktır.

15 Mart 2009 Pazar

Rooney'e Kapak Takmaca




Rooney: “I’ve always hated Liverpool and that’s not changed.”


Kapak 1: Maçın skoru
Kapak 2: Ourkop'daki post

Cantona'dan beri bir tane adam çıkmadı içinizden haberiniz ola.

14 Mart 2009 Cumartesi

Şeytan'a Pabucu Ters Giydirmek!


Real Madrid'i Anfield'da perişan eden Liverpool ile Inter'i eleyen Manchester United, bir cumartesi öğlen yerel saat ile 12.45'te karşı karşıya geldi. Biz de ve bir çok ülkede pazar 19.00'dan sonrasının maçıdır bu. Haftayı bu maç ile açtılar. Manchester'a evinde dışarda hep kaybeden Benitez ile gol yemem, 1 tane atarım, 1-0 kazanırım sloganının temsilcisi Sir'in takımı Manchester, rüyalar tiyatrosunda karşılaşıyordu.

Maç öncesi Rooney, "Liverpool'u sevmem, hatta nefret ederim" tarzında cümleler kurmuş, Old Trafford ortamını iyice germişti. Benitez ise mucizevi olarak rotasyona gitmemişti. Bunda da bir hayır vardı tabii. Manchester ise muhtemelen 1-0 ya da 2-0 kazanırız'ı düşünüyordu. 23.dakikada Ronaldo'nun penaltısı ile de bu düşünce eyleme dökülmeye çok yakındı. Fakat, fakat, fakat...Manchester United'da Nemanja Vidic bugün Liverpool'un 12.oyuncusu olmaya karar vermişti galiba. İkramı ile Fernando Torres Sanz 5 dakikaya kalmadan 1-1'i yakaladı. İlk yarı bitmeden de Steven Gerrard penaltıdan 2-1 yaptı.

2.yarı kapanan savunmayı açma, kontraatak düzeni işlerken Sir Alex 74'te 3 orta saha adamını değiştirdi. Anderson, Carrick ve Park'ı çıkartıp oyunu ileriye yıkma girişimi 2dk. sonra Vidic'in kendi hatasından dolayı atılması ve Fabio Aurelio'nun harika kesme vuruşu ile 3-1 yapması sonucu çöktü. Kapanışı ise Real'e 4'ü atan Andrea Dossena'dan geliyordu.

Liverpool'lular 4 gün içerisinde iki büyük "Dev"e 4 atmanın mutluluğu ile haftayı kapattılar. Manchester ise sonunda sıkıcı oyununun cezasını çekti. 15 haftadır nadiren 2 golün üzerine çıkan maçlarına inat 4 tane yemeleri sevmeyenleri için ayrı bir mutluluktu. Hele ağzındaki sakızı ile kenarda oturan adamı böyle izlemek daha büyük bir mutluluktu. 100. Premier Lig galibiyetini de böyle unutulmaz bir galibiyet ile alan Benitez ise tarif edilemez durumdadır muhtemelen.

13 Mart 2009 Cuma

Manchester United - Liverpool / Barclays Premier League





14 Mart Cumartesi günü saat 14.45'de başlayacak maç Spormax'ten naklen yayınlanıyor.

Benitez için maç hayli önemli. Liverpool ile şu ana kadar 99 galibiyet almış olan Rafa, Manchester karşısında "dalya" yaparsa güzel bir anı olacak kendisi için.

12 Mart 2009 Perşembe

Man U 2-0 Inter / Go Home Jose!





Mourinho'nun yönettiği takımın bu kadar aciz kalması canımı sıkıyor açıkcası. 90 dakikayı bitiren ve Inter'in elendiğini belirten düdüğün çalmasından sonra "Go Home Jose" kıvamında el sallayan Man U taraftarları da canımı sıktı zaten, demiyorum bir şey.

Gecenin diğer sonuçları:

Barca 5-2 Lyon
Porto 0-0 Atl. Madrid
Roma 1-0 Arsenal (Arsenal Penaltılardan 6-7 kazandı)

24 Şubat 2009 Salı

Inter - Manchester United Genelinde Şampiyonlar Ligi


Kuralar çekildikten sonra da, maçların ilk düdüğü çalınana kadar da bu maç hakkında düşünce aynıydı. Manchester, Inter'i normal şartlarda eler. Ama normal şartları değiştirecek bir adam vardı Inter'in kenarında. İşte o denkleme bir kaç bilinmeyen katarsa Inter atlar turu düşüncesi de akıllardan geçiyordu. İlk maç itibari ile Manchester United ile Inter geçtiğimiz sene de karşılaşsa böyle bir oyun olurdu. Mourinho'nun ekstra bir büyüsü olmadı maça. Ferguson'da kazmalardan kurulu bir takım kurunca, Ronaldo ve Giggs'e kaldı Manchester'da. Tabii Jose takımı geri çekip uzun toplarla hızlı çıkma planı da oyunun ileri yönünü oynayamayan Inter ortasahası tarafından suya düştü. Ibrahimovic'in bu sezon oynadığı 124.maç olduğundan artık sadece yürümekte. bir maç yedek bıraksa Inter kötü. kenardaki birşeyler yapmalı buna. Julio Cesar ise maçın 0-0 bitmesini sağladı Inter adına. Ferguson'un kazma takımı ise iyi kapandı. Evans, Ferdinand, O'Shea, Fletcher, Carrick süpürdüler ne buldularsa. Ji Sun Park ise koştu, durdu. Zanetti gibi. burada 2.maç manchester lehine. açık ara. ama kenardaki adam yine birşeyleri değiştirebilir. beraberlik avantajı da elinde şu an.
Lyon - Barça maçında ise tek hatırladığım Benzema, benzemiyor kimse ona cümlesi idi. Juninho attı. 2.yarı ise Henry avantajı aldı elinde. Barça sol beki ise Puyol'du!
Atletico ise evinde Porto'ya turu verdi. 2-2 berabere kalıp orada yenmeyi düşünüyorlar ise çok çok zor işleri.
Arsenal - Roma ise iki savunan takımın maçı idi. Arsenal attı. 1-0'lık avantaj ile Roma'ya gidiyor. Gecenin en net sonucu onlarda gibi. Ama Vucinic, Totti, Baptista üçlüsü roma'da arsenal'i yakabilir ya da savunmasını aşamayabilir.

Geceyi ise müthiş bir vecize ile kapatmak istiyorum; "Ibrahimovic, Ronaldo bunlar 2 şutta 3 gol bulabilen futbolculardır."

p.s.; Juninho'nun Valdes ile beraber ağlara yolladığı harika gol ise olağanüstüymüş yahu.

18 Şubat 2009 Çarşamba

Zeki Futbolcular #2

Bir aydan biraz daha öncesi. Yer: Old Trafford, Manchester United ve Chelsea karşı karşıya. Dakika 46 ve "golsüz eşitlik" var. Kırmızılar korner kazanıyorlar. Rooney ve Giggs zekice bir hamleyle korneri kullanıyor ve Manchester United golü buluyor. Fakat yan hakem o kadar zeki değil, gol iptal ediliyor. Hakem yazık etmiş mis gibi pozisyona. Tabii bu kullanış şekli biraz eskilere dayanıyor. Roma-Milan karşılaşmasında yapılmıştı aynısı geçen sene. O zamanlar ortaya çıkmıştı ki daha önceleri de yapılmış bu. Henüz bu çakallığı anlayacak hakemle karşılaşamadım, belki Türkiye'de böylesi bir pozisyonla gol atılır da hakemlerimiz olayı anlar ve golü verirler. Dünyaya örnek oluruz herhalde.