Sir Alex Ferguson etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Sir Alex Ferguson etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

30 Eylül 2010 Perşembe

Sir Alex Ferguson Olmak


Manchester United'ın başına geçtiğinde portakalda vitamin bile olmayan Macheda'nın asisti ve Javier Hernandez'in golü ile Valencia deplasmanından galip çıkabilmektir.

4 Nisan 2010 Pazar

İntihar Etmek


Sir Alex Ferguson, Frank Rijkaard, Felix Magath 3'lüsü aralarında 1 hafta olmadan kendi sahasında, şampiyonluk yolundaki en önemli rakiplerine yenilecek diye başkasına desek, kendimiz bile birisi kaybetmez derdik içimizden. 3'ü de maçlarını kaybederek şampiyonluğu rakibinin kaybecekleri yüzünden başkasının eline bıraktı.

Frank, kalecisi Leo Franco'nun lenslerinin kurbanı oldu. Maçı 1-0 kaybetti.

Magath, Frank gibi savunmasının paslaşmasının kurbanı oldu. Maçı 2-1 kaybetti. Hem de rakibi 10 kişi iken.

Sir ise, Rooney'siz Berbatov'dan büyük bir maçta oynamasını bekledi. Bir an bekledi itiraf etsin. Neticede Rooney'in sırtında geldiği bir sezonda Rooney'siz çok kritik bir virajı alması gerekti. Berbatov ile şarampole yuvarlandı. Sırada Bayern var. Berbatov ile belki de Macheda ile virajı almaya çalışacak.

3'ü de ligde ağır yara aldı. Hatta intihar etti sahasında. Ama hala hayat devam ediyor. Hala umut var.

31 Mart 2010 Çarşamba

Wayne Rooney


Bayern Münih'liler, 90+2'de Olic'in attığı golden daha çok, maç bitince Rooney'in sakatlık haberine sevinmişlerdir heralde. Mario Gomez'in infazını, gol sevinci, maç bitimi gibi nedenlerle göremediğimizden ciddiyetini bugün anladık. 2 ila 4 hafta arasında Rooney yok. Chelsea maçında oynamayacak. Bir mucize Bayern Münih karşısında belki. Neticesinde Rooney gibi fiziği üst düzey derecede olan bir santrafor olduğundan çabuk dönüyor.



2003'ten bugüne Rooney, 8 ciddi sakatlık yaşadı diyebiliriz. 3 tane ayak kırığı, 5 tane bileğine aldığı darbeler yüzünden sakatlık çetelesinde yazanlar. 3 ayak kırığının 2'si Uluslararası şampiyonalarda aldığı darbeler. Ayak kırığı diyorsak da tarak kemiği tabii. Hatta daha net ifade ile "metatarsal". Uzun parmak boğumundaki kırıklar bunlar. Öyle ayak kırığına göre çabuk döner derseniz de, Owen, 6-8 haftada döner denildikten 21 hafta sonra, Rooney 14 hafta sonra döndü.



Bu kez bilek sakatlığı var Rooney'in. 4 hafta deniyorsa da 2 haftaya döner. Bu sakatlık için söylenen tedavi süresi bileğin aldığı darbeye ve bu darbe sonucu yaşadığı burkulmaya göre değişiyor. 1 haftadan 4 haftaya kadar burkulma şiddetine göre zamanı var. Toplamda 34 gol atan Rooney'in yerine Berbatov ile şapkadan tavşan çıkartabilecek mi Sir Alex bilinmez. Lakin, alelade bir çeyrek final maçını 2-1 kazanmak ile rövanş alınırsa Sir Alex 2 haftaya yeni bir rövanş sebebi sunar Bayern'lilere. Bu kez 90 dakika oyunu sahasında da kabullenmez. Milan tarifesi ile yollar.

