Santiago Barnebau'da Barça kupayı kaldırırsa tarih bu seneyi yazar. Başka bir şey de yazmaz. 300 Milyon Euro'yu Pellegrini'ye verirseniz, o da size Granero'lu, Lassana Diarra'lı orta saha kurar. Üstüne 1-1 iken oyundan Kaka Leite'yi alır. Ardından da Arbeloa'yı çıkartıp 2.Diarra'yı oyuna alır.
Lyon'a helal vallahi. Puel'e ayrı bir helal. 2.yarıya 2 değişiklikle girip oyunda dengeyi kendi lehine çevirmek ve göstere göstere golü atmak, üstüne 2 tane bomboş pozisyonu harcamak büyük iş.
Barnebau'nun Barça renklerine boyanması hayali... Real'lilerin artık tuttukları takım sayısı 7 oldu. Barça'nın müstakbel 7 rakibinin hepsi Real'lilerin de takımı.
Ah Pellegrini seni Hıncal'ın eline verecekler... Ah..
Son yılların en güzel, en seyir zevkli çekişmelerindendir Lyon - Madrid. Bu son yıllardaki 6.maçları. İlk 4 maç hep grup maçları idi. 5.maç bir eleme oldu. Gerek Luxemburgo, gerekse Capello Lyon'u hiç yenemedi. Nedeni ise tabii ki efsanevi Lyon kadrosu ve Juninho Pernambucano.
Şimdi ise Puel yönetiminde klasik Lyon şanssızlığı, ki bu şanssızlık hep turlarda şanssız şekilde elenmektir, ile Real Madrid serisi, ki bu da Real'e yenilmemektir, arasında bir sonuç çıkacak. Lakin, bu kez ne John Carew'leri, ne Coupet'leri, ne Diarra'ları, ne Juninho'ları var. Sadece ellerinde Lisandro Lopez var silah olarak.
Rakibinin ise durumu bir turdan, bir kupadan fazlası. Yok yok büyük transferler de değil mesele. Mesele finalin Madrid'de olması. Düşünsenize 2010 finalini Madrid'de Barcelona'nın oynadığını... Pellegrini'yi kurtaracak insan evladı yok o ülkede.
6.maç geldi çattı. Yıllardır ilk maçı kaybedip, hiç turu atlayamayan Arsenal, şanssızlığını kırmıştı. Hem de 5 atarak. Seri bozma sırası Madrid'de olabilir. Bu kez ise Lyon'un en büyük silahı iyi alan savunması ile yavaş bir oyun gibi. Bir de kontraatakların 1 numarası Lisandro. Yoksa şu kadronun Real'e Barnebau'da hiç kaybetmediğini düşününce işleri çok ama çok zor.
Gregory Coupet Cristiano Marques Cris Jeremy Berthod Claudio Cacapa Anthony Reveillere Pernambucano Juninho Florent Malouda Tiago Mahamadou Diarra Sylvain Wiltord John Carew
Evet, Futbloglar'ı küçük bir forum sitesine çevirmenin kıvancı içerisindeyim. Nedeni derseniz, Lyon - Marsilya maçını tekrar izlemek isteyenler, bilgisayarında saklamak isteyenler veya Cd'ye Dvd'ye atıp maç arşivine bu maçla başlıyorum demek isteyenler için download linklerini vereceğim. 7 adet Rapidshare linki veya 2 adet midupload linki şeklinde indirebilirsiniz. Rapid linkleri 1gb, mid upload linkleri de toplam 400mb'dır. Rapidshare Downloader ile rapid linklerini rahatça indirebilirsiniz.
Galatasaray ile eşleşmeden önce Bordeaux' nun bu sezon iki maçını izlemiştim, birincisi Şampiyonlar Ligi' nde içerde 1-1 berabere kaldıkları (4-0 yenildikleri maçın rövanşı olur) Chelsea maçı ve diğeri de dışarda 2-1 yenidlikleri Lyon maçı. İki maçın göstediklerine bakarsak; bu adam Fransa' ya hücum futbolunu getirebilir. Evet; yeri geldiğinde rakip defansın zaafına göre takımının yıldızını turu geçmek için kullanmayacak kadar da zeki.
Hatta şöyle diyeyim; Chelsea maçında golü önce bulan takım olsalardı Galatasaray eşleşmesinde Bordeaux' nun en önemli kozunun Blanc olduğunu konuşabilirdik.
Neyse; oynatmaya çalıştığı oyun birazcık Barca gibi denilebilinir, Cavenaghi dışında hareket kabiliyeti düşük forveti yok.Chamakh, Gouffran, Jossue gibi açık alanda aldı mı gidebilecek oyuncularını gerekirse yan yana hiç korkmadan kullanıp bundan oldukça da verim alabiliyor. Üstelik, zayıf iki beki olduğu dolayısyla ısrarla kanatları kullanmak gibi bi çabası da yok bu adamın.
Velhasıl, Galatasaray maçında Blanc' ın zeka parıltıları gösterdiğini gördüm açıkçası, umarım ileride Fransa Ligi ni kurtaran adam diye de bahsedeceğiz.
Kuralar çekildikten sonra da, maçların ilk düdüğü çalınana kadar da bu maç hakkında düşünce aynıydı. Manchester, Inter'i normal şartlarda eler. Ama normal şartları değiştirecek bir adam vardı Inter'in kenarında. İşte o denkleme bir kaç bilinmeyen katarsa Inter atlar turu düşüncesi de akıllardan geçiyordu. İlk maç itibari ile Manchester United ile Inter geçtiğimiz sene de karşılaşsa böyle bir oyun olurdu. Mourinho'nun ekstra bir büyüsü olmadı maça. Ferguson'da kazmalardan kurulu bir takım kurunca, Ronaldo ve Giggs'e kaldı Manchester'da. Tabii Jose takımı geri çekip uzun toplarla hızlı çıkma planı da oyunun ileri yönünü oynayamayan Inter ortasahası tarafından suya düştü. Ibrahimovic'in bu sezon oynadığı 124.maç olduğundan artık sadece yürümekte. bir maç yedek bıraksa Inter kötü. kenardaki birşeyler yapmalı buna. Julio Cesar ise maçın 0-0 bitmesini sağladı Inter adına. Ferguson'un kazma takımı ise iyi kapandı. Evans, Ferdinand, O'Shea, Fletcher, Carrick süpürdüler ne buldularsa. Ji Sun Park ise koştu, durdu. Zanetti gibi. burada 2.maç manchester lehine. açık ara. ama kenardaki adam yine birşeyleri değiştirebilir. beraberlik avantajı da elinde şu an. Lyon - Barça maçında ise tek hatırladığım Benzema, benzemiyor kimse ona cümlesi idi. Juninho attı. 2.yarı ise Henry avantajı aldı elinde. Barça sol beki ise Puyol'du! Atletico ise evinde Porto'ya turu verdi. 2-2 berabere kalıp orada yenmeyi düşünüyorlar ise çok çok zor işleri. Arsenal - Roma ise iki savunan takımın maçı idi. Arsenal attı. 1-0'lık avantaj ile Roma'ya gidiyor. Gecenin en net sonucu onlarda gibi. Ama Vucinic, Totti, Baptista üçlüsü roma'da arsenal'i yakabilir ya da savunmasını aşamayabilir. Geceyi ise müthiş bir vecize ile kapatmak istiyorum; "Ibrahimovic, Ronaldo bunlar 2 şutta 3 gol bulabilen futbolculardır."