14 Eylül 2009 Pazartesi

Manchester'ı Beklerken / Denizli & Ferguson



"Türkiye'ye daha önce üç kez geldik. Türkiye'de tuhaf bir durum söz konusu. Türk seyirciler maçtan önce geliyorlar size baskı uyguluyorlar. Ateşli taraftarları söz konusu. Stadın atmosferiyle ilgili, tecrübelerimizle ilgili her şeyimizi ortaya koyacağız. Beşiktaş'ı çok akıllı futbolculardan kurulu olduğunu, kısa paslarla istikrarlı gittiklerini ve oyuncular çok değişmeden oynadıklarını gözlemledim."


Alex Ferguson






"Beşiktaş'ın İstanbul'da ne denli güçlü olduğunu ne denli asılan bir takım olduğunu göstermek istiyoruz. Göstermemiz lazım, evimizde bu turnuvaların havası son derece değişik ve farklıdır. Biz belki lige düşündüğümüz ölçüde başarılı başlayamadık. Bu yarın için bizi herhangi umutsuzluğa, negatifliğe itmeyecek. Futbolcularımın ve Beşiktaş'ın Avrupa arenasında yoluna devam etmesi için bu grupta her şeyimizi ortaya koyacağız"


Mustafa Denizli

Manchester'ı Beklerken / Taraftar





Yarın akşamki maç bi' CSKA ya da Wolfsburg maçı olsaydı hayat daha güzel olabilirdi Mustafa Denizli için. Beşiktaş'ın iç saha avantajını da ekleyince zor maçlar diyip kapatılırdı. Ancak İnönü'ye gelen takıma bakınca maçın "çok zor maç"a doğru yol aldığı da bir gerçek. Tabii bu maç grupların son maçı olsa yine bir rahatlama olurdu ancak Man U açılışı güzel yapmak isteyebilir.

Avrupa takımları deplasmanda fazla açılmadan, daha garanti oynar genellikle. Stad-Taraftar-Destek faktörleri de işin içine girince Beşiktaş'ın şansı bir nebze daha artıyor. Önceki Liverpool, Barcelona gibi örnekler de mevcut.

Mustafa Denizli bir kez daha kumar oynamaya kalkar ve sahaya ilginç bir 11 sürerse ağzıyla kuş tutsa da yaranamaz kimseye. Ancak en tutarlı 11'i sahaya sürer ve takım adam gibi oynarsa az farkla yenilse bile sesler birazcık da olsa azalır. Geçen sezon ilk geldiğinde yarattığı sistemden vazgeçip "eldeki kadroyla savunma yapamayan takıma atak yaptırılır" mantığında yol almaya başlayınca her şey güzelleşmişti, bir kez daha çark eder mi Denizli?

O değil de; Beşiktaş, Şeytanları yer yüzüne indirirse güzel olacak. Zor ama, imkansız değil. Kalede Foster var, golcü ayakların işi bi' nebze kolaylaştı.

Not: Fotoğraf mynet'den.

14 Mart 2009 Cumartesi

Şeytan'a Pabucu Ters Giydirmek!


Real Madrid'i Anfield'da perişan eden Liverpool ile Inter'i eleyen Manchester United, bir cumartesi öğlen yerel saat ile 12.45'te karşı karşıya geldi. Biz de ve bir çok ülkede pazar 19.00'dan sonrasının maçıdır bu. Haftayı bu maç ile açtılar. Manchester'a evinde dışarda hep kaybeden Benitez ile gol yemem, 1 tane atarım, 1-0 kazanırım sloganının temsilcisi Sir'in takımı Manchester, rüyalar tiyatrosunda karşılaşıyordu.

Maç öncesi Rooney, "Liverpool'u sevmem, hatta nefret ederim" tarzında cümleler kurmuş, Old Trafford ortamını iyice germişti. Benitez ise mucizevi olarak rotasyona gitmemişti. Bunda da bir hayır vardı tabii. Manchester ise muhtemelen 1-0 ya da 2-0 kazanırız'ı düşünüyordu. 23.dakikada Ronaldo'nun penaltısı ile de bu düşünce eyleme dökülmeye çok yakındı. Fakat, fakat, fakat...Manchester United'da Nemanja Vidic bugün Liverpool'un 12.oyuncusu olmaya karar vermişti galiba. İkramı ile Fernando Torres Sanz 5 dakikaya kalmadan 1-1'i yakaladı. İlk yarı bitmeden de Steven Gerrard penaltıdan 2-1 yaptı.

2.yarı kapanan savunmayı açma, kontraatak düzeni işlerken Sir Alex 74'te 3 orta saha adamını değiştirdi. Anderson, Carrick ve Park'ı çıkartıp oyunu ileriye yıkma girişimi 2dk. sonra Vidic'in kendi hatasından dolayı atılması ve Fabio Aurelio'nun harika kesme vuruşu ile 3-1 yapması sonucu çöktü. Kapanışı ise Real'e 4'ü atan Andrea Dossena'dan geliyordu.

Liverpool'lular 4 gün içerisinde iki büyük "Dev"e 4 atmanın mutluluğu ile haftayı kapattılar. Manchester ise sonunda sıkıcı oyununun cezasını çekti. 15 haftadır nadiren 2 golün üzerine çıkan maçlarına inat 4 tane yemeleri sevmeyenleri için ayrı bir mutluluktu. Hele ağzındaki sakızı ile kenarda oturan adamı böyle izlemek daha büyük bir mutluluktu. 100. Premier Lig galibiyetini de böyle unutulmaz bir galibiyet ile alan Benitez ise tarif edilemez durumdadır muhtemelen.

13 Şubat 2009 Cuma

Fergie ve Türkiye'de Teknik Direktörlük



Sene 1986, Fergie -ortada- Manchester United'ın Teknik Direktörlüğüne getiriliyor.






22 Kasım 1986, Fergie Manchester United taraftarlarıyla ilk kez buluşuyor.



6 Kasım 1986 - ... ? 23 sene bir takımda teknik direktörlük...

İstikrar abidesi gibisinden onlarca kilişe deyimler lazım buraya. Binin üzerinde maç yapmışsın, avrupa kupaları, lig kupaları almışsın.

Dailymail'in haberine göre -buradan ulaşabilirsiniz- 923 teknik direktör değişimi yaşanmış Alex Ferguson'un kırmızı şeytanların başına geldiğinden beri. Başka bir deyişle: Sir Alex, 923 teknik direktör eskitmiş 23 yılda.

Bir de olaya şöyle bakalım:
Sir Alex Ferguson göreve geldiğinden bu yana, sadece 3 Büyüklerde kaç teknik direktör görev almış?

28 Fenerbahçe, 16 Galatasaray, 16 Beşiktaş; toplamda 60 ediyor işte. 18 takım 1. ligde, 18 takım 2. ligde var bu da eder 36 takım. takım başına 20 taknik direktör değişikliğinden eder 720 teknik direktör. e daha alt ligleri katmadık bile farkındaysanız; ki Ferguson'un araştırmasında onlar da katılmış. (The Championship, League One, League Two vs) Düz bir hesapla Fergie'nin Manchester'ın başına geldiği günden beri ülkemizde, İngiltere'dekinden 3 kat daha fazla teknik direktör değişikliği yaşandığı söylenilebilir.

Biz hâlâ UEFA kupası, Şampiyonlar Ligi finalleri hesabı yapalım sezon başlarında, sezon ortalarında ise Avrupa kupasında kazanılan bir maç ile sezonu bitirelim, sezon sonunda hocaları kovalım. Turkcell Super Lig'de istikrar sağlanması adına bir kural çıkartsınlar. Sezon sonunda tüm takımlar şampiyon ilan edilsin. Böylece başkalarını "suçlu" ilan etmeye bayılan yöneticilerimiz teknik direktör kovma fantezilerinden vazgeçerler.

not: yetersiz teknik direktörler ayrı tabii.